Dediğim gibi, yıldızlar maç kazandırır ama takım olmak şampiyonluğu getirir. Kewell ve Baros, Karpaty karşısında büyük hezimete engel oldular ama takım olamadığımız sürece bu iki ismin ayağına bakmaya devam ederiz. Saha içerisinde de futbolcularımızın yüzlerine baktığımızda, isyan edenler sadece Kewell, Baros ve Neill'di. İnanın taraftar bu işi çok daha iyi biliyor, bırakalım futbolu taraftarlar yönetsin. Çünkü Galatasaray yönetiminde futboldan anlayan fazla kişinin olduğunu düşünmüyorum. Düşünün artık, Kewell ile sözleşme uzatmamak adına ellerinden geleni yaptılar ama baskıya karşı koyamadılar. O Kewell işte bugün takım derme çatma ayakta kalabiliyorsa, bu işi başaran. Bu maçta Galatasaray adına gördüğüm bazı iyi durumlara rağmen, kötülerle başlamak istiyorum.
Önceliğimiz Hakan Balta
Bir ara istatistiklerde Galatasaray'ın ceza sahasına yaptığı 30 ortaya karşın Bursaspor'un yaptığı 5 ortayı gördüm. Bu durum Galatasaray'ın maça ne ölçüde hakim olduğunun göstergesi ve bu istatistiğe baktığımızda kanatları iyi kullandığımız sonucu ortaya çıkıyor diyebiliriz. Ama durum öyle değil. Bu istatistik özellikle Kewell'ın ve biraz Arda'nın sayesinde. Onun dışında bek katkısı alamamaya devam ediyoruz. İşte bir ilahi tokat daha, Sabri Sarıoğlu'nun mumla arar durumdayız. Ali Turan inanın, geçtiğimiz sezon Caner Erkin'de yaşadığımızın sol kanat versiyonu. Yine de Caner Erkin çok fazla hücuma çıkıyordu ve hücum katkısı vardı. Ali Turan da elinden geldiğince hücuma çıkıyor, çakılı oynamıyor ama bir stoperin yapabileceği bu. Pas gücü olmayan bir futbolcu bek oynatılamaz. Buna rağmen Ali Turan ileri çıktı hata yaptı diyebiliyorum, ortada bir çaba var. Hakan Balta da ise bu çaba da yok. Çakılı oynuyor, tarzı bu eyvallah ama önünde oynayan isim Kewell olmasa, ortaya çıkan kel daha da belli olacak. Malesef sezonun en büyük hayal kırıklığı durumunda, yukarı da Sabri Sarıoğlu'nu özledim dedim ama sanki Caner Erkin'i daha çok özlemişim. Hücumu geçtim, savunma kısmında da Volkan Şen'i durdurmayı da başaramadı. Rijkaard'ın Karpaty maçı öncesinde, Çağlar Birinci olsa çok işimize yarardı sözü buna işaretmiş.
Modern Futbol Üçlüsü
Mustafa Sarp, Ayhan Akman ve Barış Özbek'ten bahsediyorum. Benim gözümde MFÖ'den bile daha popüler bir grup oldular. Bu orta sahaya bakarak, Rijkaard'ı eleştirenlere asla hak vermem. Ama Elano'yu neden bu kadar beklettin, Emre Çolak'a neden şans vermedin, acaba Musa Çağıran hayatta mı sorusu soranların da sonuna kadar arkasındayım. Ertuğrul Sağlam, maç öncesinde Galatasaray'ın orta sahasındaki sıkıntıyı bilerek orta sahasını kalabalık ama pas alış verişini iyi yapan oyunculardan kurmuş. Hatta bunun için de Sercan Yıldırım gibi teknik ve hızlı bir isim ileride tek başına mücadele etti. Çünkü Galatasaray orta sahasının basit hatalar yapacağı ve rakibe hızlı hücum imkanı tanıyacağı çok belli. Bu orta sahanın hücum kısmında katkısı olmadığı gibi, işin savunma tarafında da herhangi bir direnci yok. Maçın bir dakikasında Volkan Şen ve Mustafa Sarp ikili mücadeleye girdiğinde, Mustafa Sarp fizik olarak yetersiz kaldığı için yere düşüyor. Bu iki futbolcuyu yan yana koyduğumuzda demek istediğim anlaşılıyor. Yine de belirli bir mücadeleleri vardı, hatta yaptıkları basit hatalara karşılık maçın büyük bölümünde de hakimiyeti elde tuttular. Kewell ve Arda'nın da orta sahaya kadar gelmesi, Galatasaray'a hızlı hücum imkanı tanıdı. Elano eğer daha önce oyuna girse ya da Emre Çolak ve Musa Çağıran gibi isimlerle direk oyuna başlansa şu kötü Bursaspor karşısında daha etkin olabilirdik.
