Galatasaray'ın kanayan yarası sağ bek. Ümit Davala, Sebastian Perez, Capone gibi futbolcular takımdan ayrıldıktan sonra yaşanan bu sıkıntıya Sarr, Suat Usta gibi futbolcular merhem edilmeye çalışıldı ama olmadı. Hatta Ümit Davala'nın bir sezon içerisinde yaşadığı değişim inanılmazdı. Takımdan ne durumda gitti, ne durumda geldi. Bütün bu sağ bek futbolcuları ilaç olmayınca, 2003/2004 sezonunda Fatih Terim, Cesar Prates'in transferini gerçekleştirdi. 1.74'lük boyuyla ve güçsüz fiziğiyle kendisine ön yargılı yaklaşmıştım ama o kötü sezonda kötünün iyisi olduğu için ön plana çıkan nadir futbolculardan birisi oldu. Güçsüz fizik dedik ama bu adam inanılmaz şutlar atıyordu, harika frikileri vardı ve korner niyetine taç kullanıyordu. Gerçi o atılan taçlardan falan sadece Petre'nin attığı bir gol var ama olsun. Daha iyi bir kadroda Cesar Prates'i görmek gerekiyordu diyebilirim. Hatta duran top konusunda bu adam aynı bir fenomen olabilirdi. Çünkü o sezon birçok frikiği gol yapmayı başarmıştı ve Prates ayrıldıktan sonra hala iyi bir frikikçiyi Galatasaray da görmüş değilim. Frikik ustası denilen Lincoln ve Elano gibi futbolcuları gördük. Hiçbiri frikik konusunda Prates'in eline su dökemez.
Aslında bu adamın ilginç bir kariyeri var. Kendisi futbolun Evliya Çelebi'lerinden diyebiliriz. İnternacionel'de başlattığı futbol hayatını, Real Madrid B, Vasco De Gama, Coritiba, Botafogo, Corintians ve Sporting'de devam ettirdi. Sonrasında ise bir atılım yaptı ve Galatasaray'a transfer oldu. Şanssızlığı bizim en kötü dönemimizde takıma katılmasıdır. Yine de bir sezon Galatasaray formasını giydi, akılda kalan işler yaptıktan sonra Figueirense, Botofogo, Livorno, Chievo, Figueirense, Atletico ve Portuegesa takımlarında oynadı. Tabii bu takımların çoğunda bir sezonu bile tamamlayamadı. Yani ne kadar istikrarsız bir futbolcunu olduğunu sürekli takım değiştirmesinden anlamak mümkün. Buna rağmen Internacionel de ilk piyasaya çıktığı zamanlarda adından söz ettiren bir isim oldu. O performansıyla beraber 2 kere Brezilya Milli Takım formasını giymeyi başardı ve Real Madrid'e geçti. Ama Real Madrid de {çoğu B takımında olmak üzere} geçirdiği yıllar iyi geçmedi. Kendini kanıtlaması açısından 28 yaşında Galatasaray'a gelmesi iyi bir fırsattı ama bu da olmadı.Kendisini severim ama futbolculuk dönemini çok beğendiğimi söyleyemem. Sağ bek olmasına rağmen daha çok sağ açık gibi oynuyordu. Hücuma çıkışları iyiydi, ayağını iyi kullanıyordu ama işin savunma tarafında ortalarda bile yoktu. Fatih Terim bazı maçlarda sırf bu yüzden kendisini henüz 30. dakikalarda oyundan almışlığı vardı. Savunma tarafı da olmayınca çok göze giren bir futbolcu olamadı. Ama frikikten attığı goller falan hala akıllarda. O sezon Fenerbahçe formasıyla Van Hoijdoonk'un da frikik resitalleri sunduğu ülkemizde, Cesar Prates'in de kendi açısından resitalleri oldu. Hatta o sezon Frank De Boer'de Galatasaray'da iyi bir frikikçiydi ama Cesar Prates'in bu performansı karşısında frikik konusuna pek giremedi. İşin en trajik boyutu ise o sezon hangi yabancı daha iyi anketlerinde, Prates hep birinci çıkıyordu. Çünkü tonla kötü yabancı futbolcular takımda olduğu için, Prates bu kötünün iyisi performansıyla ön plana çıkmayı başardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder