1 Kasım 2010 Pazartesi

Baros & Niang {Terazinin İki Kefesi}


Aslında böyle bir kıyaslama için henüz erken olabilir. Sonuçta Baros 3 yıldır burada, Niang'ın ise henüz ilk ayları. Ama Niang'ın ayağının tozuyla gösterdiği etki inanılmaz oldu. Özellikle Anelka'dan, Güiza'dan, Kezman'dan büyük beklentiler duyulup bütün bunların suya düşmesinin ardından böyle bir santrafora kavuşmak Fenerbahçelilerin en çok istediği durumdu. Bu açıdan isabetli bir transfer gerçekleşti ama henüz Baros'la kıyaslamak için erken diyorum. Baros'un kariyeriyle Niang'ın kariyerini karşılaştırmamız çok güç. Baros çok erken yaşlarda büyük başarılara ulaşmış, devamında düşüşe geçmiş ama Galatasaray formasıyla kendini yeniden bulmuş bir oyuncu. Niang ise Marsilya döneminde harikalar yarattı, taraftarların da neredeyse taptığı bir isim haline geldi. Ama Baros da Galatasaraylıların taptığı bir futbolcu, ayrıca Pino'nun bu duruma gelmemesinden önce de yokluğu bir yaraydı. Geçtiğimiz sezon ve bu sezon sakatlık belası üzerinde, bu yüzden de Niang'ın yükselişi bizleri böyle bir kıyaslama içerisine sokuyor. Aslında keşke böylesine kaliteli futbolcularımız olsa da bizler de onları kıyaslasak. Baros & Niang başlıkta olduğu gibi terazinin iki kefesi durumunda ve birbirinden kaliteli futbolcular. Hatta bu iki futbolcuyu bir yana koyarsak, Türkiye'deki kalan bütün forvetlerle arada bir uçurum oluşuyor. İlla bir cevap verecek olursam benim görüşüm Baros yönündedir ama Niang'ı da izlemek büyük keyif. Bu soruyu ayrıca blog yazan arkadaşlarımıza da sorduk ve cevaplar şu şekilde;

Ali Ece / aliece.blogspot.com

Açıkçası Türkiye'de herhangi bir kulübü çalıştıran herhangi bir teknik direktör olsam, Niang ve Baros'un aynı kadroda olduğu takımın teknik direktörü olmak çok isterdim. Hatta teknik direktör olmadan da Beşiktaş'ta Holosko-Nobre ikilisinin yerine siyah-beyaz formayla Niang-Baros ikilisini bir arada izlesem de dünyanın en mutlu taraftarları olurdum. "İlla ikisini her maç beraber oynatmalılar" diye de bir şey yok. Günümüzde bu kadar çok ve fiziksel mücadelenin ağırlığı sebebiyle oyuncular için zaman zaman aşırı yorucu hale gelen maç trafiğinin olduğu bir futbol dünyasında Baros ve Niang özellikle ligimiz standartları için birbirinden harika yeteneklerle bezenmiş forvet oyuncuları. Beraber de oynarlar, sakatlık-kart cezası-rotasyon gibi sebeplerle birbirlerine yerine oynamak zorunda kaldıklarında da biri asla diğerini aratmaz. Niang gelmeden önce "Güiza'dan sonra Niang, Banu Alkan'dan sonra Marlyn Monroe etkisi yaratır" demiştim; Niang ve Baros beraber oynarlarsa da ligimiz standartlarında Claudia Cardinale-Brigitte Bardot güzelliğinde bir forvet hattı yaratırlar. İşin aslı Baros ya da Niang'dan herhangi birisi Beşiktaş'ta Bobo ile beraber oynasaydı, Beşiktaş açık ara şampiyonluğun en büyük adayı olurdu. Baros yıllardır Galatasaray'la özdeşleşecek kadar başarılı bir performans sergilediği ve transfer edilmesi halinde hem camiaların, taraftarların arasının açılacağı hem de Baros'un üzerinde büyük bir baskı oluşacağı için Baros'tan ziyade Fenerbahçe'ye gelmeden önceki Niang'ı tercih ederdim. Niang'ı Fenerbahçe'ye gelmeden önce de o sıralar forvet arayan Beşiktaş yönetimine direkt, endirekt yollardan ne kadar çok önerdiğimi, bunun için ne kadar çok dil döktüğümü, bilen bilir! Bilmeyenin de canı sağolsun!