Baros'un Formsuzluğu
Baros formsuz ama yine de bütün hücumların içerisinde. Bu maçta yüzde 100'lük bir Baros izleseydik, inanın rahatlıkla 3-4 gol bulurduk. Bursaspor'un güçlü savunmacıları olan Stepanov ve Ömer Erdoğan'a rağmen fizik olarak ayakta kalmak büyük olay. Ama fiziksel mücadeleye de giriştiğinde, iş gol vuruşuna geldiğinde nefesin kesilebiliyor. Bugün Galatasaray'ın en büyük sıkıntısı son vuruşlar oldu. Özellikle Baros'la beraber Kewell'ın hatta ileri sürpriz çıkışlarla Mustafa Sarp'ın kaçırdığı pozisyonları gördük. Ayrıca duran toplarda da oldukça etkiliydik ama biraz da şans yanında olmalı. İşin kötü tarafı ise hala üçüncü bir santraforun takımda olmaması. İkinci yarıda oyundan düşen Baros'u değiştirebileceğimiz bir futbolcu kulübede yoktu. Bu da güçlü Bursaspor karşısında Galatasaray hücumlarının giderek zayıflamasına yol açtı. Yine de Kewell & Baros uyumu Galatasaray için en büyük ışık kaynağı. İyi bir Baros'la beraber Galatasaray'ın yenemeyeceği bir takım olduğunu düşünmüyorum.
Biraz da Bursaspor
Ertuğrul Sağlam, orta sahayı kalabalık tutup hücumda Sercan Yıldırım'ı tek bırakarak çok doğru bir hamle yaptı. Galatasaray orta sahası bildiğiniz gibi top hakimiyetinden, dirençten uzak bir görüntüde. Ayrıca savunması da ağır, hızlı ve teknik futbolculara karşı sorunlar çekebiliyor. Bu yüzden daha çok kontra atakları deneyip, hücumda Sercan Yıldırım ve Volkan Şen ile etkili olmayı denediler. Ama aynı etkiyi Ozan İpek'ten alamadıkları için hücumları genellikle sağ kanattan geldi diyebilirim. Yine de istediklerini tam olarak yapamadılar, ilk maçta olduğu gibi bu karşılaşmada da kötü görüntüde olduklarını söylemeliyim. Orta saha hakimiyetini ele alamayıp, Galatasaray'ın dikine ataklarına karşı koymakta zorlandılar. Özellikle Kewell ve Baros'un pozisyon alma bilgisi Bursaspor savunması karşısında oldukça etkiliydi ama son vuruşlarda sıkıntı yaşandı. Orta saha hakimiyetini ele alamamalarına karşılık, kontra atak silahları devredeydi ve Sercan Yıldırım girdiği tek pozisyonda Galatasaray savunmasının belini kırdı. Skor 1-0 devam ettikçe de bu kontra atak silahı daha da hakim oldu ve Sercan & Volkan Şen ikilisi maçı Bursaspor'a getirdi. Buna rağmen iki golü de Ergiç'in atması çok ilginç. Bursaspor adına güzel durum ise kötü oynadıklarında bile maç kazanabiliyorlar. Bu da büyük takım olduklarının göstergesi.
Transfersizlik Rijkaard'ı adım adım geriye götürüyor. Üstelik takım kötü gittikçe, futbolcuların ruh hali çok daha kötü seviyelere ulaşmış durumda. Bursaspor karşısında her şeye rağmen galip gelebilirdik ama bu sorunları örtmeye yetmezdi. Saha içerisinde futbolcuların biraz Kewell'ın yüzüne bakıp, bazı dersler çıkarmaları gerekiyor. Bu ruh hali Galatasaray'ı gittikçe geriye götürür, bizi de kimse durduramaz. Haftaya da Eskişehirspor'la oynuyoruz, yine zor bir maç. Geçtiğimiz sezon 6'da 6 yapmıştık ama bu sezonda 2'de 2'lik bir serimiz var. Acaba tersten gibip başarılı mı oluruz dersiniz? Benim bu konuda herhangi bir durumum yok, çünkü sözün bitmeye yaklaştığı yerdeyim. Rijkaard'ın devrimi büyük yaralar almaya devam ediyor ama Galatasaray yönetiminin zihniyeti yüzünden.
GALATASARAY: 0 - BURSASPOR: 2
Stat: Ali Sami Yen
Hakemler: Abdullah Yılmaz, İsmail Köse, Gökhan Memişoğlu
Galatasaray: Ufuk, Ali Turan, Neill, Servet, Hakan, Mustafa Sarp, Ayhan, Barış (Dk. 70 Elano), Arda, Kewell, Baros
Bursaspor: Ivankov, Ali Tandoğan, Stepanov, Ömer, Vederson, Hüseyin, Ergiç, Volkan (Dk. 86 Steiner), Batalla (Dk. 73 Bekir Ozan), Ozan İpek, Sercan (Dk. 68 Nunez)
Goller: Dk. 15 ve Dk. 83 Ergiç (Bursaspor)
Sarı Kartlar: Dk. 19 Volkan, Dk. 68 Hüseyin, Dk. 84 Ivankov (Bursaspor), Dk. 45+1 Ayhan, Dk. 45+2 Baros, Dk. 75 Elano, Dk. 76 Kewell (Galatasaray)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
umarım değişen teknik direktör olmaz..
YanıtlaSil@yunus : inşallah şu durumda bile sabriyi aratan futbol aşnin başındakinin Allah tez vakitte belasını versin mübarek ayda etmediğim küfür kalmadı bugün
YanıtlaSilArkadaşlar 105 yıllık kulüp tarihinde olmayanı yapıp başkan'ı dolayısı ile yönetimi darbe ile indirecek halimiz yok herhalde! Yapsak bile ne farkedecek bu saatten sonra ayrı mesele? Artık kabullenelim ki para yok, yeni transfer yok, elimizdeki kadro ile oynayacağız! Ne kadar sövsek de değişmez. Ancak GS ilk 4 içinde yer almak zorunda gelecek sene de avrupa kupalarına katılabilmek için, dolayısı ile bu malzeme ile ne yapılabileceğini bulmak zorunda Rijkaard! Sistemi mi değiştirir, antreman metodlarını mı revize eder, ruhsal olarak üzerlerine mi eğilir futbolcuların ben bilemem; ama başarmak zorundadır! Olmadı mı kendisini göndermek de yönetimin hakkıdır. Ha doğrudur yanlıştır o ayrı; onu da kongre sorgular taraftar değil! Maalesef sistem böyle...
YanıtlaSilBaroş güçsüz..Zamanla form tutacak.Yeni başladı çalışmaya.Eski Rijkaard oynatmazdı bile ama o da kurtarıcı arıyor ...
YanıtlaSilHakan çok güçsüz ve geçen senelerdeki o kendine güvenen hakan defansın dökülmesi ile kendine güvenini yitirmiş.
YanıtlaSilOrtasaha da geçen sene de gördük görmeye devam edicez o üçlüden 1 den fazlası oynaması durumunda çöküş oluyor
arda denen çapsız eleman bu takımın sırtında kambur olarak kalmaya devam etiği sürece bizden ne köy olur ne kasaba. bu görüşe 5 yediğimiz kocaeli maçından beri yani lincoln'ün yenme süreci başladığında beri sahibim.
YanıtlaSil