10 Kasım 2010 Çarşamba

Pino ve Emre Çolak / Galatasaray 3-1 Denizlispor

Hagi'nin takıma getirdiği havayı ve değişim rüzgarlarını görmek mümkün. Takım artık daha ciddi, ne kadar kötü durumda olursa olsunlar oyun disiplininden kopmadan, sonuna kadar mücadele gösteriyorlar. Üstelik kadro kalitesinin getirdiği kötü sonuçlara rağmen. Bu mücadenin ve azimin istenilen skora dönüşmemesinin nedenini orta sahanın üç defansif futbolcudan oluşması ve Elano, Misimovic gibi özel yetenekleri kanatlarda sınırlamaktı. Denizlispor karşısında ise Mustafa Sarp iyi durumda olsaydı ne olurdu bilmiyorum ama 4-3-2-1'den 4-2-3-1'e dönüşü izledik. Elano merkezde serbest oyuncu rolünde, Kewell ve Aydın Yılmaz ise kanatlarda oynadı. Pino da Baros'un yokluğu neticesinde santrafor olarak garantilediği mevkisindeydi. Dört hücumcuyu bir arada kullanmak ve Barış Özbek'in de dikine çıkışlarıyla hücuma verdiği destek neticesinde istediği anlarda pozisyonlar bulan ve maçı 75. dakikada olsa da garanti altına alan bir Galatasaray vardı. Maç 1-0 gidiyorken oyun dengeli gitmiş, Denizlispor'un da iyi mücadelesi görünüyor olabilir ama bu maçı fazlasıyla rölantiye aldığımızı ve takımın kendini çok zorlamadığını gördüm. Nitekim skor 1-1'e geldikten sonra uyanan başlar durumu bir anda kendi lehine çevirmesini bildi.

4-3-2-1'den 4-2-3-1'e Geçiş

Bundan önceki maçlar genellikle rakibi durdurmayı temel alan, önceliğini savunmaya veren bir kurgudaydı. Bugün ise mutlak kazanmalı, hatta rahat bir futbolla galip gelerek cendereli geçen günlerde rahat bir nefes almalıydık. Mustafa Sarp'ın da yokluğunu varsayarak Ayhan ve Barış Özbek ikilisini orta sahada izledik, görevlerini de genel anlamda iyi yaptılar. Özellikle Barış Özbek'in orta sahaya getirdiği dinamizm ve dikine çıkışları maçın kırılma anlarında oldukça işe yaradı. Kewell'ın ise fizik olarak hazır olmadığı ortada, aynı durum Aydın Yılmaz için de geçerli ama son maçlarda oyuncu değişiklikleri yüzünden eleştirdiğim Hagi bugün doğruları yaptı. Belki sakatlıktan sebebini tam bilmiyorum ama 45. dakikada Sabri'nin ön tarafta alınması hücuma güç getiren unsurlardan birisi oldu. Böylelikle de Elano'nun da yükü biraz olsun hafifledi. Çünkü bütün hücum organizasyonları onun üzerine kaldı, özellikle de Pino'yu yönlendirme konusunda. Emre Çolak'ın sol tarafta girmesiyle de bir anda kanatlar iyi işlemeye başladı ve Emre'nin sol taraftaki teknik, dayanıklı futbolu sayesinde de 1-1'in ardından skoru lehimize çevirmeyi başardık. Mehmet Batdal & Elano değişikliğiyle beraber de oyunu tamamen rakip sahaya yıktık ve son dakikalarda acaba gol yer miyiz endişesini taşımadan maçı bitirmiş olduk.

Stoper Cana ve Çağlar Birinci'yi Hala İzleyememek

Cana'nın stoper oynayabilme özellikleri de olduğunu biliyorduk, Marsilya formasıyla da stoper performanslarını izlemiştik. Defansif orta sahadaki rolüne göre iyi bir stoper diyemem, hatta Denizlispor maçındaki görüntüsü de müthiş olmadı ama bunun sebebi Servet'le yaşadıkları uyum sorunu ve ikisinin de birbirine benzer tarzda isimler olması. Nasıl Gökhan Zan ve Servet Çetin'in bir arada oynadığı dönemler pek güzel geçmediyse, bu ikilinin önümüzdeki maçlarda stoper oynaması güç. Üstelik orta saha diye yandığımız şu günlerde Cana'yı stopere almak sıkıntılı bir durum olabilir. Ama devre arasında olası orta saha güçlendirme harekatında ise Neill ile Cana'yı stoper olarak beraber izlemek isterim, iki lider özellikli futbolcunun yan yana olması farklı bir sinerji yaratabilir ama şimdilik Cana'nın ilk defa 90 dakika oynamasına sevinelim. Çağlar'in ise şanssızlığının skorun erkenden kopmaması ve maçın bir anda 1-1'e gelmesine bağlıyorum. Yoksa mutlaka şans bulmasını bekliyordum ama kendisini yine izleyemedik. Oysa bu maçta Insua'nın süper etkili olduğunu söyleyemem, hücum anlamında neredeyse hiç katkısı yoktu. Ben olsam ilk 11'de direk Çağlar'ı oynatır ve onu görmek isterdim.

Denizlispor'un ise iyi mücadele ettiğini, eksiklerine rağmen sağlam durduğunu söyleyelim. Hafta sonunda oynanacak Samsunspor deplasmanı onlar için daha kritik olduğundan bu maçta bazı isimlerini rotasyona koymaları bence doğru bir düşünce. Sonuçta Galatasaray ne kadar kötü durumda olursa olsun kadro kalitesi ortada ve Denizlispor'un buradan mağlup ayrılması tabii ki sürpriz değil. Bizim açımızdan ise iyi bir maç oldu, Pino'nun attığı son gol ve Emre Çolak'ın şık asisti maça damga vurdu diyebilirim. Baros'suz geçecek günlerde Pino'nun bu gollerine büyük ihtiyaç var. Ayrıca Manisaspor karşısında da bu 4-2-3-1'in devam edeceğini düşünüyorum, Cana yine stoper olmaz ama Cana'yla beraber Barış Özbek'i ortada kullanmak hiç de fena bir düşünce olmayacak. Misimovic'in de 4-2-3-1'in merkezinde daha iyi verim vereceği ortada.

ZİRAAT TÜRKİYE KUPASI

GALATASARAY: 3 - DENİZLİSPOR: 1

Stat: Ali Sami Yen

Hakemler: Özgür Yankaya , Gökhan Memişoğlu , Bahtiyar Birinci

Galatasaray: Ufuk , Sabri , Cana , Servet , İnsua , Aydın (Dk. 46 Ali Turan), Ayhan , Barış , Elano (Dk. 76 Mehmet Batdal), Kewell (Dk. 68 Emre Çolak), Pino

Denizlispor: Yakup , Murat , İsmail Konuk , Koffi (Dk. 72 Yasin), İbrahim , İsmail Baydil (Dk. 76 Erhan), Braga , Levent , Okan (Dk. 52 Serdar Eylik), Ali , Roberts

Goller: Dk. 27 Elano, Dk. 75 ve 88 Pino (Galatasaray), Dk. 66 İsmail Konuk (Denizlispor)

Sarı Kartlar: Dk. 9 Levent, Dk. 69 İsmail Baydil (Denizlispor), Dk. 80 Ayhan (Galatasaray)

1 yorum:

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir