Bizler Taffarel ve Mondragon gibi yabancı kalecileri yaşadıktan sonra sadece yabancı değil Türk kalecilerde bile bu adamları arıyoruz. Nasıl Hagi veya Popescu oynadıkları mevkilerde çıtayı çok yukarılara taşıdılarsa, bu kalecilerin de çıtayı yükseklerde tuttuğunu söyleyebilirim. Mondragon, Galatasaray'a verdikleriyle Taffarel'in çıtasını yakalamıştı ama sonrasında yaşadığımız kaleciler malesef aradığımız tadı bizlere veremedi. Mondragon ayrıldıktan sonra ''Galatasaray'ı Türk kalecilere emanet edin'' felsefesi yaratmayı denedik ama Orkun Usak bekleneni veremedi, Aykut Erçetin'e ise Semih Şentürk misali bir türlü güvenilemedi. Bunun üzerine İtalya Milli Takım'ı üçüncü kalecisi De Sanctis geldi ama o da olmadı. Aslında İtalya'dan iyi kaleciler çıkar ve De Sanctis'de gayet iyi kaleciydi. En azından bu sezona bakarsak bunu daha iyi anlıyoruz. Ya da bu adamın Napoli performansını gördükten sonra. Olmadı ama ona da güvenemedik ve sezon bitmeden Leo Franco ile anlaşarak kaleci sorununu çözmeyi denedik. 32 yaşında olan ve bonservisi olmadığı için başlarda çok doğru bir transfer olarak görünen Leo Franco, Galatasaray'da yaşanacak yeni bir travmanın habercisi olmuştu.Leo Franco, yıllar boyunca Arjantin'de Abondanzieri'nin yedeğiydi. Abondanzieri'nin hiçbir zaman iyi bir kariyeri olmadı ve Boca Juniors kalecisi olarak hatırlıyorum kendisi. Leo Franco ise daha iyi takımlarda oynamasına rağmen bir türlü birinci kaleci durumuna gelemedi. Hatta şimdilerde ise Arjantinli kalecilere baktığımda yine en üst düzey takımda Leo Franco oynuyor. Ama Milli Takım'a bile çağrılmadığını görüyoruz. Hem de Maradona gibi 100'ün üstünde adamı Milli Takım'a alan bir teknik adama rağmen. Sadece Milli Takım olayına bakarak bile Leo Franco'nun kötü bir kaleci olduğu izlenimini yaratabilirim. Bu adamı Galatasaray'a kim pazarladıysa, Dünya yıldızı olarak gösterdiyse bizleri ters köşeye yatırmış oldu. İyi bir kaleci her zaman maç kazandıran kalecidir. Bir kaleci şampiyonluğa oynayan takıma sezon içerisinde en az 5 maç kazandırmalıdır. Leo Franco'ya baktığımda ise değil maç kazandırmak, maç kaybettirdiği birçok maçı söyleyebilirim. İşte bu yüzden sezon sonunu bile beklemeden sözleşmesi feshedildi. Aslında Leo Franco'nun bu durumu Aykut Erçetin'in avantajı oldu. Takımdan ayrılması beklenirken, bir anda sözleşme yenilendi ve yeni sezonda kendisiyle devam edilecek.
Galatasaray'da bir futbolcu ayrıldığı zaman resmi sitenin girişine "Teşekkürler X" şeklinde bir resim konur. Ancak bu geleneğin Leo'yla yıkılacağını düşünüyorum. Çünkü hakikaten, bu adamın Galatasaray'a yaptığı en ufak bir katkı bile yok. Bu yüzden resmi sitenin girişinde "Defol Git Leo", "Şükürler Olsun" tarzı bir resim bekliyorum. :)
YanıtlaSilsportman dostum öyle bi şey olamaz.Her ne olursa olsun 40 maç Galatasaray forması giymiş bir oyuncuya teşekkür edip yollanmalıdır.Diğer türlüsü bize yakışmaz.
YanıtlaSilbuna benzer şeyleri ben de yazdım Burak ama Hayrettin'den kötü kalecidir Leo Franco bence ;)
Hayrettin burada benzetmedir, tabudur. Başımızın tacıdır :)
YanıtlaSilkaleci dediğin atletik olur benim bildiğim zıplar uçar falan. de sanctisi bile arar olmuştum resmen. adam yüreğiyle canıyla oynadığını gösteriyordu ama leo sezon başından beri kalede yer tutmaktan başka bir iş yapmadı hep izledi diğer köşeye giden şutları.forması kirlenmedi.atletico madrid 1.maçında üstüne gelen 3 yada 4 şutu kurtarması bizim için en kötüsü oldu herkesin gözü boyandı.bir de fenerbahçe maçı öncesi lenslerini takmadığı için anında kadrodışı kaldığı söyleniyor eğer öyleyse zaten bıraktım kaleciliği profosyonel bile değilmiş leo franco.
YanıtlaSil