
Ruhsuz ve kalitesiz. Galatasaray'ın içerisinde bulunduğu durum bu. Eskiden forma maç kazanır derlerdi. Ne durumda olursan ol, senin formanın ağırlığı oynayacağın maçlarda 1-0 önde olmanı sağlardı. Çünkü rakipler sana saygı duyar, ayakları geri geri giderdi. Bu yüzden de kötü oynadığın maçları kazanır ve önemli olan kötü oynadığın maçları da bir şekilde kazanırdın. Şimdi ise durum farklı. Günümüz futbolunda böyle forma kazanır felsefesi falan ölmeye yüz tuttu, kimsenin kimseden korkusu kalmamış gibi. Futbol oynamaya çalışan, pozitif kalmayı başaranların futbol dünyasını yaşıyoruz. Ama bunun için bir kalite gerekiyor, çünkü iyi futbol iyi oyuncularla oynanır. Bu kalitesizlik Rijkaard'ı yedi, sıra da Hagi de gibi. Hagi'nin gelme sebebi belliydi aslında, şu kötü dönemde ülke ve takım şartlarını bilen bir hoca lazımdı mantığıyla hareket edildi. Hagi, takım ve ülke şartlarını iyi biliyor olabilir ama 2003/2004 yılında geldiği Galatasaray'dan bile daha enkaz bir durum var ve bunun altından Hagi nasıl kalkacak bilmiyorum. Ayrıca devir 5-6 sene önceki gibi işlemiyor, Türkiye'de belli başlı değişimler var. Bir de bunun üstüne ruhsuzluğu eklersek imzamızı bitirmiş oluruz. Ali Sami Yen'e veda maçıydı bu, ama bu vedaya yakışmayan bir Galatasaray izledik.
İşin herhangi bir taktik analiz boyutu yok aslında ama yine de biraz değinelim. Çünkü Hagi'nin kadro tercihleri ve devamında oyunu okuması anlamında yanlışları vardı, yani çoğu maçta olduğu gibi. Servet'i sildiği anlaşıldı, onu kullanmaması benim de desteklediğim bir durum. Ama Gökhan Zan da bu takımın stoperi asla değil. Güçlü gibi görünen fiziğine karşın, inanılmaz kof bir oyuncu. Çok güçsüz, mücadele edemiyor ve oyundan düştüğü dakikalarda inanılmaz pas hataları var. Hakan Balta tercihinin ne kadar yanlış olduğunu da, Çağlar'ı ikinci yarı izlediğimizde gördük. Bu takımın sol beki ya Insua ya da Çağlar olmalıdır. Sabri'yle sağdan hücum etmeye çalışıyorsun ama sol bekin çakılı oynuyor. Bu da kanatların dengesini inanılmaz bozan bir durum ve Hakan Balta'yı inanılmaz kötü göstermeyen öge ise önünde oynayan Kewell.

Hagi'nin de yanlışı burada ortaya çıkıyor. Takım içerisinde zaten dengesizlik hakim, futbolcular arasında inanılmaz bir kalite & ruh farkı var. Kewell da kalitesi ve mücadelesiyle fark yaratan isimlerden ve sen 2-0 geridesin. Yani mümkün olduğu kadar kaliteli hücum ayaklarını sahada tutmak zorundasın. Kewell'ın yerine Mehmet Batdal'ı alana kadar, Ayhan'ı çıkar da Batdal girsin. Ya da Barış'ı çıkar farketmez. Zaten orta sahanın maç içerisinde yarattığı bir fark yok, oyunun iki yönünde de etkisizler. Nitekim Sabri çıktığında Arda'nın girmesi, Neill'i sağ beke ve Cana'yı stopere çekti. Orta sahadan bir isim eksilmiş oldu ama alınan bu riskin Gençlerbirliği'ne pek yaradığını söyleyemem. Arda'nın bireysel yetenekleri Galatasaray'ı biraz daha hücumda etkin kıldı o kadar ama risk aldığında kötü sonuçlar doğurmadığını görmek önemliydi. Ayrıca Arda madem iyi, ikinci yarının başında neden düşünülmedi. Bunu da atlamamak lazım, sonuçta durumu Baros gibi değildi. 3 gün idman yapıpta bu maça çıkmadı, 2 haftadır takımla çalışıyor. Hagi'nin kadro tercihi de, oyuncu değişiklikleri de hatalıydı. Kasımpaşa maçında Hagi, artık gelecek sezonun planlarını yapıyor diye düşünmüştüm ama Hagi'nin kazanan takımı bozmaması yanlış bir tercih oldu.
