
1- Öncelikle yoğun temponuzda bize de vakit ayırabildiğiniz için çok teşekkür ederiz. Galatasaray Bayan Basketbol Takımı'ndaki başarılı performansınızı hepimiz biliyoruz. Peki, Erkek Basketbol Takımı'nın başına geçme süreci nasıl gerçekleşti?
Cem Akdağ; Öncelikle bu sorulara cevap vermeden, henüz görevimizin bitmediğini, işimizin en önemli bölümünün yeni başladığını belirtmeliyim. Bu konuda aksini düşünmek çok ciddi bir hata olur.
Forma skandalı ardından erkek takımımız için yeni bir antrenör arayışına girilmişti. Ben o dönemde uzak doğuda seyahatteydim. Göreve yeni gelen Sayın Nur Gencer telefonla beni arayarak, bu pozisyon için beni düşündüklerini ve başkanımızın da bunu onayladığını iletti.
2- Forma skandalı ile ilgili konuşuldu, tartışıldı, cezalar verildi ve olay kapandı. Bu durumu yeniden açmanın anlamı yok. Bizim size sormak istediğimiz soru Galatasaray Erkek Basketbol Takımı bu kadar zor durumdayken sizin giydiğiniz ateşten gömlekle alakalı. Görevi kabul ederken hedefleriniz nelerdi, kafanızda neler tasarladınız ve bu zorlu süreçten nasıl çıkmayı düşündünüz?
Cem Akdağ; Basketbola 1969 yılında Galatasaray minik takımında başladım ve 1982 senesinde ve kaptanlığımın üçüncü yılında sakatlanarak basketbolu bırakmak zorunda kaldım. Bu durumu Galatasaray’a olan borcumu ödemek için bir fırsat olarak gördüm diyebilirim. Aynı zamanda sezon başında TÜBAD turnuvasında seyrettiğim Galatasaray takımı, 2003 senesinden bu yana oynatmayı düşündüğüm yüksek tempolu basketbol için çok uygun bir kadroya sahipti. Tüm bunlarla bir de camiamızın büyüklüğü de eklenince, takımımızı bu zor durumdan kurtaracağımıza inanarak göreve geldim.

Cem Akdağ; O dönemde Yabancı oyuncular da dahil olmak üzere takımdaki tüm oyuncular ile birer toplantı yaptım, fikirlerini ve olaya bakış açılarını anlamaya çalıştım. Yabancılarımızın hepsi sağlam karakterli, mükemmel profesyonel sporcular. (Bu oyuncuları seçen, başta eski koçumuz Okan dahil, herkese teşekkür etmeliyiz.) Bununla birlikte, oyuncularımız, başka kulüplerde sık rastlanan maddi sorunlarla hiç karşılaşmamıştılar. (Bu konuda da genel sekreterimiz Selçuk İren’nin başarılı yönetiminin hakkını vermeliyiz.) Ayrıca oyuncularımız Avrupa dahil her gittiğimiz yerde bizi destekleyen Galatasaray taraftarından çok etkilenmiştiler. Tüm bunların üzerine, antrenman ve maçlarda, uygularken zevk aldıkları bir oyun düzenin de ekleyince işimiz kolaylaştı.
4- Sezon başında bir kadro kuruldu ama yaşanan cezalar falan derken zaten sıkıntıda olan uzun rotasyonunda Cemal Nalga’nın da ceza almasıyla bir sıkıntı oldu. Sizin takıma katılmanızdan sonra ise sadece Fatih Solak transferi gerçekleşti. Eğer sezon başında takımın başında olsaydınız takımınız bu şekilde mi oluşurdu yoksa hangi mevkilere transferler yapmak ister miydiniz?
Cem Akdağ; Öncelikle Cemal Nalga ve Tufan’nın da yer aldığı bu kadronun mükemmel olduğunu söylemeliyim ancak bu iki oyuncunu takımdan ayrılması sanıldığından çok daha önemli bir sorun yaratıyor. Bildiğiniz gibi kurallara göre, ilk beşte iki yerli oyuncu yer almalı, transfer döneminde, bu konuda karar verdikten sonra, yabancı seçimine başlanır. Cemal bu iki oyunculardan biriydi, Fatih ise tamamen farklı özellikleri olan bir oyuncu.
5- Taraftarların en çok merak ettiği konu Rancik ve Jasaitis’in takımda kalıp kalmayacakları yönünde. Galatasaray’ın geçmiş yıllarda politikasına baktığımızda takımda iki sene üst üste oynayabilen yabancı sayısı çok az. Sizin bu konu hakkında düşünceleriniz nelerdir ve iskeleti oluşturmak adına hangi hamleleri yapacaksınız?
Cem Akdağ; Bu konuda teknik ve idari ekibimiz, taraftarımız gibi düşünüyor. Gerekli çalışmalar yapılıyor.
6- Bu sezon cezalardan sonra gösterdiğimiz mücadeleyle büyük takdir topladık ve gelecek sezon adına önemli mesajlar verdik. Ligde şu anki tabloya baktığımızda ligde kalmayı büyük bir terslik olmazsa başardık diyebiliriz. Gelecek sezona dair hedefleriniz neler olacak? Bu sezondan daha güçlü, şampiyonluğa oynayan bir Galatasaray yaratmak hedefler arasında mı?
Cem Akdağ; Daha önce belirttiğim gibi işimizin zor kısmı bundan sonra başlıyor. Önümüzdeki günlerde tüm bu soruların cevapları netleşecek.

