Beşiktaş'ın Yeni Teknik Direktörü; Schuster

Önce Beşiktaş Schuster ile anlaştı haberleri, sonrasında Mustafa Denizli'nin sağlık sorunsallarının gündeme gelmesi ve görevinden ayrılması, borsaya bildirilen altı teknik adam falan derken sonunda Beşiktaş Schuster'i resmen açıkladı. Beşiktaş, Schuster ile 2 yıllık bir anlaşmaya imza attı ve yeni teknik adamın yıllık ücreti 2.6 milyon avro civarında olacak. Öncelikle hayırlı olsun ve Beşiktaş camiasına sabır dilemez lazım. Sabırdan kastım ise sezon erken açılacak, yeni bir teknik adam ve geçtiğimiz sezon Galatasaray'ın yaşadığı sorunları Schuster de yaşayabilir. Bu yüzden yeni teknik adama mutlaka sabır gösterilmesi gerekiyor, transferlerin bir an önce bitirilmesi gerekiyor ve Beşiktaş yeni bir planlama içerisine gitmek zorunda. Çünkü Mustafa Denizli'nin takıma getirdiği bir yapı vardı ve bu yapının uzun süre devamı düşünülüyordu. Şimdi ise Schuster ile beraber taşlar yerinden oynayacak, yeni teknik adam takımı tanıyayım, futbolculara bakayım derken bir zaman süresi gerekecek ve takıma göre bir transfer politikası belirlenecek. 20 Haziran'da yeni sezon hazırlıklarının başlayacağını düşünürsek Beşiktaş'ın önünde fazla bir zaman yok.

Schuster iyi bir teknik adam ve Beşiktaş'ın doğru tercih yaptığını düşünüyorum. Gerçi borsaya bildirilen isimler arasında Magath, Pellegrini gibi isimleri gördüğümde daha da heyecanlanmıştım ama Schuster'le de iyi bir hamle yapıldığını düşünüyorum. Ama Mustafa Denizli'nin defansif futbolunu sevmeyenler şimdiden Schuster'i eleştirmeye başlayabilir. Çünkü Schuster'de önceliğini savunmaya veren ve sistemi hücum üzerine kurmak yerine, oyunu kontrollü olarak oynatmayı seviyor. Beşiktaş'ın da savunmasında Ferrari, Sivok, İbrahim Toraman, orta sahasında ise Fink ve Ernst gibi futbolcuları düşündüğümüzde tam aradığı takıma geldi diyebiliriz. Ama Beşiktaş'ın başında neler yapacak, planlamaları ne, transfer politikasını neye göre belirleyecek bunu görmek gerekiyor. Umarım Beşiktaş bu teknik adamın arkasında durur ve Del Bosque misali ligin devre arası geldiğinde göndermeye çalışmaz. Son olarak Rijkaard & Schuster mücadelesini de izlemek keyifli olacaktır. Çünkü Rijkaard Barcelona'nın başındayken Schuster Real Madrid'i çalıştırıyordu ve Rijkaard'ın hakimiyetini de bir bakıma yıkmıştı.