Gençlerbirliği ise ilk dakikada bulduğu golün avantajını korumayı iyi bildi. Maçın genelinde kendi yarı sahalarında kaldılar, oyunun mücadele kısmında etkili olmaya çalıştılar ve kontra hücumlarla pozisyon yakalamaya çalıştılar. Doğa şartlarının da kötü olması onların avantajınaydı aslında. Bu şartlar oyunu elinde tutmak isteyen takımlar için elverişsizdir ve Gençlerbirliği de bunu iyi kullandı diyebilirim.

Ali Sami Yen'deki son lig maçımızı da mağlup olarak bitirdik ve Ali Sami Yen'in kemiklerini sızlatmaya devam ediyoruz. Koltukları kıran taraftarlara da birşey diyemem, ancak yönetimle organize mi çalıştılar diye düşünürüm. Hani, fazla masraf olmasın ve koltuk kırma derdinden kurtaralım diye yönetimi. Şaka bir yana, yönetim içerisinden eli vicdanında birkaç Galatasaraylı bekliyorum. Yeni stadı açan bizim yönetim oldu uğruna ise bu yapılanlar, gerçekten durum çok aciz bir noktada. Takıma dönersek ise çare belli, büyük bir transfer harekatı. Özellikle de yerli rotasyonu konusunda. Ama görünen 4 tane yabancının geleceği ve hiçbirşeyin değişmeyeceği yönündedir. Bu şartlar bize kan, acı ve göz yaşı vaad ediyor.
GALATASARAY: 0 - GENÇLERBİRLİĞİ: 2
Stat: Ali Sami Yen
Hakemler: Yunus Yıldırım, İsmail Köse, Ali Saygın Ögel
Galatasaray: Ufuk, Sabri (Dk. 55 Arda), Neill, Gökhan Zan, Hakan (Dk. 46 Çağlar), Cana, Ayhan, Barış, Aydın, Kewell (Dk. 46 Mehmet Batdal), Pino
Gençlerbirliği: Serdar, Orhan, Aykut, Kulusic, Murat, Cem Can, Oktay, Serkan (Dk. 80 Mehmet Akgün), Hurşut, Soner (Dk. 69 Alparslan), Billy Mehmet (Dk. 90 1 Balaj)
Goller: Dk. 1 Hurşut, Dk. 26 Orhan (Gençlerbirliği)
Sarı kartlar: Dk. 38 Orhan (Gençlerbirliği), Dk. 62 Pino, Dk. 72 Gökhan Zan (Galatasaray)
Herkes '' AT GÖZLÜKLERİN '' takmış tutturmuşlar Adnan Polat istifa diye . Niye?
YanıtlaSilÇünkü herkes umudunu kesitiği maddi durumu o tek başına düzeltti
Çünkü yeni stadımızın inşaatını hızlandırdı
Çünkü Galatasaray markalarını güçlendirdi(GS mobile , gs kart vsvs.. )
Çünkü Scoot ekibi kurdu .
Çünkü Riva arazisinin ruhsatını aldı
Çünkü bizim olmayan Ali Sami Yenden ayrılırken bile para kazandırdı ( 49 yıllığına kralık stad ülkemizde klubler kendi adına mülk alamaıyor )
Çünkü çok büyük sponsorlar buldu.
Eğer adamın suçu buysa evet istifa et. Ama hiçbiriniz unutmasın Faruk Süren bundan 8-10 sene önce maddi sıkıntılarlar başa çıkamayacagını anladıgında klub başkanlıgından istifa etti ve şimdi herşey düzelince tektar başa geçmek istiyor .
Bravo sizlere bunlara zemin hazırlıyorsunuz .
Adnan Polatın tek suçu var oda ADNAN SEZGİN .
Suçun teknik direktörde olmadığı ortaya çıktı sanırım.. Rijkaard boşuna gönderildi, Hagi boşuna getirildi.. Barış, Ayhan, Gökhan Zan, Servet bu takımdan ekmek yediği sürece böyle olmaya devam edeceğiz..
YanıtlaSilBatuhan kardeş sen Galatasaray ı izlemiyorsun herhalde, yemişim sponsorunu, parasını kardeşim ben 32 yaşındayım bu takımı bu kadar aciz ve rezil görmedim. bu sezon geriye düştüğümüz hangi maçı çevirdik çevirebiliriz. Ben mi kurdum bu takımı, Rijkaard mı kurdu. Rijkaardın hatası sessiz kalmasıydı ve cezasını (ne kadar ceza denilirse) çekti. NTV lerde Rijkaardla devam edecez diyen, adnan sezgin yavşağını savunan, utanmadan çıkıp sportif başarı sözü vermedim diyen ben miydim. Adnan Polatı o kadar çok seviyordum ki ama onunla olmadı olmayacakda. Bu kadar koltuk sevdası neden?
YanıtlaSilŞuan yaşadıklarımız sezon başı yapılan yanlış transferler-yapılmayan transferler. Gönderilmeyen oyunculardır.
YanıtlaSilhttp://ultraslanhaber.blogspot.com/2010/12/galatasaray-0-2-gbirligi.html
Ben zannederdim ki ikinci Fatih Terim doneminden sonra bu kadar kotu gunler gormez bu takim ama ondan kotusu de varmis.Orta bariz bir basarisizlik var bu acik. Eskiden Avrupada Ocak ayini gorek tek takim, ceyrek finale cikamadi diye yerden yere vurulan takim bugun eksi averaja gelmis ve biz buna o kadar alistik ki canimiz bile yanmiyor. E bunun da bir sorumlusu olmali degil mi?
YanıtlaSilIkincisi Batuhan arkadasim, sportif basari olmadan ekonomik basari gelmez. GS bonus karti ya da GS mobile i Adnan Polat baslatmadi. Banka ya da GSM firmasi baslatti ve haliyle ulkenin en buyuk 3 klubune gitti bununla birlikte. BJK nin kredi karti var mi bilmiyorum. Galatasaray ikinci ligde de olsa bunlar zaten olurdu. Turkiye nin en yeni stadina ben de baskan olsam ben bir sey yapmadan zaten 10 tane sponsor kapida kuyruk olurdu. Oturdugumuz yerden bilmeden konusmayalim. Velev ki bunlarin hepsini Adnan Polat kendi basina yapmis olsun, bunlarin hicbiri sportif rezaletin (bak basarisizlik bile demiyorum, basarisizlik sampiyon olamamak ya da sampiyonlar liginden elenmekti eskiden bizim icin, su anki durum resmen rezalettir) mazereti degildir. Ben klubun ekonomisini duzelttim simdi de sportif basari zamani, hadi yaa...Simdiye kadar nerdeydin peki...
Ben zannederdim ki ikinci Fatih Terim doneminden sonra bu kadar kotu gunler gormez bu takim ama ondan kotusu de varmis.Orta bariz bir basarisizlik var bu acik. Eskiden Avrupada Ocak ayini gorek tek takim, ceyrek finale cikamadi diye yerden yere vurulan takim bugun eksi averaja gelmis ve biz buna o kadar alistik ki canimiz bile yanmiyor. E bunun da bir sorumlusu olmali degil mi?
YanıtlaSilIkincisi Batuhan arkadasim, sportif basari olmadan ekonomik basari gelmez. GS bonus karti ya da GS mobile i Adnan Polat baslatmadi. Banka ya da GSM firmasi baslatti ve haliyle ulkenin en buyuk 3 klubune gitti bununla birlikte. BJK nin kredi karti var mi bilmiyorum. Galatasaray ikinci ligde de olsa bunlar zaten olurdu. Turkiye nin en yeni stadina ben de baskan olsam ben bir sey yapmadan zaten 10 tane sponsor kapida kuyruk olurdu. Oturdugumuz yerden bilmeden konusmayalim. Velev ki bunlarin hepsini Adnan Polat kendi basina yapmis olsun, bunlarin hicbiri sportif rezaletin (bak basarisizlik bile demiyorum, basarisizlik sampiyon olamamak ya da sampiyonlar liginden elenmekti eskiden bizim icin, su anki durum resmen rezalettir) mazereti degildir. Ben klubun ekonomisini duzelttim simdi de sportif basari zamani, hadi yaa...Simdiye kadar nerdeydin peki...
1) Rijkaard bu takıma 1.5 senede kondüsyon yükleyememiş, disiplini sağlayamamış, birlik & beraberlik ruhunu oturtamamıştır. Transfer şu bu anlamam bunları yapamayan teknik direktör Türkiye'de iş yapamazzzzzzz! Bu kadar...
YanıtlaSil2) Hagi zaten iyi bir teknik direktör değildir. Sadece günü kurtarmak için gelmiştir. Beklentileri büyük tutmamak lazım. Soru şudur: Gelecek sezon da Hagi kalacak mı?
3) Ne kadar sempatik, yakışıklı olursa olsun sezonda 15 maç oynayan futbolcudan lider, kaptan, idol filan olmaz. Bayan taraftarlar açısından olur da lisanslı spor yapmış herkes bilir ki takım içinde olmaz. Misal: Kewell & Baros. Ha reklam filmi çeksinler, altyapıda görev alıp minik futbolcuların annelerini ikna etsinler GS'da oynasınlar diye vs. o olur. İddialı takımda olmaz...
4) Cana'nın Mehmet Topal'dan eksiği var fazlası yoktur. Pardon, dövmeleri filan vardır, cool'dur, fotojeniktir.
5) Bloglarda "fotojenik" futbolcuların baştacı edilmesi futbolun ne kadar medyatik olduğunu, pazarlamanın herşey olduğunu gösterir.
6) GS'a birşey olmaz. Biri gider diğeri gelir. Zaman su gibi akar...
Onur@ 3-5) Katılmıyorum arkadaşım.Bayan taraftarlar için neden oluyormuş bana bi açıkla hele?-Sizin düşünce şu dimi futbola bakan bayan tipi için bilmem ne diye devam eden cümle değil mi? Yazık diyorum.Böyle taraftar aklından nefret ediyorum.
YanıtlaSilHa ama 4. şıkka katılıyorum bak.
@ Adsız
YanıtlaSil"Futbola bakan bayan tipi için bilmem ne" diye ne bir yazım ne de bir düşüncem oldu. Tanımadan bilmeden yargısız infaz yapmışsın; o fikirden ben de nefret ederim bilesin...
Demek istediğim lisanslı spor yapan insan bilir ki takımda oynamayan oyuncu diğerleri tarafından kaptan, lider vs. olarak kabul edilmez. Sporun doğası gereği. E takım tarafından kabul edilmeyen oyuncu da taraftar, medya zoru ile kaptan olamaz. Hatta pahalı ise ekonomik olarak şutlanması bile gerekir.
Ha kadınların çoğu yukarıdaki cümlede anlattığım lisanslı sporculuk mentalitesi ve işin ekonomik boyutu ile ilgilenmezler; medyatik tarafına bakarlar. Bu da onları şu bu o yapmaz; sadece bir tespittir. Azınlıkta olan kadınlar da mutlaka vardır ancak "istisnalar kaideyi bozmaz."
Ben de okumadan, anlamadan yorum yapanlara "yazık" diyorum maalesef...
"Ne kadar yakışıklı sempatik olursa olsun" 15 maç oynuyorsa lider kaptan vs olmaz demişsin.Sonra da ha belki bayanlar için olur çünkü çoğunluğu medyatik kısmı ile ilgileniyor tipiyle cartıyla curtuyla ... gibi bir anlam çıkıyor bende bunu çok duyduğum için artık bu ve benzeri cümlelere sinir oluyorum.O yüzden kızdım başka hiç bir şey için değil.Tespitinin bana göre bir doğruluğu yok.
YanıtlaSilBence olur ama onu da belirteyim.
Misal Kewell bence sahada tek lider kaç maç oynadığı ilgilendirmiyor.Sahada gösterdiği bazı davranışlar onu gözümde bir çok şeye hak sahibi yapıyor.Kaptanlık konusunda da Arda varken bunun tartışılması gereksiz ama çoktan gönlümüzün kaptanı oldu.Bunu düşünen sadece bayan taraftar da değil.Aslına bakarsan dediğin ekonomik boyut ve mentalite ile kaç kişi ilgileniyor eminim çok azdır ve azsa iyi ki az. =)
Okudum anladım senin bi önceki yazın farklı anlaşılıyordu veya ben yanlış tarafından anladım olay budur başka bir şey değil.Sorry!
Saygılar.