Galatasaray için 2010 yılının hiç de iyi geçmediğini dile getirip duruyorum. Peki ya Türkiye adına nasıl bir 2010 yılı yaşadık ve sporda beklenen çıta düzeyine erişmeye başlıyor muyuz dersek çok olumlu sözler kullanmak mümkün olacak.
Önce şunu söyleyelim. Aslında ankete iyiler arasından en iyiyi seçmek istedik. Ankette yer alan ve benim ankete eklemediğim {Bursaspor'un şampiyonluğu gibi} bazı kişi veye takımlar da burada olmalıydı ama seçimi bu şıklar üzerinden yapmayı uygun gördüm.
12 Dev Adam'la başlayalım. Yüzde 48'le ilk sırayı alıyorlar. Tabii kolay değil Dünya 2.'si olmak ve bir de sporun popülaritesi gibi kavramlar da işin içine girdiğinde tablo ortaya çıkıyor. Tanjevic, Milli Takım'ın başına geçtiği günden bu yana 2010'u hedef gösterdi, bir yapılanma içerisine girdi, yıllar içerisinde büyük eleştiriler aldı, istenmeyen adamdı derken şimdilerde Türkiye'nin en popüler yüzlerinden birisi. Yakalanan bu başarı inanılmazdır ve devamının da getirilmesi durumunda, ekol olma yolunda büyük bir adım atmış olacağız. Herşey istikrardan geçiyor ve Tanjevic'in kurduğu bu temeli de Orhun Ene bir adım daha öne taşıyacaktır.
Nuri Şahin ise yüzde 25 oy oranıyla ikinci sırada. 2010 yılı onun için de çok parlak geçti, özellikle de yeni sezonla beraber B.Dortmund'un muhteşem yükselişinde en büyük pay sahiplerinden biri oldu. Almanya'da bizleri en iyi şekilde temsil ediyor ve Nuri neden Almanya adına oynamıyor diye çoğu Alman kafasını duvarlara vuruyor olabilir. Ayrıca Nuri'nin bu performansı da Almanya dolaylarında oynayan Türk gençleri için, Milli Takım seçimleri anlamında büyük referans. Umarım bu performansını Milli Takım'a da taşır. Podolski'ye kapağı da efsaneler arasına girmiş durumda, o kapak asla unutulmaz.

Yüzde 23'le
Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı yani Sarı Melekler üçüncü sırada. Onlar için de ne desek boş, harika işler başarıyorlar. Avrupa Şampiyonluğunu kıl payı kaçırmaları, en son gelen Dünya Şampiyonluğu falan derken yapılan büyük yatırımın hakkını veriyorlar diyebilirim. Mehmet Ali Aydınlar'a bu yüzden çok teşekkürler, umarım beklenen Avrupa Şampiyonluğu da bu sene gelecektir.
Şenol Güneş ise yüzde 19'la dördüncü sırada. Ben ona Türkiye'nin futbol filozofu diyorum, çünkü bunu sonuna kadar hakediyor. Trabzonspor'u getirdiği noktayı, oynattığı futbolu falan geçtim. İnanılmaz açıklamaları, tespitleri, mezara girdi dediğimiz isimlerden birer yıldız yaratması, futbolcuya yaklaşımı falan derken resmen futbolun kitabını tekrar yazıyor.

Yüzde 17 oy
Kenan Sofuoğlu'na gitmiş. Aslında o da hakettiği değeri alamayanlardan. Motorsiklet ile harikalar yaratıyor, büyük başarıları bizlere getirmiş durumda {yaşadığı acıları da unutmayalım} ama beklenen destek, beklenen ilgi hala yok. Malesef spor kültürümüz hala istenen seviyenin çok uzaklarında.
Nevin Yanıt da Türkiye'nin ezber bozan sporcularından birisi oldu. Avrupa Şampiyonası'nda 100 metre engelli gibi de prestijli bir dalda getirdiği altın madalya bütün Türkiye'yi sevince boğdu. Ayrıca Nevin'in potansiyelini de göz önüne aldığımızda ilerleyen yıllar bize çok daha güzel anlar getirecektir. Sprint dalında bir Türk atletin madalya aslması, üstelik devşirme de olmaması. Gerçekten ezber bozucu bir durum. Yüzde 16'lık oy oranı var.
Marsel İlhan ise yüzde 9 oy oranı aldı. O da tenis konusunda bu ülkeye ilkeri yaşatanlardan. Biz yıllar boyu tenis konusunda Hülya Avşar'ı izleye duralım, Marsel İlhan Özbekistan topraklarından geldi ve Türkiye tenisine çağ atlatmaya başladı. Wimbledon'da ana tabloya kalmasından tutun birçok konuya kadar Marsel İlhan da ezberleri bozmaya kararlı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder