Sinemaskop {Sil Baştan}

Jim Carrey'in hemen hemen her filmini izlemiş birisi olarak bu filmin de bana müthiş keyif vereceğinden emindim. Öte yandan daha önce komedi filmlerinden izlemeye alıştığım için de bu tür bir filmde ne yapacağını merak ediyordum. Filmin diğer başrolü Kate Winslet ise benim için bir fenomen olan Titanic'in starı olarak girdi hayatımıza. 2004 yapımı bu filmi yeni izlediğim için kendime kızıyorum sürekli. 5 sene geçmiş üzerinden. O sene en özgün senaryo dalında ödül de almıştı film hatta. Ama ben bu ara sanırım eski filmlere döndüm biraz. Yeni filmlerin hemen hemen hiç birisini izlemedim. Belki onları da 5 sene sonra izlerim.. Tamam 5 sene sonra olmasa da bir süre geçmesi lazım. Vizyonda olan herkesin konuştuğu filmleri izleyip, fikirlerden etkilenmeyi sevmiyorum sanırım. Kalbim o filmle ilgili ne hissedecek, bittiğinde gülümsüyor olacak mıyım bu önemli.. En son Cantona'nın filmi, Looking For Eric'i yazmışım bloga. O gün çok etkilenmiştim mesela filmden. Israrlara dayanamayıp izlemiştim. Şimdi aklıma esti ve Sil Baştan'ı izledim. Film bittiğinde gözlerim dolmuştu. Film bağıra bağıra "Kaderden kaçamazsınız!" diyor. Sanırım filme vurulmamın nedeni en çok buydu.

Film birbiri ile ilgili tüm hatıraları hafızalarından sildiren Joel ve Clementine çiftinin yeniden tanışmaları ile başlıyor. Başta bu tanışmadan bir şey anlamasanız da sonra geçmişe dönüp parçaları toplamaya başladığınız zaman ikilinin yaşadıkları, acıları, mutlulukları ve en önemlisi aşklarının gelişimini geriye sardırarak öğreniyoruz. Mutsuz bir çift aslında bu ikili. Clementine konuşmayı seven ve sürekli saç rengi değiştiren eserekli bir kadın. Joel ise suskun, kendi halinde, evden işe işten eve yaşayan bir adam. Birbirinin taban tabana zıttı iki karakterin hikayelerini izliyoruz filmde. Film başta sıkıcı gelse de sonra yapboz oynar gibi heyecanı yükseltiyor. Klişe aşk filmlerinden sıkıldıysanız bu film tam size göre diyebilirim. Konusunu kendimce anlatmaya çalıştım. Fakat böyle anlatarak, birinden dinleyerek yada okunarak anlaşılacak bir film gerçekten değil. Hani derler ya yaşamak lazım diye. Yaşayarak anlayacağınız bir film. Burdan sonrası spoiler içerir; filmde ayrıldıktan sonra hafızasını ilk sildiren Clementine'dir. Bunu öğrenen Joel sen misin sildiren diyerek aynı doktora gider ve o da hafızasını sildirmek istediğini söyler. Fakat anıları hatırladıkça ve o anılar beyninde canlandıkça pişman olur. Ne kadar kaçmak istese de bir gecede yaşadıkları her şey hafızasından silinmiştir artık. İkilinin trende tanışmalarının ardından ise hafıza sildirme olayları ortaya çıkar -ki bu ortaya çıkma durumu da ayrı bir kurgu olarak inanılmaz başarılıydı- İşte o andan itibaren yeniden denemeye karar verirler ve birbirlerine tekrar aşık olurlar.

Yönetmen : Michel Gondry
Senaryo : Charlie Kaufman, Michel Gondry
Oyuncular : Jim Carrey, Kate Winslet, Gerry Robert Byrne, Elijah Wood, Thomas Jay Ryan
Filmin Türü : Drama, Romantik
Orijinal Adı : Eternal Sunshine of the Spotless Mind
Yapımcı Firma : Anonymous Content
Yapım Yılı : 2004
Yapım Ülkesi : ABD
Orijinal Dili : İngilizce
Filmin Süresi : 108 dakika
Resmi Sitesi : http://www.eternalsunshine.com/
Dağıtıcı Firma : Bir Film
Vizyon Tarihi : 26.05.2006

Konu: Joel Barish (Jim Carrey), eski kız arkadaşı Clementine'in (Kate Winslet) ilişkilerine dair tüm anılarını sildirmek için gizem dolu tıbbi bir müdahaleye başvurduğunu öğrenir. Bu durum karşısında hayal kırıklığına uğrayan ve Clementine'i unutmak için aynı prosedürü kendi üstünde uygulatmaya karar veren Joel, sıkı kurallar ve tam gizlilik ilkesiyle çalışan deneysel tıp merkezi Lacuna Laboratuarı'nın yolunu tutar. Dr Mierzwiak’ın gözetiminde hatıralarını sildirmek için derin bir uykuya yatan Joel gözyaşı ve kızgınlık dolu anılarının altında sevgilisine karşı duyduğu büyük bir aşk olduğunu ve onu kaybetmek istemediğini fark eder. Joel, Clementine’i tamamen unutmadan önce anılarını silme işlemini durdurmanın bir yolunu bulmalıdır.

Hala izlemediyseniz şiddetle tavsiye ediyorum. Son olarak filmin imdb puanı; 10 üzerinden 8.5. İyi seyirler dilerim..