Fırat Topal / vliegendenederlander.blogspot.com


Baros ve Niang'ın çok net biçimde görüleceği gibi 2 farklı karakterde oyuncular. Nitekim Orta Avrupa'dan çıkmış bir golcünün, Afrika'da yetişmiş ve ardından Fransız futbolunda yeteneklerini geliştiren siyahi bir oyuncuyla aynı özellikleri taşıması mümkün değildir. Her 2 futbolcunun da geçmişine bakarsak Baros'un daha üst düzey takımlarda daha büyük başarılar yaşadığını görüyoruz. Ama Çek Cumhuriyeti ile ilk patlama yaptığı dönemden sonra bir türlü hayal edilen oyuncu haline gelemedi. Dolayısıyla kariyerlerinin son dönemine bakarsak Baros'un gerilediğini, Niang'ın ise Marsilya'nın uzun yıllar beklediği Ligue 1 şampiyonluğunu alarak Türkiye'ye geldiğini görüyoruz. Kariyer geneline bakarsak Baros daha tercih edilebilir bir golcü gibi duruyor ama şu anki performansları Niang'ın daha üst düzey olduğuna işaret ediyor. Ancak şunu söylemek lazım, ikisini karşılaştırmaktan sonra beraber oynadıklarını hayal etmek de bir başka seçenek. Bence biri sprinter ve yüzü dönük, diğeri gerektiğinde duvar olabilen şekilde arkası dönük oynamayı çok iyi bilen 2 adam arasında iyi bir kimya oturtulabilirdi.


Mustafa Ege Görgün / Goal Dergisi Yayın Yönetmeni


Gerçekten zor bir soru çünkü yanıtı oynatmaya çalıştığınız futbol şekline ve takım yapısına göre (hangi mevkiideki oyuncum güçlü, hangi mevkiim idare eder, hangi mevkiim zayıf) değişir diye düşünüyorum. Yine de iki futbolcunun bariz fizik farklılıklarına rağmen bazı benzer özelliklere de sahip olduğunu da söyleyebiliriz. İkisi de top ayağında ve yüzleri kaleye dönükken çok tehlikeliler örneğin. Sorunuzun yanıtına gelirsek, sesli düşünüyorum: takımımda hiç nokta santrfor yoksa Niang'ı tercih ederdim. Ama formda bir Baros'u forvetin sağ-sol-orta olmak üzere üç hattında kullanıp daha fazla verim alabileceğim gerçeği kafamı karıştıracaktır. Baros'un yıldız kumaşı da daha değerli Niang'a göre bana kalırsa. Ama son tahlilde günün futbolunda Niang'ın işlevini gören, yani belli bir istikrar vadeden, savaşkan, güçlü fizikli ve aynı zamanda golcü (aynı zamanda kaprissiz) forvet oyuncularının daha değerli olduğu görülüyor. Yani sanırım burun farkıyla Niang.


Atahan Altınordu / mayislar.blogspot.com


Baros, Türkiye'de üçüncü yılına giren ve bu üç yılda sakatlık dönemleri hariç her zaman çok verimli olan bir oyuncu. Uzun süre gol atamadığında dahi Galatasaray'ın hücumdaki en önemli rol oyuncusu oydu. Niang ise henüz ligimize yeni yeni alışıyor. Henüz iki hafta önce "Yeni Güiza mı olacak?" başlıklı tartışmaların öznesiydi; sonraki maçta oynadığı güzel futbol ve attığı gollerle şimdilik hakkındaki soruların rafa kalkmasını sağladı. Her iki oyuncunun da Türkiye öncesi kariyerleri son derece parlak, her ikisinin de potansiyelleri yüksek. İkisi de Türkiye'de alışkın olmadığımız tarzda forvetler; top taşıyan, çalım atabilen, orta mesafeden kaleyi görebilen. Hâliyle de kendilerini keyifle izletiyorlar. Baros, pozisyon hazırlama ve takımının hücum stratejisinin başrol oyuncusu olma özelliğiyle öne çıkar, Niang ise biraz daha fırsatçı, bitirici vuruşları biraz daha etkili ve bileklerine de daha hâkim diyebiliriz. Niang'ın Türkiye'deki ilk maçının ardından ben de "Ligdeki en iyi forvet artık Baros değil mi acaba?" diye düşünsem de, şu ya da bu daha iyi şeklinde net bir karara varmak için henüz erken gibi sanki. Tabii sahadaki oyuna bakarak söylüyorum bunu yalnızca, zira Niang'ı bütün bir karşılaştırma yapacak kadar tanımıyorum. Yine de Baros'un hırslı, mücadeleci ve her ne olursa olsun bireysel çabasından ödün vermeyen, kazanmak için her şeyi denemekten bir saniye dahi vazgeçmeyen futbol kişiliği, onu bir Galatasaraylı için çok az oyuncuya değişebilecek bir adam konumuna getiriyor. Neticede futbolu bize duygular yaşatsın diye seviyoruz ve bu duyguları yaşatan adamlar artık pek fazla değil. Dolayısıyla mutlaka bir tercih yapmak gerekirse, çok uzun zaman önce futbolcu sevmekten vazgeçen bir taraftar olarak, sevdiğim çok az sayıdaki futbolcudan biri olan Baros'u değil Niang'a, kendisinden yetenekli olduğunun tartışılmaya bile gerek görülmeden kabul edileceği pek çok oyuncuya değişmem.


Sinan Yılmaz / wwwextensor.blogspot.com


Öncelikle siz ne manyak adamlarsınız işiniz gücünüz yok mu :) İkinci olarak Niang daha güçlü ve dengeli bir santrafor kenar ortalarda ve karambol toplarda daha etkili, Baroş ise dripling meziyeti olan ve çok zorlayan bir santrafor. Ben kalitelerini birbirine yakın görmekle beraber, ikisinin de farklı sistemlerde, farklı şekilde kaliteli oyuncular olabileceğini düşünüyorum. Ve bir futbolcuyu salt iyi - kötü diye değerlendirmeyi doğru bulmuyorum. Öyle bir sistemde oynarsınız, Semih Nobre veya Batdal bu ikisinde de daha yararlı olabilir.



Ömer Behram Özdemir / jesusalmeyda.blogspot.com


Baros ile Niang'ın yegane ortak özellikleri ikisinin de kariyerlerine ikinci forvet olarak başlayıp hedef santrafora evrilmeleridir. Niang Marsilya'da son 3 sezonunda bu role evrildi. Baros ise bu rolde GS'a gelene kadar vasatı geçemezken GS'da kariyerinin en büyük skoruna ulaştı. Niang son vuruş olarak Baros'tan daha ileride ve muhtemel gol sayısında -sakatlıkların da etkisiyle- Baros'un üzerinde bitirecektir ligi. Lakin Her ne kadar ikisi de geniş alanda süratli oyuncular olsa da Baros'un daha uzun mesafeli depar özelliği ve Niang'a göre nispeten iyi pres gücü sebebiyle "sağlam" bir Baros'u Niang'dan daha önde görüyorum.



Göksel Sert / uzunpaslar.com


Ben Niang cephesindeyim. Niang, Baros'a nazaran devamlılığı yüksek, bitirici vuruşu daha kuvvetli bir santrfor. Baros daha teknik ama Niang boğa gibi güçlü. Aslına bakarsan ikisini ayırmak istemem ama kıyas mevzu bahis olunca Niang futbol terazimde bir nebze daha ağır basıyor.



Kutay Ersöz / targetstriker.blogspot.com


Baros ve Niang’ı kıyaslamak zor ama yine de deneyelim. 2 futbolcunun da Türkiye’ye gelmeden önceki hallerine bakarsak Niang’ın, Baros’un önünde olduğunu düşünürüm. Gerçi Baros’un kariyeri daha dolu. Euro 2004 gol krallığı ve 20 yaşından itibaren dünya futbol piyasasının gözü önünde bulunmasını hatta CL finali oynamış (ve kazanmış) olduğunu es geçemeyiz. Ama yine de oynadığı takımlarda beklentileri pek karşılayamamıştı. Beklentiler belki çok fazlaydı ama kendisi de çok gol atan bir forvet olamamıştı. Niang’ın kariyeri ise daha kısıtlı başarılarla dolu olsa da Marsilya günleri oldukça parlak. Marsilya’da gol kralı olması ve kupa kazanması bir yana, takımına bağlı Marsilya halkının ve ateşli South Winners grubunun sevgilisi, idolü olması bütün somut başarılardan daha önemli. Fakat Baros’un 2 sezonda Sami Yen’de yarattığı etki, Niang’ın Fransa’nın güneyinde yarattığı etkiden farklı değil. İlk senesinde gol krallığı ile varlığının önemini, 2.sezonunda sakatlığıyla yokluğunun zorluğunu ispatladı. İki futbolcu da fiziksel olarak güçlü, son vuruşları etkili. Ciğerlerindeki enerji bitmiyor. Sürekli koşuyorlar, sürekli rakip stoperlerle kavga ediyorlar ve en sonunda golü de buluyorlar. İkisi arasında bir fark bulmak zor. Tek farkları yaşları. Baros,Niang’dan daha genç olmasıyla bir adım önde gibi duruyor. Niang’ın diğer bir dezavantajı henüz tam bir sezonunu görmedik ve sağlıklı bir değerlendirme yapamayız. Ve tabi ki Baros Galatasaraylı. Son 2 senede beni en çok mutlu eden 3-5 insandan biri. Böyle eşit koşullarda yarıştığında onu bir adım öne çıkarmazsam bu dünyada veya öte tarafta hesap veremem.



Fırat Selçuk / artemiofranchi.com/


Cevabım kesinlikle Baros olur. Oncelikle Niang icin 1 aylık performansı goz onune alıp da Baros ile karsılastırmanın bile hata oldugunu dusunuyorum. Yoksa Baros'un da donem donem oyle aylık performanslarını buluruz ki Avrupa'da yanına yaklasan olmaz. Cogu iyi futbolcunun vardır bu donemi. Baros ise 2 sezonda kendisini burada kabul ettirdi fazlasıyla. Ki ben Liverpool günlerinden beri kendisinin Avrupa'nın elit takımlarında rahat oynayacak bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Gol atmak kadar sahadaki diğer işleri de önemlidir bir golcunun, bunu dusununce de Baros bir adım one cıkıyor sanki.



Koray Berberoğlu / footballove.com


Ben de son 2-3 haftadır Niang mı Baros mu diyorum kendi kendime ama bir türlü karar veremiyorum. Niang bitirici özellik açısından biraz daha mı önde diyorum sonra Baros'un attığı goller aklıma geliyor... Baros daha iyi alan boşaltıyor 2 defans oyuncusunu alıp götürüyor diyorum sonra Niang'ın boşalttığı alan sayesinde Alex'in attığı goller aklıma geliyor. Zor bir karar ama Niang daha yeni geldi bu ülkeye. Biraz daha oynasın devamlılık göstersin biz de o arada hem karar vermeye çalışalım hem de keyfini çıkarmaya bakalım.



İlker Yılmaz / dimassimotalento.blogspot.com


Öncelikle şunu belirtmek gerek Niang bir forvet oyuncusudur, Baros ise golcüdür. Niang, Baros kadar ceza sahası içinde etkili olamaz. Baros dar alanda, kalabalık savunmada aralardan çıkar işi bitirir. Niang ise geniş alanda çok daha etkilidir. Niang da Baros'un ceza sahası içinde yaptıklarını yapabilen bir oyuncudur ama Baros kadar yapamaz. Bunun yanında en büyük fark, Niang Baros kadar sakatlık geçirmez, takımını yalnız bırakmaz.



Rafet Baran Eryılmaz / goal.com


İkisi de yerinde güzel. Eğer oyun sisteminiz su katılmamış bir 4-5-1 ise ve kadronuzda Alex'i barındırıyorsanız Niang tipinda bir forvet en etkili çözüm olacaktır. Eğer Baros Fenerbahçe'de olsaydı muhtemelen Kezman'ın ve Anelka'nın yaşadığı sıkıntıları yaşayacaktı. Niang ise güçlü fiziği ve hava hakimiyetinin yanına patlayıcılığını eklemiş bir forvet. Elimde ikisi de olsa daha komple bir oyuncu olduğu için Niang'ı tercih ederdim. Ama bu Baros'un kötü bir forvet olduğunu göstermez. Niang 80/100 ise Baros 75/100'dür. Velhasıl hem Fenerbahçe'nin hem de Galatasaray'ın harika iki santrforu vardır. Bize de bu adamları alkışlamaktan başka bir iş düşmez.

1 yorum:

  1. ali ece ile muzaffer can mutlu'nun birebir aynı yorumu yapmış olması sanırım ufak bir yanlışlıktan kaynaklı (:

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir