Sakatlık Belası

Şu an Beşiktaşlılara en sevmediğiniz üç futbolcuyu sayar mısınız şeklinde bir soru sorsak Nobre, Tabata ve Holosko cevabını almamız muhtemel görünüyor. Bu üç futbolcunun da durumları çok farklı ama ortak noktada buluşuyorlar. Nobre kalitesine oranla aldığı hiper yüksek ücretle tez konusu olmaya aday bir sözleşmeye sahip ve bu durum taraftarların hiç hoşuna gitmiyor. Tabata ise 8 milyon avro'luk bonservisin altında ezilmiş durumda ve Quaresma'nın da ona yakın bir bonservis ücretine transfer olması zaten durumu ortaya koyuyor. Holosko ise büyük beklentilerle gelen ama beklenen potansiyelin oldukça altında kalan bir isim. Durum böyle olunca taraftarların hücum yönünde en çok güvendiği isimler Quaresma, Guti ve Bobo. Quaresma'nın ardından Bobo'nun da derbide oynamayacak olması Beşiktaş'ı yukarıda saydığım üçlüye mahkum etmiş durumda. Fatih Tekke'nin de üstünün çizildiğini düşünürsek derbide Nobre'nin forvet hattında olacak olması Beşiktaş açısından büyük bir handikap. Bobo ayrıca bu sezon attığı 7 golle de en iyi dönemini geçiriyordu diyebilirim.

Ayrıca son haftaların parlayan ismi Ersan Gülüm'ün de durumu belli değil. Bir anda ortaya çıkan ve Türk futbolunun geleceği adına büyük umutlar duyduğumuz bir isim oldu ama sakatlık belası onu da yakalamış durumda. Onun da yokluğunda savunma hattında da iş Zapo'ya kalacak. Çünkü Sivok ve Ferrari'nin de sakatlıkları devam ediyor. Son dönemde en parlayan üç ismin olmayacak olması sadece derbide değil, ilerleyen haftalar açısından da büyük bir handikap. Keşke bu futbolcuları Galatasaray derbisinde izliyor olsaydık ve içi boşalmış gibi görünen bu derbide en azından futbol anlamında büyük umutlarımız olsaydı.