14 Mart 2010 Pazar

Galatasaray - Ankaragücü {Maça Doğru}

Bu sezon ilk mağlubiyetimizi Ankaragücü deplasmanında 3-0'lık skorla almıştık. Maça baktığımızda organize olamayan bir Galatasaray, yine de atakları bulan ama savunmanın bozulması neticesinde maçın sonlarında üç golü bir anda yiyen bir takım görüntüsü vardı. Tabii o günlerden bugünlere her iki takım adına çok şeyler değişti diyebiliriz. Ankaragücü açısından o günlerden sonra birçok transfer ve teknik adam değişiklikleri oldu ama geldikleri nokta hala kümede kalma mücadelesi yapmalarıdır. Galatasaray açısından ise inişli, çıkışlı bir grafik vardı ama şimdilerde Bursaspor'la birlikte şampiyonluğun en büyük adayı durumundalar. Bu açından bakarsak iki takım için karşılaşmanın önemi daha da artıyor. Çünkü şampiyonluk mücadelesi ve kümede kalma mücadelesi tüm hızıyla devam ediyor. Özellikle Galatasaray'ın bu maçta olası puan kaybı durumunda telafisi olmayan bir yola girilecek.

Ankaragücü ligin ikinci yarısıyla beraber teknik direktörlüğe Lemerre'yi getirerek ses getirmişti. Ayrıca çok önemli yabancı futbolcu transferleri gerçekleştirdiler. Ankaragücü'nün 2010'dan sonra oynadığı maçlara bakarsak henüz mağlubiyetle tanışmadıklarını ve sürekli berabere kaldıklarını görüyoruz. Zor gol yiyen ama aynı zamanda zor gol atabilen bir takım durumundalar. Aldıkları 11 beraberlik ile ligin en fazla berabere kalan takımı durumundalar. Bunun yanında 26 gol atıp, 28 gol yediklerini görüyorum. Bu da zor gol atan ve zor gol yiyen söylemini gerçek kılan bir istatistik. Ankaragücü'nde bu maçta Rothen sakatlığı, Rajnoch da cezası nedeniyle forma giyemeyecek. Metin Akan'ın da hafif sakatlığı bulunuyor. Fazla sakat ve cezalı futbolcularının bulunmaması Ankaragücü açısından bir avantaj. Lemerre'den sonra geçirdikleri sürece bakarsak aslında Ankaragücü'nün geçirdiği bu süreci normal karşılıyorum. Çünkü Lemerre takımın başına geldiğinde takımda çok fazla futbolcu vardı ve bunun üstüne transferlerde yapıldı. Doğal olarak takımı kurmak, futbolcuların birbirlerine alışması, sistemin oturması falan uzun bir süre bekliyor. Bu açıdan Ankaragücü için bu sezon ligde kalmak önemli ve gelecek sezona bu kadronun üstüne olumlu takviyelerde iddialı bir 100. yıl geçirmek istiyorlar.

Galatasaray'da ise Eskişehirspor karşısında alınan mağlubiyet moralleri bozdu. Üstelik bu mağlubiyetin oynanan kötü futbolla gelmesi Galatasaray'ın bu aralar yaşadığı istikrarsızlığı gözler önüne seriyor. Kasımpaşa karşısında gösterilen olumlu futbol, Eskişehirspor karşısında sahaya yansıtılamadı. Bunda Eskişehirspor'un yaptığı harika savunmanın, Galatasaray'a fazla alan bırakmamasının payı büyük. Keita ve Arda gibi futbolcular istedikleri alanı bulamayınca etkili olamadılar ve Galatasaray kitlendi. Ankaragücü de Eskişehirspor gibi rakibe fazla alan bırakmayan bir takım. Özellikle maçın Ali Sami Yen'de oynanacağını düşünürsek Ankaragücü biraz daha savunmaya ağırlık verecektir. Hücumda da Vassell ve Vittek gibi futbolcularla kontra atak denemeye çalışacaklar. Bu yüzden Galatasaray'ın bu maçta erken bir gol bulması maçın seyrini değiştirebilir ve daha farklı bir maç izleyebiliriz. Arda'nın yokluğu büyük handikap ama Keita, Giovani, Jo ve Elano gibi isimlerle Galatasaray sonuca ulaşabilir. Ayrıca Baros'un da bu maçta ilk 18'de olabileceğinin açıklanması Galatasaray'ın elini oldukça güçlendiriyor.

Galatasaray'ın bu maça çıkması beklenen 11'e bakacak olursak; Leo Franco, Emre, Neill, Sabri, Hakan Balta, Mehmet Topal, Mustafa Sarp, Elano, Dos Santos, Keita, Jo'yu görüyoruz. Caner Erkin sol bek oynadığı maçlarda sıkıntı yaşıyordu ve Hakan Balta'nın takıma katılması savunmanın gücünü arttıracak unsur. Ayrıca sürekli söylediğim Emre Güngör & Neill savunma hattıyla Galatasaray savunmasının oturacağını söyleyebiliriz. Son haftaların diğer formsuz isimi Ayhan'ın yerine de Mustafa Sarp oynuyor. Yani Galatasaray hücumları yavaşlamayacak aksine dikine oynayacak. Kağıt üzerinde zor maç ama Galatasaray'ın erken gol bulması durumunda farklı geçebileceğine inandığım bir maç olacak. Ankaragücü ise ilk yarıda gol yememeyi başarırsa, ikinci yarıda hızlı ataklarda Galatasaray'ın başına bela olabilir.

2 yorum:

  1. Sarp ve Topal'ın yan yana başlamadığı düzende Galatasaray'ın hücuma çıkış hızı daha da artar.. En önemli konu buradaki istikrarı sağlamak bana kalırsa.

    Defanstada her ne olursa olsun Emre - Neill olmalı.

    Baros'un iyileşmesi tabiki bir artı ama bence tam hazır olana kadar saklanmalı, fazla riske edilmemeli..

    Kendi kendimizi kaybetmediğimiz sürece bu ligte sırtımız yere gelmez.

    YanıtlaSil
  2. Aslında doğru olan orta saha kurgusu Arda, Elano ve Mehmet Topal'dır. Tabii elde olan mevcut kadroya göre düşünüyorum. Ama Ayhan'lı bir orta sahadansa Sarp, Topal ve Elano'nun oynaması en iyisidir.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir