18 Aralık 2010 Cumartesi

Beşiktaş'tan Şampiyonlar Ligi'ne

Geçtiğimiz sezonki Galatasaray'ı düşündüm bir anda. Beşiktaş gibi grubu kendi rekor puanını kırarak bitirmişti. Bizim şansımız grupta Porto kalibresinde bir takım olmaması ve lider olmamız gibi görünüyordu ama rekor puan kırılan grubun ertesinde gerçekleşen Atletico Madrid eşleşmesi bir o kadar şanssız oldu. Yine de tur atlayan biz olabilirdik, eller kollar havada uçtu falan ama sonuçta o takım gitti Avrupa Ligi'ni kazandı. Bu yüzden geçtiğimiz sezon Galatasaray, Avrupa'da başarısız oldu söylemini kabul etmem. Şunun da altını çizerim ama. Avrupa Ligi'nde oynatamayacağı Jo'yu transfer eden Galatasaray, hedefinin lig olduğunu göstermişti. Bu durumda geçmişimizle paralel olmayan bir durumdu.

Şimdi ise Beşiktaş'ın Simao transferini konuşuyoruz. Simao, heyecan verici bir transfer ve ülke toprakları çok iyi bir futbolcuyu daha tanımış olacak, eyvallah ama Avrupa Ligi'nde oynatamayacağı Simao'yu transfer eden Beşiktaş'ta asıl hedefini lig olarak göstermiştir. İlk ikiye girerek Şampiyonlar Ligi'ne gidebilmeyi daha değerli görüyorlar.

Dinamo Kiev eşleşmesine geçersek, Şubat aylarında Ukrayna deplasmanları her zaman zorlu olur. Çetin kış şartlarıyla savaşmak Kiev adına büyük bir avantaj, Beşiktaş için ise dezavantaj olur. Bu yüzden ilk maçın İstanbul'da oynanacak olması önemli, Beşiktaş ilk maçtan alacağı iyi bir skorla rövanşta elini güçlendirir. İşler İnönü'de istenilen gibi gitmez ise Kiev'de çok daha zor zamanlar Beşiktaş'ı bekliyor olur. Hepsinden öte ise Andriy Shevchenko'yu tekrar Türkiye toprakları sınırları içerisinde izlemek güzel olacak.

Beşiktaş'ın bu turu geçmesi durumunda ise Aris-Manchester City eşleşmesi galibiyle oynayacağını belirtelim. Yüzde 80 ihtimalle Manchester City'i 4. turda görürüz ve futbol şansını bir yana bırakırsak, Beşiktaş'ın City karşısında işi çok ama çok zor olur.

Şampiyonlar Ligi'nde de 2. tur eşleşmeleri belirlenmiş. Onları da kısa kısa değerlendirmek gerekirse;

Roma - Shakhtar Donetsk: Shakhtar çok büyük bir sükseyle grubunu lider olarak tamamladı ve bu yıl Avrupa arenasında büyük işler yapıyorlar. Uefa Kupası'nı kazandıkları zamandan da bir adım önde olduklarını belirtelim. Roma'nın ise ne yapacağı belli olmaz, elde iyi bir kadro var dememize rağmen oldukça istikrarsızlar. Shakhtar eğer heyecanına yenik düşmezse benim bu turda favorim.

Milan - Tottenham Hotspur: Tottenham'ın bu yıl Şampiyonlar Ligi'ne çok farklı bir tat bıraktığını söylemek lazım. Geniş kadrosu, G.Bale'nin falan çıkışı derken Interli gruptan lider olarak çıkmayı başardılar. Milan ise ligde iyi gidiyor ve tahminim önceliklerinin İtalya Ligi'ni kazanıp, Inter hakimiyetini yıkmak olduğunu düşünüyorum. Zor bir eşleşme ama Tottenham sanki bir adım önde.

Valencia - Schalke 04: Schalke 04 kendi liginde yokları oynamasına rağmen Şampiyonlar Ligi'nde iyi işler yapıyor ve gruplarından da lider olarak çıkmayı başardılar. Sezon başında yıldız transferler falan derken beklentilerin gerisinde kalmışlardı ama Avrupa onları adına tek çıkış yolu. Valencia ise imkanları dahilinde çok iyi futbol oynayan, iyi işler yapan bir ekip. Ama zaman geçtikçe onların da sıkıntıları su yüzüne çıkmaya başladı. Schalke 04 favorim.

Inter - Bayern Münih: Geçtiğimiz sezonki Şampiyonlar Ligi finalistleri bu sefer 2. turda buluştu. Her iki takımda iyi durumda diyemem, özellikle de kendi liglerinde beklentilerin oldukça uzağında duruyorlar. Inter'in Benitez sıkıntısı malum, aklımızda kalan bütün ezberler onlar adına yıkılmaya başladı. Bayern Münih cephesinde ise ligde olmasa da Avrupa'da yakalanan bir ivme var. Benitez'in çalıştırdığı bir takımı favori göstermem söz konusu bile olamaz, favorim Bayern Münih.

Olympique Lyon - Real Madrid: Bu da artık bir Şampiyonlar Ligi geleneği. Gelenek içerisinde diğer bir gelenek ise Lyon'un sürekli Real Madrid'in yoluna taş koyması. Bu sefer ise işlerin farklı olacağını ve Mourinho'nun Real Madrid'i Lyon'u eler diye düşünüyorum. Ama Real Madrid, Lyon eşleşmesini ne zaman hafife alsa sonu kötü oluyor.

Arsenal - Barcelona: Geçtiğimiz sezonda eşleşmişti bu iki takım ve ortaya harika bir futbol resitali çıkmıştı. Futbol anlamında keyif veren iki takımın birbirini bulması, Fabregas'ın arada kalması falan derken güzel bir futbol resitali bizleri bekliyor. Favorim Barcelona ama Arsenal'in bu işi kolay bırakacağını sanmam.

Marsilya - Manchester United: Marsilya önemli kayıplarına rağmen Avrupa'da ben buradayım mesajını vermeye devam ediyor ama rakip çok güçlü. Manchester United'in bu turu rahatça geçeceğini düşünüyorum.

Kopenhagen - Chelsea: Kopenhagen bu yılın büyük sürprizlerinden birisi ama bu başarıların altyapısını da uzun zamandır hazırlıyorlar. Bu yüzden 2. tur onlar adına belki de sürpriz olmadı ama rakipte oldukça güçlü. Chelsea, ligde istemediği durumlar yaşamasına rağmen ve çok da formda görünmemelerine rağmen bu turun ağır favorisi durumunda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir