Abdullah Avcı & Galatasaray yakıştırmaları yılların mevzusu. İstanbul Belediye'nin Fenerbahçe ve Beşiktaş'a kök söktürmesi ama Galatasaray karşısında şansının tutmaması sonucunda o kadar fazla gereksiz eleştiriler geldi ki, adamın kariyerine büyük bir kambur eklediler. Olası Fenerbahçe veya Beşiktaş kariyerini kafadan bitirip, olası Galatasaray kariyerinde de ''asıl amacı zaten buydu'' imajı doğurdular. Bu yüzden de her geçen yıl Galatasaray maçlarının Abdullah Avcı açısından önemi çok daha büyüdü, sürekli bir kazanma azmiyle doğdu ve istediğini de aldı. Galatasaray adına kötü futboldu, mağlubiyetti falan elbette üzgünüz ama Abdullah Avcı adına seviniyorum. Bu eleştirilerin bitecek olması kendisi için çok önemli bir artıydı.

Başlıkta ''bugün kazanan Abdullah Avcı'yı'' deyince bazı arkadaşlar olayı başka anladı. Ben İstanbul BB'nin futbolunu falan övmedim, sadece olayı Abdullah Avcı adına bitmeyen eleştirilere getirdim. Maça bakınca da futbol anlamına çok birşey yapmadıklarını zaten görüyoruz. Her iki takım adına da etkili pozisyonlar, süper aksiyonlar falan yok ama Galatasaray savunmasının zafiyetleri de ortada. Daha fazla bireysel hata yapan bugün kaybedecekti ve öyle de oldu. Belki de İstanbul Belediye adına sezonun en kötü futbollarından biriydi bu ve 2-3 kere geldikleri rakip kalede 5 dakika içerisinde maden yarattılar. Bu hava şartlarında, futbol ruhu adına sıfır olan bir ortamda da olaya konsantre olmak zor ama hiçbir şey de bu kadar fazla basit hata yapmanın gerekçesini bizlere göstermiyor.
Twitterda, Gökhan Ünal'ın yardırdığı bir maçta, karşı takım adına büyük sorunlar vardır dedim. Galatasaray'ın sağ tarafı kambur, bunun başka bir tarafi yok. Hakan Balta derken sol tarafa çok laflar söyledik ama Serkan Kurtuluş'un da bu takımın ayarında bir isim olmadığını belirtelim. Hagi'nin büyük yanlışlarından biri de bu, Sabri adına orta sahada ısrar ederek bizim sağ tarafı felç bir duruma getiriyor. Oysa Sabri yerinde yani sağ bek olarak başlasa ve orta sahada da Yekta gibi daha kreatif bir futbolcu olsa Galatasaray için işler daha kötüye gitmez, mücadele gücü falan düşmez. Belki yine yenilir, çünkü sorunlar bununla da bitmiyor ama en azından gol atmak adına, maçı çevirmesi adına umudu olur.
Soruyorum size, maç 2-1'e geldikten sonra kaçımızın maçı çevirebileceğimize yönelik umudu vardı?

Şahsen benim yoktu. Üstelik kenarda da Pino gibi bir futbolcunun varlığına rağmen. Pino benim en çok sevdiğim isimlerden biri ama Hagi'nin hemen Pino'ya dönmeyeceğini biliyordum. Zaten gördük, Pino'yu oyuna alması 80. dakikayı buldu. Yekta'yı ise maç 3-1'e gelince düşündü. Anlamadığım nokta şu, bu kupa maçı mı ve 2-1 bize skor avantajı falan mı getiriyordu. Hagi'nin malesef bu maçta yanlışları fazlasıyla vardı ama bütün suçu da ona yüklemek yersiz. Sorunsal denizinde yüzmek istiyorsak çok derinlere dalmamız gerekiyor.
Kısacası futbol adına kötü bir gün, kötü bir stad, çok kötü hava şartları. İstanbul Belediye bunu hep yapıyor, bu ligin en kontra takımlarından biri. Asla onlara karşı ''tamam bu maç bitti'' gibi bir düşünceye dalamıyoruz. Bugün de öyle oldu, 1-0 öndeyken oluşan görüntü asla bu maçın 3-1'e falan gelmeyeceği yönündeydi ama oldu. Gaziantepspor karşısında işler zor, tek avantaj TT Arena. Turu geçeceksek, yine mekan oynatacak bizi.
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR: 3 - GALATASARAY: 1
Stat: Atatürk Olimpiyat
Hakemler: Fırat Aydınus, Orkun Aktaş, Adil Sinem
İstanbul Büyükşehir Belediyespor: Oğuzhan, Kus, Can, Metin, Ekrem, Cihan, Mahmut (Dk. 77 Efe), Holmen, Gökhan Süzen (Dk. 67 Ali Güzeldal), İbrahim Akın (Dk. 85 İskender), Gökhan Ünal
Galatasaray: Zapata, Serkan, Cana, Servet, Çağlar, Sabri (Dk. 76 Yekta), Mustafa, Culio, Kazım (Dk. 90 1 Emre Çolak), Stancu (Dk. 80 Pino), Baros
Goller: Dk. 32 Baros (Galatasaray), Dk. 61 Holmen, Dk. 66 ve 76
Sarı kartlar: Dk. 30 Kus, Dk. 59 Holmen, Dk. 78 Ali Güzeldal (İstanbul Büyükşehir Belediyespor), Dk. 85 Serkan, Dk. 90 2 Pino (Galatasaray)
takım yok! teknik direktör yok ! yönetim yok! ne olacak ki! beter olsunlar beter!
YanıtlaSilSerkan'ı Barcelona'ya koy, orayı da bitirir. Bu kadar kötü bir oyuncu çok uzun zamandır görmüyordum. Adam kaçırır, gider ardından faul yapar, pozisyon almayı bilmez, pasların çoğu yanlış seçimlerden oluşmaktadır, atağa çıkan takıma ileriye doğru yön vermek varken en geride ki adama pas atar. İleri dönük pasları da neredeyse sıfır isabetle. Atağa yardım için ileri çıkar, orada kalır geri gelemez. Anlamsız yerlerde çalım atma hevesine kapılıp top kaptırır.
YanıtlaSilSonuç bu adam daha 21'inde bitik bir adamı oynamaya başladı. Belki de 16 yaşında süper lige çıkması Serkan'ın gelişimini ters yönde etkiledi.
Serkan ve M.Sarp gibi iki oyuncuyu oynatan Teknik Direktörüm demesin! Bu nasıl bir öngörüsüzlüktür anlaşılmaz! Bu gibi oyuncuları defterden silmedikçe Galatasaray taraftarına ümit haramdır!
YanıtlaSil