4 Mayıs 2010 Salı

Quaresma & Beşiktaş

2004 Avrupa Futbol Şampiyonası öncesinde yapılan Ümit Milli maçları meşhurdu. Özellikle Portekiz ile oynadığımız iki karşılaşma. Altıntop kardeşler, İbrahim Toraman, Okan Koç, Sinan Kaloğlu falan. Özellikle Okan Koç, bu maçlardan sonra büyük bir potansiyel olarak gösterilmiş ve Dünya medyasında adından çok söz ettirmişti. Ama karşı taraf Portekiz'de de Cristiano Ronaldo ve Quaresma'yı es geçmemek gerekiyor. Birisi bugünlerde futbol dünyasının yönünü değiştiren isimlerden birisi oldu, diğeri ise potansiyelini hiçbir zaman gösteremedi. Gösteremedi derken, onun da bir Cristiano Ronaldo olması bekleniyordu. Bu ikili o yıllarda Sporting Lisbon forması altında önemli işler yaptılar. Düşünsenize, bir kanatta Cristiano Ronaldo, diğerinde ise Quaresma var. Bir bakıma Tsubasa & Misaki altın ikilisi diyebiliriz. 2003 yılında ise yol ayrımı gerçekleşti ve Cristiano Ronaldo Manchester United'e, Quaresma ise Barcelona'ya transfer oldu. Cristiano Ronaldo, şöhret basamaklarını bir bir çıkarken, Quaresma Barcelona'da tutunamamış ve Porto'ya dönmüştü. Ama Porto formasında 4 sezon boyunca yaptıklarıyla yeniden zirve yaptı ve bu sefer Inter'e transfer oldu. Inter'de ise aradığını bulamadı, ilk sezonunun devre arasında Chelsea'ye kiralık gitti, sonrasında tekrar Inter'e döndü ama yine olmadı. Mourinho, Adriano'da olduğu gibi bu adamı da kazanmak için çok uğraştı ama başaramadı.

Buradan Quaresma'nın Barcelona, Chelsea, Inter gibi Dünya devleri yerine bir alt seviye olan Porto, Sporting Lisbon gibi takımlarda kral olabileceğini görüyoruz. Aslında Portekiz Milli Takımı'nda da gösterdiği performans çok iyi. Porto'da geri dönüşü yapmıştı ama dev takımlarda şansını yine tutturamamıştı. Bu yüzden Beşiktaş'a transferini olumlu karşılıyorum. Öncelikle ismi olan bir futbolcu, yani heyecan yaratacak bir isim. Beşiktaş yönetimi belli ki gelecek sezon için işi sıkı tutuyor ve önemli futbolcularla kadrosunu güçlendirecek. Çünkü Beşiktaş'ın son yıllarda aldığı yabancılar genellikle ismi fazla konuşulmayan ama görev adamı nitelğinde futbolculardı. Gerçi gelen çoğu yabancı futbolcu, geldiği gibi gönderildi ama Ferrari, Sivok, Ernst gibi futbolculardan ekstra katkılar alındı. Bir de Beşiktaş'ın bu sezon yaşadığı en büyük sorunun hücum olduğunu söylemek gerekiyor. Bobo, tek başına gol mü atsın, asist mi yapsın, hücumu mu toparlasın. Delgado gibi bir organizatörün de yokluğunda, onun yerine gelen veya oynatılan bütün futbolcuların beklenen katkıları yapmadığını gördük. İyi bir Delgado'yla, yanında da Quaresma ve Holosko, Nihat gibi isimlerle harika bir hücum hattı kurulabilir.

Diğer bir tartışma konusu ise şu an Beşiktaş'ın elinde 11 tane yabancı futbolcu bulunuyor. Bu cendereden nasıl çıkılır, kim nasıl gönderilir gerçekten bilmiyorum. Daha bir tane bile yabancını göndermeden Quaresma ile görüştüğünü açıklamak doğru mudur bilmiyorum. Ama Yıldırım Demirören yönetimi mutlaka hesabını yapmıştır ve bu yüzden şimdiden transfer görüşmelerinin başladığı açıklandı. Beşiktaş yönetimi borsaya kimi bildirse bilin ki o transfer yüzde 90 gerçekleşmiştir. Her ne olursa olsun, başarılı olur veya olamaz, Beşiktaş çok önemli bir transfere imza atmak üzere. Umarım Quaresma kafalarda oluşan hiçbir soru işaretini yaşamadan, kalitesini gösterirse, Porto günlerine dönerse Türkiye çok büyük bir yıldızı Türkiye'de yaşamış olur. Son olarak Tabata'ya 8 milyon avro veren Beşiktaş yönetimi, Quaresma için de büyük ihtimalle bu civarda para ödeyecek. Tabata ile Quaresma kıyaslanır mı size soruyorum. İşte transfer vizyonu budur. Quaresma gibi futbolcuları bu paralara Türkiye'ye getirmek önemli olan. Tabata gibi adamlara değerinden fazla para ödemek kimseye birşey kazandırmaz. Hem kulüp, hem de futbolcu bu durum altında zor durumda kalır.

1 yorum:

  1. Bu adam müthiş sağ iç ve sağ dış şut atıyor ilginç golleri var. Beşiktaşa yararlı olur.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir