25 Ağustos 2010 Çarşamba

Galatasaray'ın Scout Hamlesi

Yabancı kontenjanı uygulanan ülkelerde genç yabancı transferi yapmak büyük bir kumar, özellikle de bizim ülkemizde. Güçlü bir scout ağı da olmadığından, potansiyel vaad ediyor diye getirilen birçok yabancı futbolcudan zarar edildiğini yaşadık. Galatasaray'dan örnek verirsek, Fabio Pinto ve Carrusca bunun en iyi örnekleri. Büyük umutlarla ülkemize gelen bu futbolcular, bir anda bekleneni veremediği için takımdan ayrılıyorlar. Durum da böyle olunca, üç büyükler genç futbolculardan ziyade kariyerli ve tecrübeli isimlerin peşine düşüyor. 20-23 yaş aralığında ülkemize gelen isimlerin ise bonservislerinin 6-7 milyon avro'dan düşük olmadığını görüyoruz. Bu açıdan yabancı kontenjanının her zaman kaldırılmasından yanayım. Durum böyle de olunca takımlarında yer bulmakta zorlanan yerli futbolcularımız, yurt dışı şanslarını deneyecekler ve her ülkede Türk futbolcusuna rastlar olacağız. Bu da zaten ekol olma yolunda en büyük adım olacaktır.

Yabancı kontenjanı 10'a ulaşıp, A2 liginde de yeni düzenlemelere gidilince özellikle bütün takımların genç yetenekleri bulup, takıma katma imkanı doğdu. Adnan Polat da burum böyle olunca, 15 kişilik bir scout ağı kurup gerek yurt dışı, gerekse yurt içerisinden genç yetenekleri kadroya katmak istediklerini söyledi. Bu sayede de Galatasaray kendi yıldızlarını yaratan bir yapıya ulaşacakmış. Aslında Galatasaray altyapısı bunu kendi içerisinde de başaracak güçte. Yani çok iyi jenerasyonlar yakalanıyor ve bu jenerasyonların önemli futbolcuları Galatasaray çıkışlı ama Arda Turan dışında Galatasaray'da önemli işler başaracak bir futbolcumuz yok. Son iki yılın en büyük kazancı olarak gösterilen Emre Çolak'ın bile fizik olarak ne durumda olduğu ortada. Bu yüzden scout ağından önce, altyapı sorununu çözmek daha önemli. Bunun için de Tugay Kerimoğlu iyi bir hamle olmuştu ve sonuçlarını yavaş yavaş görmeye başlıyoruz. Mesela Adana Demirspor'dan gelen İbrahim Selen var. Kendisi için Anadolu'nun Baros'u diyorlar. İşte bu tip isimleri altyapıya katıp, Galatasaray kültürüyle yoğurunca önemli hamleler gerçekleşecek. Tugay Kerimoğlu'nun da Galatasaray kariyeri böyle başlamıştı. Kendisi aslında Trabzonspor altyapısında oynayan bir isimdi ama Özkan Sümer'in Galatasaray'ın teknik direktör olduğu zamanlar Galatasaray'a getirilmiş ve altyapısına kazandırılmıştı.

Benim bir de sürekli dediğim birşey var. Dillerde Barcelona, icraatta real Madrid. Tabii ki Barcelona olmaz imkansız ama bu isim tabulaştığı için bu örneği veriyoruz. Galatasaray'ın örnek alması gereken kulüpler Porto ve Lyon olmalıdır. Yani gerektiğinde elbette önemli yıldızlar büyük paralara yine transfer edilir ama daha çok ucuza getirilen, önemli potansiyelleri büyük paralara başka takımlara satan yapıya ulaşmak lazım. Bu sayede de ekol olma yolunda da önemli bir adım atılır, mali dengelerde düzene oturur ve belirli bir istikrar yakalanır. Bu döngüyü kurmak gerçekten çok önemli. Bu yüzden Eylül ayında kurulacak scout ekibini merakla bekliyorum ve acaba bu ekibin içerisinde hangi isimler yer alacak. Bu da çok önemli bir durum.

1 yorum:

  1. Çok doğru söylemişsin kesinlikle model olarak porto örneği alınmalı. Ama Porto'nun avantajı brezilyalı oyuncuların yabancı sayılmaması. Luis fabiano ve diego ribas hamlelerini yapabildi bu yüzden zamanında porto. Bizde de ne biliyim boşnak, bulgar, arnavut oyuncular yabancı sayılmayabilir. Şuan bile bu saydığım ülkelerde gelecek vaad eden birçok genç oyuncu var. Brezilyalı, arjantinli gençleri belki burda parlatamayabilirsinz, ancak afrika ve balkan ülkelerinin futbolcularını parlatan bir lig olabilir ligimiz. Scout ekibinin ilk icraatından sonra işe yarar bi ekip mi değil mi görcez hep beraber.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir