Milli Takım'ın oyun sistemi anlamında bir değişim içerisine girdiği bir gerçek. Fatih Terim döneminde oynanan ayağa pas ağırlıklı ama kaos futbolunun temel alındığı sistemden, 4-3-3'e dönülmüş. Yine ayağa pas temel alınıyor ama futbolun daha modern tarafı sahaya yansıtılmaya başlandı. Tabii bunu sadece Hondruas maçına bakarak söylüyorum ve bu maçın ne kadar ölçü olabileceği bir soru işareti. Büyük ihtimalle bu sistem Hiddink'den alındı ve artık Milli Takım'ın yeni sistemi bu olacak. Ama mevcut oyuncu kadrosune mutlaka eklemeler olacaktır, yeni bir yapılanmaya gidilecektir. Çünkü ortada başarısız bir Milli Takım vardı ve bu durum mutlaka değiştirilmeli. Euro 2008'de üçüncü olduktan sonra, 2010 Dünya Kupası eleme gruplarında üçüncü olmanın bir izahı yoktu. En son 1998 Dünya Kupası gruplarında üçüncü olmuştuk ve belki şampiyonalara katılma anlamında bir istikrar yoktu ama en azından eleme gruplarında son ana kadar mücadele ediyorduk. Bu yüzden öncelikle şampiyonalara katılma anlamında, sonrasında ekol olma anlamında bir yapılanma şart.
Sabri ve Caner Erkin tercihleri oldukça ilgimi çekti. Sabri ve Caner Erkin'in aynı anda bek olarak başlamaları öncelikle hücum futbolunu sonrasında hücum presini beraberinde getiriyor. Hondruas karşısında da bu presi belli zamanlarda gördük ama daha önemlisi kanat akınlarında başarılı olduk. Belki Hakan Balta sakatlığını atlattığında tekrar o bek oynamaya başlayacak ama en azından Rijkaard'ın kafasında oluşturduğu bekin Caner Erkin olduğunu biliyorum. Milli Takım'a dönersek yeni sistemini doğru bir 11 kurarak perçinledi. Orta sahada Aurelio, Hamit Altıntop ve Emre'nin oynaması bir bakıma olmazsa olmaz. Belki ilerleyen zamanlarda Aurelio - Mehmet Topal değişimi görebiliriz ama bu üçlü orta saha üzerinde Fatih Terim'de çok duruyordu ve Euro 2008'de en büyük artımız bu orta sahaydı. Emre son bir aydır çok formda ama Aurelio ve Hamit Altıntop'un maç eksikleri göze çarptı. Bu ikili iyi durumda olsaydı bu maç çok daha farklı olabilirdi. Buna rağmen bu üçlünün kalitesi, maçın kontrolünün Türkiye'de kalmasına ve sistemin doğru olarak işlemesine vesile oldu.
Diğer bir nokta ise Arda Turan'ın oynadığı dönemde hücum anlamında iyi pozisyonlar bulan, hareketliliği olan Türkiye'nin Arda çıktıktan sonra kısır bir noktaya gelmesiydi. Biraz da maçın getirdiği rahatlık ve rakibin gücü bu duruma neden olmuş olabilir ama Arda Turan'ın geldiği nokta Milli Takım'ın olmazsa olmazı olduğu noktadır. İkinci yarıda Halil Altıntop ve Tuncay gibi hareketli oynayan hücumcuların oyuna girmesiyle beraber 4-3-3 daha aktif anlamda çalışmaya başladı ve etkili pozisyonlar yakaladığımızı gördük. Neticede oynanan bir hazırlık maçı. Milli Takım'ın iskeletini oluşturan isimlerin ne durumda olduğunu, yeni isimlerin de Milli Takım'a neler katabileceğini görmek açısından önemliydi. Ben Hondruas karşısında oynanan futbolu beğendim ve belli değişimleri gördüm. Hiddink'in etkisinin takım üzerinde daha da hissedilmesiyle beraber iyi bir Milli Takım izleyeceğimizi düşünüyorum.
Milli Takım'ın oyun sistemi anlamında bir değişim içerisine girdiği bir gerçek. Fatih Terim döneminde oynanan ayağa pas ağırlıklı ama kaos futbolunun temel alındığı sistemden, 4-3-3'e dönülmüş. Yine ayağa pas temel alınıyor ama futbolun daha modern tarafı sahaya yansıtılmaya başlandı. Tabii bunu sadece Hondruas maçına bakarak söylüyorum ve bu maçın ne kadar ölçü olabileceği bir soru işareti. Büyük ihtimalle bu sistem Hiddink'den alındı ve artık Milli Takım'ın yeni sistemi bu olacak. Ama mevcut oyuncu kadrosune mutlaka eklemeler olacaktır, yeni bir yapılanmaya gidilecektir. Çünkü ortada başarısız bir Milli Takım vardı ve bu durum mutlaka değiştirilmeli. Euro 2008'de üçüncü olduktan sonra, 2010 Dünya Kupası eleme gruplarında üçüncü olmanın bir izahı yoktu. En son 1998 Dünya Kupası gruplarında üçüncü olmuştuk ve belki şampiyonalara katılma anlamında bir istikrar yoktu ama en azından eleme gruplarında son ana kadar mücadele ediyorduk. Bu yüzden öncelikle şampiyonalara katılma anlamında, sonrasında ekol olma anlamında bir yapılanma şart.
