21 Şubat 2010 Pazar

Sivok Ne Derse O! {Beşiktaş:1-1:Galatasaray}

Galatasaray geçtiğimiz hafta ligde maç yapmamasına rağmen rakiplerin puan kayıplarıyla liderlik koltuğuna oturmuş ve hafta içi oynanan Atletico Madrid maçından da kendisini üst tura çıkarmayı başaracak iyi bir skor alarak dönmüştü. Ligde bir haftalık aranın ardından oynanan ilk maçta bu akşam İnönü'de Beşiktaş'ın konuğu oldu. Perşembe gününden kalan yorgunluk ve Beşiktaş'ın bir haftadır aralıksız bu maça hazırlanıyor olması, Galatasaray'ın ilk yarıdaki tutuk oyununun sebepleri arasında ilk sıradaydı şüphesiz. Yine de ikinci yarıya iyi başlayan Galatasaray, 68. dakikada Arda'nın ceza sahası içinde yaptığı vuruşla bulduğu golle maçı kazanmak istediğini herkese göstermiş oldu. Ligden kopmak istemeyen Beşiktaş'ın yüzünü güldüren isim ise kullanılan frikik vuruşunu yine ceza sahası içinde gole çeviren Sivok oldu. İtiraf etmek gerekirse, bu akşamki oynanan oyunu ve deplasmanda olduğumuzu göz önüne alırsak, Galatasaray'ın beraberliği kurtarması bile bir başarıdır. Evet, puan kaybedilmiş olabilir ama en azından mağlup olunmadı ve 1 puan da olsa bu haftayı puansız kapamadı. Tabii bir de işin seri boyutu var ki Galatasaray, Hasan Kabze'nin golleriyle yalnız maçı değil, şampiyonluğu da kazandığı sezonun üstünden 4 sene geçmesine rağmen İnönü'de yine kazanamadı maalesef. Neyse sağlık olsun biz maça geçelim..

Galatasaray, bu maça Servet'i kenara alarak başladı. Bir kaç lig maçında olduğu gibi bu maçta da Emre & Neill ikilisini izledik. Ayrıca sakatlığı düzelen Jo'yu da kadroda bekleyenler biraz hayal kırıklığına uğradılar ki Jo sanıyorum henüz ilk 11'de başlayabilecek kadar iyi hissetmemiş kendini. Bu arada, hemen hemen her maçta Mustafa Sarp ile başlayan teknik heyet bu maçta Mustafa'yı biraz dinlendirmek istemiş olacak ki Sarp'ın yerine Barış Özbek'i izledik bugün. Beşiktaş'ın ilk onbirine dönecek olursak, yine her zamanki gibi sürpriz bir onbir sıralamış Mustafa Denizli. Zaten rotasyon yapması değil, rotasyon yapmaması sürpriz olacak artık kendisinin.. Bu maçta da sürekli forvet mevkisinde oynayan Bobo'yu kenara alarak, derbilerin golcüsü olarak tanıdığımız ve gerek Fenerbahçe'de gerekse Beşiktaş'ta Galatasaray'a bol bol gol atarak Galatasaray'ın belalısı olan Nobre'yi ilk onbirde başlattı Beşiktaş teknik direktörü. Ayrıca Tabata yerine de Tello'yu izledik. Bir de uzun süredir forma giymeyen ve Beşiktaş'ın adeta emniyet kemeri olan Ferrari, bu maçta 2 ay sonra ilk kez Galatasaray karşısında forma şansı buldu.

Öncelikle şunu söyleyebiliriz ki Beşiktaş, ilk yarıda üstün oynayan taraftı. Bu sezon çok eleştirilen takım, Galatasaray maçına ekstra bir motivasyonla çıkmış. Tabii bunun en büyük sebeplerinden birisi de maçın İnönü'de oynanıyor olması. Leo Franco, bu maçta en çok takip ettiğim futbolculardan birisi oldu. İlk yarının geneline baktığımız zaman 2 önemli top çıkararak hafta içi oynanan Atletico maçının ardından bu maçta da güven verdi taraftarlara. Beşiktaş, Galatasaray beklerinin gününde olmamasını da fırsat bilerek sağdan Ekrem Dağ, soldan da Holosko ile kanatları çok iyi kullanarak Galatasaray kalesini ilk yarıda ablukaya aldı. Bu noktada Galatasaray'ın da taktiğinin, rakibi biraz daha geride kabullenmek olduğunu söyleyebiliriz. İlk yarıda Galatasaray'ın da pozisyonları var ama pek etkili pozisyonlar diyemeyiz bu ataklara. Beşiktaş, hem baskılı hem de golü isteyen taraf oldu ama ne çare.. Bir türlü istedikleri golü bulamayarak Galatasaray'ın kendisine güvenmesini de sağladılar. Gol atmaktan çok yememeyi düşünen Galatasaray, son 5 dakikada kalesinde üst üste önemli tehlikeler yaşamasına rağmen gol izni vermedi ve soyunma odasına 0-0 beraberlikle gitti.

İkinci yarıya ise baskılı başlayan taraf Galatasaray'dı. Bu noktada Galatasaray bana Manchester United'ı hatırlattı ne yalan söyleyeyim.. Onlar da rakibi oynatır oynatır yıpratır. Sonra da oyunun hızını artırarak kendi lehlerine çevirip istediklerini alırlar. Beşiktaş'ın orta saha üstünlüğünü kaybetmesi ise 61. dakikaya tekabül ediyor. Önce Holosko - Bobo sonra da Nobre - Nihat değişiklikleri oyun düzenlerini bir hâyli bozdu ki 15-20 dakika toparlanamadılar. Maçın kırılma noktasıysa şüphesiz Jo'nun oyuna girdiği dakikalar oldu. Son bir kaç maçtır santraforsuz oynayan ve bunun acısını bir hâyli çeken Galatasaray'ın Jo ile yeniden oyuna ortak olması çok keyifliydi. Jo'nun 63. dakikada oyuna girmesinin ardından Arda & Elano orta sahasının nimetlerini yeniden izlemeye başladık. Öyle ki Arda'nın başlattığı atakta Sivok'un düştüğü bir anlık gaflet, yine Arda'nın ceza sahası içinen yaptığı sert vuruşla deplasmanda 1-0 öne geçiriyordu Galatasaray'ı. Arda'nın golünün ardından, oyunun yavaşlamasını ve temponun düşmesini isteyen Galatasaray, her zaman yaptığı hatayı, 1-0'ın üstüne yatmayı yeniden gerçekleştirerek bu maçı kazanmayı başaramadı. Elano - Mustafa Sarp değişikliği -eğer Elano sakat değilse- orta saha hakimiyetinin yeniden Beşiktaş'a geçmesini sağlayan bir hata oldu.

Velhasıl o hata da Beşiktaş'ın Galatasaray kalesini yeniden abluka altına almasını sağladı. Zaten Arda'nın sakatlanarak çıkması, Galatasaray'ın oyun düzenini bir hâyli etkilemişken bir de Elano'yu çıkarmak çok doğru bir hamle değildi bana kalırsa. Neyse maça dönelim. Maçın bitimine 10 dakika kala Elano'nun oyundan çıkmasının ardından, Beşiktaş atakları sıklaşmaya başladı. Bu ataklardan birinde Giovani'nin yaptığı lüzumsuz faul tıpkı Atletico maçında olduğu gibi Galatasaray'ın yine bir gereksiz frikik atağı yemesine sebep oldu. Beşiktaş'ın gol yemesinin belki de sebebi olan Sivok, Nihat tarafından kullanılan frikiki gole çevirerek takımını beraberliğe taşıyan isim oldu. Kalan dakikalarda gol olmayınca Galatasaray ve Beşiktaş birer puan ile sahadan ayrıldılar. Galatasaray'ı tebrik etmek lazım aslında bu noktada. 4 gün arayla oynadığı ve büyük eksiklerine rağmen güzel futbol oynadığı iki cehennemden de istediği skorla çıktı. Şu Atletico maçını da alnının akıyla atlatmayı başarabilirse tamamdır. Önü açık. Sonra Milan döner, Harry döner, Jo zaten döndü.. Takım toparlanmış bir şekilde yoluna devam eder. Beşiktaş'ı başarılı oyunundan dolayı kutlarım. Bu arada gelen haberlere göre Arda'nın durumu iyiymiş. İki gün dinlenirse bir şeyi kalmaz inşallah.

Stat: BJK İnönü
Hakemler: Fırat Aydınus, Tarık Ongun, Ale Taşçıoğlu
Beşiktaş: Rüştü, İbrahim Toraman, Ferrari, Sivok, İbrahim Üzülmez, Ernst, Fink, Holosko (Dk. 61 Bobo), Tello, Ekrem (Dk. 75 Yusuf), Nobre (Dk. 61 Nihat)
Galatasaray: Leo Franco, Uğur, Neill, Emre Güngör, Hakan, Barış, Mehmet Topal, Elano (Dk. 81 Mustafa), Caner (Dk. 63 Jo), Keita, Arda (Dk. 72 Giovani)
Goller: Dk. 68 Arda (Galatasaray), Dk. 82 Sivok (Beşiktaş)
Sarı Kartlar: Dk. 29 Barış (Galatasaray), Dk. 30 Tello, Dk. 84 Fink (Beşiktaş)

4 yorum:

  1. arda ve elanonun sakatlığı umarım ciddi değildir atl. madrid maçında oynayabilirler umarım

    YanıtlaSil
  2. Baros hafta içi'ne yetişcek gibi söylemler vardı; yalan mı oldu??

    YanıtlaSil
  3. Bende bekliyordum ama açıklaması 2 hafta sonra döneceği yönünde. Sanırım Eskişehirspor maçında Baros ve Kewell sahada.

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir