Bir Portekizli Geliyor ki..
Tam adı; Cristiano Ronaldo dos Santos Aveiro olan bu Portekizli genç 5 Şubat 1985 tarihinde dünyaya gelmiş. Ertem Şener kalibresinde bir bilgi olacak ama ikinci ismi olan Ronaldo'yu, Amerika başkanlarından Ronald Reagan'ın isminin değiştirilmesiyle almış. Bir erkek iki de kız kardeşi olan Cristiano ailesinin en küçük bireyidir. 8 yaşındayken futbola adım atan Ronaldo'nun ilk kulübü amatör futbol kulübü olan Andorinha'dır. Burada 2 sezon geçirmesinin ardından ilk resmi anlaşmasını Portekiz ekibi Nacional ile yaparak 10 yaşındayken profesyonel olarak futbolcu olur. Nacional ile bulundukları gençler liginin şampiyonu olmasının ardından da Sporting CP kulübüne 3 günlüğüne deneme kampına alınır ve beğenilerek 97'de de bu kulübe transfer olur. Academia Sporting'de eğitimini aldıktan sonra Sporting CP'nin alt yapısının her kademesinde oynar. 16 yaş altı, 17 yaş altı, 18 yaş altı, B takımı ve nihayetinde de A takım.. 15 yaşındayken kalbindeki bir problem nedeniyle neredeyse futbolu bırakma noktasına gelir. Fakat kulüp yetkilileri annesinin de izniyle Ronaldo'yu tedavi ettirerek belki de 10 sene sonra dünyanın en iyi futbolcusu seçilecek bu genç ismi hayata bağlayacak kararı vermiş olurlar. Ronaldo'yu ilk farkeden dönemin Liverpool teknik direktörü Gerrard Houllier olur. Ama Liverpool - Ronaldo nikâhı bir türlü kıyılamaz. Derken Ronaldo'nun kaderi bir maçla değişir..
CR7
2003 yazında, Sporting Cp'nin 3-1 mağlup olduğu bir maçta Cristiano'yu izlemeye Fergie de gelir ve bu gencin performansından çok etkilenerek kendisini istediğini söyler. 12.24 milyon sterline Manchester United ile anlaşma imzalar. Daha gelir gelmez de adını tarihe yazdırır çünkü Ronaldo, Manchester United'ın anlaşma imzaladığı ilk Portekizli oyuncudur. Takıma ilk dahil olduğu günlerde kendisine sorarlar, "evladım kaç numaralı formayı istiyorsun" diye. Ronaldo da Sporting'de giydiği 28 numaralı formayı giymek istediğini söyler. O sırada da devreye Ferguson girer. Sonradan asla pişman olmayacağı bir karar verir. Ronaldo bu olayı şöyle anlatıyor;
"Takıma katıldıktan sonra, bana kaç numarayı giymek istediğim soruldu. 28 dedim. Ama Ferguson; "hayır. 7 numarayı alacaksın" dedi. Bu ünlü forma bana ekstra bir motivasyon kaynağı oldu her zaman. Bu onuru ben de yaşadım."Bu olayın ardından 7 numaralı alır ve Bolton'un 4-0 yenildiği karşılaşmanın son 30 dakikasında da ilk kez o formayı giymeye başlar. İlk golünü ise Portsmouth'a frikikten atar. Zaten Cristiano'nun frikik golleri dillere pelesenk olup dalga dalga yayılmıştır. 2003 yılında Manchester'a gelen Cristiano, 2007 yılında Man U'daki 7 numaralı futbolculara fena hâlde kafayı takan, tabiri caizse 7 bitirdi diyebileceğimiz Real Madrid tarafından rahatsız edilmeye başlar. Fakat Cristiano, ne aklında ne de gönlünde kırmızıdan başka bir renk olmadığını belirterek kibarca reddeder Madridista'yı. 2005 ve 2006 yıllarında taraftarlar tarafından yılın genç futbolcusu olarak seçilen Ronaldo, 2007 yılında da Kaka'nın ardından dünyanın en iyi 2. futbolcusu olur.