Cem Akdağ; Evren çalışmayı seven basketbolla yatıp kalkan bir oyuncu, bu sene çabasının karşılığını alıyor. Savunmasını ve point guard özelliklerini geliştirdiği takdirde milli takımımızın vazgeçilmez bir oyuncusu olacaktır.
8- Şimdi biraz da kendimizi soralım size. Taraftarı yani.. Atlatılmaya çalışılan zorlu süreçte şüphesiz taraftarın rolü büyüktü. Takıma ve size nasıl sahip çıktı taraftar bu dönemde? Desteklerini ne boyutta gösterebildiler?
Cem Akdağ; Bunu tarif edebilmek çok zor, belki şöyle açıklayabilirim; Cezalı olduğumuz dönemde boş türbinlere oynadığımız maçların ardından ilk defa taraftarımıza kavuştuğumuz Telekom maçında, benim yerimde sizin olmanız gerekliydi.
9- Hem bayan basketbol hem de erkek basketbolda muhtelif takımların başında görev almışlığınız ve kayda değer başarılarınız var. Erkek basketbolu ile bayan basketbolu arasındaki farklar ya da benzerlikler neler sizce? Hangisinde çalışmanın zorlukları daha fazla?
Cem Akdağ; Teknik anlamda Basketbol her kategoride aynı ancak işin idari kısmında farklılıklar var. Sanırım profesyonellik artıkça yönetimi daha kolay oluyor.
10- Dışarıdan bizim gördüğümüz, Bayan Basketbol Takımı'ndan ayrılışınız çok hoş olmadı ve belki kırgınlıklar bile oldu. Fakat Erkek Takımı'nda ihtiyaç olunca hemen görev başına geldiniz ve bir nevi ateşten gömlek giydiniz. Galatasaray sizin içine ne ifade ediyor? Cem Akdağ nasıl bir Galatasaray'lıdır?
Cem Akdağ; Daha önce bu sorunun cevabını vermiştim. Ancak ilave olarak şunu söylemeliyim. Biz bir aileyiz. Her ailede bazı sorunlar yaşanır, bu tarz durumlarda, ailemizin en az zararı görmesi için yapılması gerekenleri Galatasaraylı ağabeylerimiz bize öğretti.

Cem Akdağ; Eğer şampiyonluğa oynayan takımlar ile aranızda dört hatta beş misli bütçe farklılığı varsa, bu yarışta bende varım demek biraz fazla iyimserlik olur. Bu durumda tek seçeneğiniz kalır. İdari ve teknik olarak uzun vadeli planlar yaparken, (Salon sahibi olmak, sağlam bir alt yapı oluşturmak gibi) kısa vadede, sponsor katkısını artırıp akıllı transferler yapmak, takıma taraftarın benimsediği, savaşan, mücadele eden bir oyun karakteri yerleştirerek, her yıl yukarıları zorlayan takımlarla hedefe ulaşmak.
12- Son olarak söyleşilerimizde klasik sorumuzu soralım size. Blogu inceleme fırsatınız oldu mu, olduysa olumlu olumsuz eleştrilerinizi öğrenebilir miyiz? Bir de birinci yılımızı doldurduğumuz bugünlerde bize neler önerirsiniz.
Cem Akdağ; Açıkçası sizden aldığım mail sonrasında Bloğunuz ile tanıştım. Son derece güzel tasarlanmış, bir blog. Zaten birinci yılınızı doldurmanız da ne kadar başarılı olduğunuzu gösteriyor. Umarım Onuncu yılınızı tamamladığınızda tekrar bir söyleşi yaparız.
SEVGİLER
CEM AKDAĞ
Cok güzel bir söyleşi olmuş emeğinize sağlık Burak ve Serap..Bu arada blogunuz Cem Akdağ'ın dediği gibi inşallah uzun ömürlü olur ...Nice Yaşlara Sportif Cümleler....
YanıtlaSil