Sabri ve Caner Erkin tercihleri oldukça ilgimi çekti. Sabri ve Caner Erkin'in aynı anda bek olarak başlamaları öncelikle hücum futbolunu sonrasında hücum presini beraberinde getiriyor. Hondruas karşısında da bu presi belli zamanlarda gördük ama daha önemlisi kanat akınlarında başarılı olduk. Belki Hakan Balta sakatlığını atlattığında tekrar o bek oynamaya başlayacak ama en azından Rijkaard'ın kafasında oluşturduğu bekin Caner Erkin olduğunu biliyorum. Milli Takım'a dönersek yeni sistemini doğru bir 11 kurarak perçinledi. Orta sahada Aurelio, Hamit Altıntop ve Emre'nin oynaması bir bakıma olmazsa olmaz. Belki ilerleyen zamanlarda Aurelio - Mehmet Topal değişimi görebiliriz ama bu üçlü orta saha üzerinde Fatih Terim'de çok duruyordu ve Euro 2008'de en büyük artımız bu orta sahaydı. Emre son bir aydır çok formda ama Aurelio ve Hamit Altıntop'un maç eksikleri göze çarptı. Bu ikili iyi durumda olsaydı bu maç çok daha farklı olabilirdi. Buna rağmen bu üçlünün kalitesi, maçın kontrolünün Türkiye'de kalmasına ve sistemin doğru olarak işlemesine vesile oldu.
Diğer bir nokta ise Arda Turan'ın oynadığı dönemde hücum anlamında iyi pozisyonlar bulan, hareketliliği olan Türkiye'nin Arda çıktıktan sonra kısır bir noktaya gelmesiydi. Biraz da maçın getirdiği rahatlık ve rakibin gücü bu duruma neden olmuş olabilir ama Arda Turan'ın geldiği nokta Milli Takım'ın olmazsa olmazı olduğu noktadır. İkinci yarıda Halil Altıntop ve Tuncay gibi hareketli oynayan hücumcuların oyuna girmesiyle beraber 4-3-3 daha aktif anlamda çalışmaya başladı ve etkili pozisyonlar yakaladığımızı gördük. Neticede oynanan bir hazırlık maçı. Milli Takım'ın iskeletini oluşturan isimlerin ne durumda olduğunu, yeni isimlerin de Milli Takım'a neler katabileceğini görmek açısından önemliydi. Ben Hondruas karşısında oynanan futbolu beğendim ve belli değişimleri gördüm. Hiddink'in etkisinin takım üzerinde daha da hissedilmesiyle beraber iyi bir Milli Takım izleyeceğimizi düşünüyorum.
Ben hiddink'ten bişey alındığını sanmıyorum, hatta bu bağlamda bu maçın "gelecek" milli takım hakkında hiçbir fikir vermediğini düşünüyorum. ve zaten hiddinkten görmek istediğim bu milli takım değil.
YanıtlaSilhiddink mesaiye başlamadı, şu an takımın sahibi Oğuz Çetin ve oğuz çetin önündeki maçları kazanmaya bakacaktır. En fazla hiddink ile maç sonraları kasetler üzerinden bir fikir alışverisi yapabilirler. hele ki hiddink fildişinin başına geçerse mesaisi çok yoğun olacak ve o aralıkta Türkiye'nin oynadığı tüm hazırlık maçları oğuz çetin'in kontrolünde geçecektir.
Sistem Hiddink'in. Bundan adım kadar eminim. Ama oyuncu tercihlerine gelirsek Oğuz Çetin'in tercihleri. Genelde formda futbolcular alınmasına rağmen bazı yenilenme işaretleri var. ABD kampını beklemek en iyisi çünkü konuşmak için erken diyorum.
YanıtlaSilabd kampı dünya kupası öncesine geliyorsa (tarihini bilemiyorum) ve bahsettiğim şartlar oluşursa yine hiddink etkisinden sözedemeyiz gibi geliyor.
YanıtlaSilbugün öğrendim ağustostan sonra hemen milli maçlar baslıyor. dünya kupası hiddinkin bize gelişi ağustos. oysa ki hiddink fanatiğe verdiği röportajda oyuncu taramaktan, yeni oyuncular kazandırmaktan bahsetmişti. (sözkonusu hiddink olunca bunu klişe bir açıklama olarak almıyorum)
eğer bunu yapacaksa -ki söylediyse yapar- hangi aralıkta yapmayı düşünüyor merak ediyorum.