Ronaldo'nun altın çağı ise 2008-2009 sezonudur şüphesiz. Aklını iyiden iyiye çelmeye çalışan Real Madrid'e son kez karşı koyarak tekliflerini yeniden geriye çevirmesinin ardından takımına dört elle sarılmıştı o sezon. 7 Temmuzda ayağından geçirdiği ameliyata rağmen sezona yetişti ve hızlı da bir giriş yaptı. Ameliyatının ardından Şampiyonlar Ligi'ndeki grup eleme maçlarından Villareal maçında yeniden dönüş yaptı ve M'Boro'ya da golünü atarak sezona başladı. Stoke City ile oynanan maçta ikisi de frikikten olmak üzere 2 gol atarak United formasıyla 100 ve 101. golüne imzasını çaktı. 2009'un Ocak ayında Fifa tarafından dünyanın en iyi oyuncusu seçildi. Bu onur ilk kez Premier Lig'den bir oyuncuya lâyık görüldü. Ronaldo ayrıca Figo'nun ardından bu ödülü alan ikinci Portekizli oldu. O sezon Porto'ya attığı müthiş gol eminim hâlâ hafızalardadır. Şampiyonlar Ligi finalinde istediklerini pek sahaya yansıtamasa da, Ronaldo o sezon attığı 42 gol ile George Best'in bir sezonda en fazla gol atan kanat oyuncusu rekorunu da egale etmişti. Özetle United'da geçirdiği 6 sezonda 7 numaralı formanın hakkını fazlasıyla vermişti. Ayrıca giderken kulübe kazandırdığı milyon dolarlar da cabası!
CR94
26 Temmuz'da göz dolduran bir törenin üçüncü halkası olarak Real Madrid ile anlaşma imzaladı. 94 milyon euroluk bu anlaşmayla gelmiş geçmiş en pahalı futbolcu olarak adını bir kez daha tarihe yazdı. Real Madrid'de önce 7 numaralı formayı giymeyi istedi. Fakat 7 numara Raul'de olduğundan 9 numaraya mecbur kaldı Ronaldo. 9 numaralı formayı da kendisine Real Madrid'in efsane isimlerinden Alfredo di Stefano verdi. Sözleşmesi 6 yıl olan Ronaldo ilk golünü de Deportivo'ya kaydederek CR7'den CR9'a hatta, CR94'e geçişinin de bir nevi ilk adımlarını atıyordu o günlerde. Şampiyonlar Ligi'ndeki ilk gollerini de Zürih karşısında 2'si de frikikten olmak üzere kaydetti. Ronaldo şimdilerde Higuain'den sonra takımın en golcü oyuncusu. Ligde 25, Şampiyonlar Ligi'nde ise yanlış değilsem 6 golü var bu sezon için. Bu sezonu İspanya'ya adaptasyon süreci olarak değerlendirirsek eğer, yakın gelecekte Ronaldo ve saz arkadaşlarının Los Galacticos 2 olmaları işten bile değil gibi görünüyor kağıt üstünde.
Gönlümden Geçen Futbol Elçisi; Cristiano Ronaldo
Milli takım kariyeri dışında Cristiano ile ilgili bildiğim ne varsa yazmaya çalıştım. Dünyanın gelmiş geçmiş en pahalı futbolcusu olan bu arkadaşın sırtında kırmızı formayı gördüğümden beri benim için en özel futbolculardan birisi oldu CR7. Hâlâ CR7 dememin sebebi de sanırım onun da bir yerlerde Manchester United taraftarı olması. Zaman kime ne gösterir bilinmez, ama Old Trafford David Beckham'ı ağırlamasının ardından insanın gözü Ronaldo'yu da bir arıyor sanki!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder