Marsel geçen sene Akdeniz Oyunları'nda final oynayarak, gümüş madalyanın sahibi olmuştu. Ayrıca sezonun son Grand Slam'i olan Amerika Açık'ta ana tabloya yükselerek dikkatleri üzerine çekmişti Marsel yılın son ayında. Sonra talihsiz bir şekilde elense de ülkemizde tenisin tekrar konuşulmasına sebep oldu. Nasıl ki Süreyya Ayhan yada Elvan derece yaptığında atletizmi, Derya derece yaptığında yüzmeyi, Tuğba derece yaptığında da buz patenini konuşuyorsak, Marsel derece yapınca da tenisi konuşmaya başladık. Enteresan milletiz vesselam.. Neyse konudan sapmayalım, Marsel'in Amerika Açık turnuvasında adını duyuran ikinci Türk raket olmasının ardından, ilk Grand Slam, 2010'un hemen ilk ayında başlamıştı. Avustralya Açık önelemelerini de başarılı bir şekilde geçen temsilcimiz, ilk turda, Fransız raket Sebastien Grosjean'i 3-0 yenmiş, ikinci turda ise belki de talihsiz bir eşleşme ile dönemin klasmanının 11. sırasındaki isim olan Fernando Gonzalez'e 3-0 mağlup olarak turnuvadan malesef elenmişti. Marsel, geçtiğimiz seneki ve bu seneki performansını Anadolu Ajansı'na değerlendirmiş. Kariyerinde 2010 için hedeflediği iki önemli nokta var. İlki klasmanda ilk 100'e girerek Grand Slam'lere öneleme oynamadan katılabilmek, ikincisi ise Nadal veya Federer ile karşılaşabilmekmiş. Marsel bu hedeflerini şu sözlerle anlatıyor;
"Bu seneye de iyi başladım. Umarım yıl sonunda ilk 100'e girmeyi başarırım. Geçen sene ilk 150'ye girmek istedim. Ama 154. sırada yer aldım. Avustralya Açık Tenis Turnuvası'ndan sonra bu hedefe ulaştım. Hedef olarak ilk 100'e girmek kaldı. Bu sene sonunda da bunu başarmayı umuyorum.''
Ben Marsel'in bunu başarabileceğini düşünüyorum. Gerçekten de geçtiğimiz seneki hedefleri arasında sezonu ilk 150'nin içinde bitirmek vardı. Ama malesef bu hedefine ramak kala tamamladı sezonu. Şimdi 137. sırada Marsel. Avustralya Açık'tan sonra açıklanan klasmanda 17 basamak yükseldiğini ve puanının 381 olduğunu görüyoruz. Şimdi gelelim oynamak istediği rakiplere.. Marsel bu sene ilk 100'e girmekle birlikte daha çok dikkat çekmek için sıralamada ilk ikide bulunan raketlerden biriyle karşılaşmak istediğini söylüyor. Marsel bu röportajı verdiğinde henüz sıralamalar açıklanmamış, Federer ile Nadal sıralamanın ilk iki basamağını oluşturmuştu. Açıklanan sıralamalar sonrasında ki bunu da yarın yazarım sanırım, Nadal ilk 3'e giremedi malesef. Yine de Marsel'in iki raketten biriyle eşleşebilmesi çok keyifli olacaktır.
''Sene sonuna kadar Federer veya Nadal ile karşı karşıya gelmek istiyorum. Bir sakatlık olmazsa böyle bir maçın bu sene olacağını umuyorum''
Marsel geçen sene Akdeniz Oyunları'nda final oynayarak, gümüş madalyanın sahibi olmuştu. Ayrıca sezonun son Grand Slam'i olan Amerika Açık'ta ana tabloya yükselerek dikkatleri üzerine çekmişti Marsel yılın son ayında. Sonra talihsiz bir şekilde elense de ülkemizde tenisin tekrar konuşulmasına sebep oldu. Nasıl ki Süreyya Ayhan yada Elvan derece yaptığında atletizmi, Derya derece yaptığında yüzmeyi, Tuğba derece yaptığında da buz patenini konuşuyorsak, Marsel derece yapınca da tenisi konuşmaya başladık. Enteresan milletiz vesselam.. Neyse konudan sapmayalım, Marsel'in Amerika Açık turnuvasında adını duyuran ikinci Türk raket olmasının ardından, ilk Grand Slam, 2010'un hemen ilk ayında başlamıştı. Avustralya Açık önelemelerini de başarılı bir şekilde geçen temsilcimiz, ilk turda, Fransız raket Sebastien Grosjean'i 3-0 yenmiş, ikinci turda ise belki de talihsiz bir eşleşme ile dönemin klasmanının 11. sırasındaki isim olan Fernando Gonzalez'e 3-0 mağlup olarak turnuvadan malesef elenmişti. Marsel, geçtiğimiz seneki ve bu seneki performansını Anadolu Ajansı'na değerlendirmiş. Kariyerinde 2010 için hedeflediği iki önemli nokta var. İlki klasmanda ilk 100'e girerek Grand Slam'lere öneleme oynamadan katılabilmek, ikincisi ise Nadal veya Federer ile karşılaşabilmekmiş. Marsel bu hedeflerini şu sözlerle anlatıyor;
Ben Marsel'in bunu başarabileceğini düşünüyorum. Gerçekten de geçtiğimiz seneki hedefleri arasında sezonu ilk 150'nin içinde bitirmek vardı. Ama malesef bu hedefine ramak kala tamamladı sezonu. Şimdi 137. sırada Marsel. Avustralya Açık'tan sonra açıklanan klasmanda 17 basamak yükseldiğini ve puanının 381 olduğunu görüyoruz. Şimdi gelelim oynamak istediği rakiplere.. Marsel bu sene ilk 100'e girmekle birlikte daha çok dikkat çekmek için sıralamada ilk ikide bulunan raketlerden biriyle karşılaşmak istediğini söylüyor. Marsel bu röportajı verdiğinde henüz sıralamalar açıklanmamış, Federer ile Nadal sıralamanın ilk iki basamağını oluşturmuştu. Açıklanan sıralamalar sonrasında ki bunu da yarın yazarım sanırım, Nadal ilk 3'e giremedi malesef. Yine de Marsel'in iki raketten biriyle eşleşebilmesi çok keyifli olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder