Transfer dedikodusu yapmayı pek sevmiyorum aslında. Ama söz konusu beğendiğim ve yerinde güzeldir diye düşündüğüm bir futbolcuysa sonuna kadar da yazıyorum. Mesela en son Zlatan'ın Barcelona'ya gidişi konusunda yazıp çizmiştim uzun uzun.. Şimdi sıradaki isim ise başlıkta da gördüğünüz üzere Nemanja Vidic. Daha 15 yaşındayken Kızıl Yıldız takımının altyapısında başlamış Vidic futbol hayatına. 7-8 sene Kızıl Yıldız takımının çeşitli kademelerinde futbol oynadıktan sonra, Rusya'ya, Spartak Moskova'ya transfer olarak kendini Avrupa pazarında izleme fırsatı bulduk. Vidic, Spartak Moskova'da öylesine başarılı oldu ki o sene hem Rusya'da en iyi defans oyuncusu hem de en iyi Sırp futbolcu seçilmişti. Bu parlayan sezon Nemanja'ya Avrupa'nın en iyi kulüplerinden birisi olan Manchester United kapılarını ardına kadar açtı tabii. 5 Ocak 2006'da 7 milyon paund karşılığında Manchester United'a transfer oldu. Ruud Van Nistelrooy'un takımdan ayrılmasıyla 15 numaralı forma da sahipsiz kalınca Vidic o formayı aldı. İlk golünü 14 Ekim 2006'da Wigan ağlarına bırakan Vidic, transfer olduğu sezon ve ertesi sezon Rio Ferdinand ile gösterdiği uyumlu performans ile Manchester'ın defans kurgusunun çok sağlam olmasının da nedenlerinden birisi olmuştu. 2008-2009 sezonunda İngiltere'de yılın oyuncusu seçilmesiyle birlikte Vidic'in kariyerinin altın çağını yaşadığını söylemek mümkün.
2009-2010 sezonu Vidic için pek hayırlı başlamadı aslında. Bir süredir United defans kurgusunda Ferdinand'ın sakatlanması sonra iyileşmesi ve ardından da Vidic'in sakatlanması takımdaki dengeleri alt üst etti. Sakatlanmasına rağmen, performansından en ufak bir kayıp vermeyen Vidic, Avrupa'nın büyük kulüplerinin de transfer listelerinin ilk sırasında yer alıyor. Ocak transfer dönemi başlamadan önce Vidic'in adı Real Madrid ile anılmaya başlanmıştı. Şimdilerde ise Milan ile anılıyor. Tabii bu haberlerin çıkmasının en büyük sebebi, Nemanja'nın eşinin İngiltere'de kalmak istemeyişi.. Önce Real Madrid konusuna değinmek istiyorum. Vidic, yukarıda sıraladığım kariyer başlıklarıyla günümüz futbolunun en başarılı defans oyuncularından bir tanesi. Real Madrid'in kurduğu başarılı ofansif sistem iş görse de geride sadece Ramos ile sadece Casillas ile nereye kadar dayanabilir, tartışılır. İşte bu sebeple Vidic, Real tarafından sezon başında istenmişti. Yaz döneminde bu teklif 20 milyon paunddu. Ara transfer döneminde ise tekrarlandı. Fakat her iki teklifde de Manchester United, Vidic'in gönderilmeyeceğinin altını çiziyor.
Gelelim taze teklife.. Ocak transfer sezonu bitmesine rağmen Vidic hâlâ teklifler almaya devam ediyor. Son teklif ise Milan'dan geldi. Sezona kötü başlayan, sonra Inter maçına kadar fırtınalar estiren Milan, Inter duvarına çarpıp yeniden şimşekleri üstüne çekince, takımdaki çatlaklardan sızıntı vermeye başladı. Bu sızıntılardan ilki de savunmadaki bozukluklara dikkat çeker cinsten. Evet Inter maçında Nesta'dan yoksun çıktılar, ayrıca geriye düşünce de çok boşluk veriler, ama Nesta'nın olmadığı maçlarda da neler yapabildiklerini, daha doğru bir tabirle neler yapamadıklarını da göstermiş oldular. İşte bu eksiklerini de Vidic ile kapatmak istiyorlarmış. Manchester'a yaptıkları teklif ise Huntelaar + bir miktar para. Bu bir miktar paranın da 8 milyon paund olduğu söylentiler arasında. Şimdi gelelim Vidic cephesine.. Sırp futbolcu tekliflerle ilgili; "Şunu söylemeliyim ki eşim burada mutlu değil. Bazı şeyler aptalca gelebilir ama olur. Siz durdurmak isteseniz de durduramazsınız. Geçen senenin iyi olduğunu düşünüyor ve bu sene de iyi oynamak için çabalıyorum. İyi oynadığınız zaman başka yerlere gidebiliyorsunuz. Bu oyunun bir parçası" diyor. Benim bu cümlelerden anladığım Vidic'in de gönlünün gitmekten yana olduğu.. Çok severim Vidic'i ama veda vakti yaklaşıyor sanırım. Öte yandan Ferguson, Vidic'in gitmesi hâlinde, Fulham'ın 20 yaşındaki defans oyuncusu Chris Smalling'i takıma dahil etmeyi düşünüyormuş. Planlar yapılmış gibi dursa da dilerim Vidic & Ferdinand ikilisi bir süre daha bozulmaz.
Transfer dedikodusu yapmayı pek sevmiyorum aslında. Ama söz konusu beğendiğim ve yerinde güzeldir diye düşündüğüm bir futbolcuysa sonuna kadar da yazıyorum. Mesela en son Zlatan'ın Barcelona'ya gidişi konusunda yazıp çizmiştim uzun uzun.. Şimdi sıradaki isim ise başlıkta da gördüğünüz üzere Nemanja Vidic. Daha 15 yaşındayken Kızıl Yıldız takımının altyapısında başlamış Vidic futbol hayatına. 7-8 sene Kızıl Yıldız takımının çeşitli kademelerinde futbol oynadıktan sonra, Rusya'ya, Spartak Moskova'ya transfer olarak kendini Avrupa pazarında izleme fırsatı bulduk. Vidic, Spartak Moskova'da öylesine başarılı oldu ki o sene hem Rusya'da en iyi defans oyuncusu hem de en iyi Sırp futbolcu seçilmişti. Bu parlayan sezon Nemanja'ya Avrupa'nın en iyi kulüplerinden birisi olan Manchester United kapılarını ardına kadar açtı tabii. 5 Ocak 2006'da 7 milyon paund karşılığında Manchester United'a transfer oldu. Ruud Van Nistelrooy'un takımdan ayrılmasıyla 15 numaralı forma da sahipsiz kalınca Vidic o formayı aldı. İlk golünü 14 Ekim 2006'da Wigan ağlarına bırakan Vidic, transfer olduğu sezon ve ertesi sezon Rio Ferdinand ile gösterdiği uyumlu performans ile Manchester'ın defans kurgusunun çok sağlam olmasının da nedenlerinden birisi olmuştu. 2008-2009 sezonunda İngiltere'de yılın oyuncusu seçilmesiyle birlikte Vidic'in kariyerinin altın çağını yaşadığını söylemek mümkün.
2009-2010 sezonu Vidic için pek hayırlı başlamadı aslında. Bir süredir United defans kurgusunda Ferdinand'ın sakatlanması sonra iyileşmesi ve ardından da Vidic'in sakatlanması takımdaki dengeleri alt üst etti. Sakatlanmasına rağmen, performansından en ufak bir kayıp vermeyen Vidic, Avrupa'nın büyük kulüplerinin de transfer listelerinin ilk sırasında yer alıyor. Ocak transfer dönemi başlamadan önce Vidic'in adı Real Madrid ile anılmaya başlanmıştı. Şimdilerde ise Milan ile anılıyor. Tabii bu haberlerin çıkmasının en büyük sebebi, Nemanja'nın eşinin İngiltere'de kalmak istemeyişi.. Önce Real Madrid konusuna değinmek istiyorum. Vidic, yukarıda sıraladığım kariyer başlıklarıyla günümüz futbolunun en başarılı defans oyuncularından bir tanesi. Real Madrid'in kurduğu başarılı ofansif sistem iş görse de geride sadece Ramos ile sadece Casillas ile nereye kadar dayanabilir, tartışılır. İşte bu sebeple Vidic, Real tarafından sezon başında istenmişti. Yaz döneminde bu teklif 20 milyon paunddu. Ara transfer döneminde ise tekrarlandı. Fakat her iki teklifde de Manchester United, Vidic'in gönderilmeyeceğinin altını çiziyor.
Gelelim taze teklife.. Ocak transfer sezonu bitmesine rağmen Vidic hâlâ teklifler almaya devam ediyor. Son teklif ise Milan'dan geldi. Sezona kötü başlayan, sonra Inter maçına kadar fırtınalar estiren Milan, Inter duvarına çarpıp yeniden şimşekleri üstüne çekince, takımdaki çatlaklardan sızıntı vermeye başladı. Bu sızıntılardan ilki de savunmadaki bozukluklara dikkat çeker cinsten. Evet Inter maçında Nesta'dan yoksun çıktılar, ayrıca geriye düşünce de çok boşluk veriler, ama Nesta'nın olmadığı maçlarda da neler yapabildiklerini, daha doğru bir tabirle neler yapamadıklarını da göstermiş oldular. İşte bu eksiklerini de Vidic ile kapatmak istiyorlarmış. Manchester'a yaptıkları teklif ise Huntelaar + bir miktar para. Bu bir miktar paranın da 8 milyon paund olduğu söylentiler arasında. Şimdi gelelim Vidic cephesine.. Sırp futbolcu tekliflerle ilgili; "Şunu söylemeliyim ki eşim burada mutlu değil. Bazı şeyler aptalca gelebilir ama olur. Siz durdurmak isteseniz de durduramazsınız. Geçen senenin iyi olduğunu düşünüyor ve bu sene de iyi oynamak için çabalıyorum. İyi oynadığınız zaman başka yerlere gidebiliyorsunuz. Bu oyunun bir parçası" diyor. Benim bu cümlelerden anladığım Vidic'in de gönlünün gitmekten yana olduğu.. Çok severim Vidic'i ama veda vakti yaklaşıyor sanırım. Öte yandan Ferguson, Vidic'in gitmesi hâlinde, Fulham'ın 20 yaşındaki defans oyuncusu Chris Smalling'i takıma dahil etmeyi düşünüyormuş. Planlar yapılmış gibi dursa da dilerim Vidic & Ferdinand ikilisi bir süre daha bozulmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder