
Ama golcü yok, Milli Takım'ın güvenebileceği, tamam budur diyebileceği bir golcü sıkıntısı var. Umut Bulut'un çok farklı meziyetleri olsa da malesef aranan kan olmadığını söyleyelim. Semih Şentürk'te bu isim değil. Hatta, Mevlüt Erdinç'in bile bu sınıfa ne kadar uyduğunu tartışırız. Birim aradığımız golcü Emenike tarzında bir isim ama böyle bir futbolcuya da sahip değiliz. Keşke Emenike olsa gibisinden de bir düşünceye sahibim ama o da kendi ülkesinin yollarına düştü. Sanırım bizim yol da günün birinde ''Bobo'yu Türk yaptık'' virajına sapabilir.

Güney Kore karşısında da Hollanda maçında olduğu gibi takım oyununu, pasa dayalı bir futbolu aradık. Emre Belözoğlu, Mehmet Ekici, Selçuk İnan, Hamit Altıntop gibi isimlerin bir arada kullanılması bu yüzdendi. Ama istediğimiz başarıyı tutturamadık ve pasa dayalı kurmak istediğimiz futbol bu maçta işlemedi. Bunun yanında mücadelemizin de Hollanda maçına oranla daha düşük seviyede olması ortaya kısır bir döngü çıkardı.
Emre Belözoğlu için ise şunu söylemek isterim. Liderlik doğuştan gelen bir özelliktir, kaptanlık ise farklı bir vasıf. Malesef Emre bunun ikisini de karşılayamıyor, bunun bir imzası da bu maçta atılmış oldu.
İkinci yarıda Gökhan Gönül ve Kazım'ın oyuna girmesi ise sağ kanatta bir etkiden söz ettirdi ama golcü sıkıntısının olması da pozisyonları olumlu değerlendirmemizin önünde engel oldu. Zaten iyi durumda olmadığımız, henüz hazır değiliz mesajını fazlasıyla verdiğimiz şu günde mücadeleyi de sağlayamayınca, bir de 10 kişi kalınca ortaya bundan fazlası çıkmıyor. Tabii Türkiye'nin 2011'de oynadığı ilk hazırlık maçı bu ve yeniden yapılanıyor dediğimiz şu yeni ekibin de henüz ikinci kez bir araya gelmesi. Güney Kore ise daha hazır bir takım, 2011'de Asya Şampiyonasındaydı bu kadro ve bize göre daha organize olmaları normal.

Herkes yeniden yapılanma, yeni felsefe uğruna 2012'yi gözden çıkarabilecek yapıda değil. Mutlaka büyük eleştiriler gelecek ve Hiddink'in koltuğunu sallayacaklar. Bu güvensiz ortamda da ne kadar başarı gelir bilinmez.
Stat: Hüseyin Avni Aker
Hakemler: Sergii Boiko, Oleg Pluzhnyk, Sergii Bekker (Ukrayna)
Türkiye: Volkan, Servet, Serdar Kesimal, İsmail Köybaşı,
Sabri (Dk. 78 Yiğit), Serkan (Dk. 45 Gökhan Gönül), Emre, Hamit (Dk. 59 Burak), Selçuk, Mehmet Ekici (Dk. 59 Tunay), Umut (Dk. 45 Kazım)
Güney Kore: Jun Sung Ryong, Hwang Jae Won, Hong Jeong Ho, Lee Yong Rae (Dk. 87 Choi Hyo Jin ), Ji Dong Won (Dk. 83 Kim Shin Wook), Park Chu Young, Hong Chul, Koo Ja Cheol (Dk. 83 Yoon Bitgaram ), Lee Jung Soo, Ki Sung Yueng, Nam Tae Hee (Dk. 69 Choi Sung Kuk)
Sarı kartlar: Dk. 59 Emre, Dk. 71 Burak (Türkiye) Dk. 31 Hong Jeong Ho, Dk. 59 Koo Ja Cheol (Güney Kore)
Kırmızı kart: Dk. 60 Emre (Türkiye)
Maçın skorunu falan geçtim hadi de, Türkiye-G.Kore dost bilirdim. Hepimiz dost bilirdik hatta. Futboldan çok savaş vardı. Kartlar havada uçuştu. Servet falan absürüt yere adamları itiyor kakıyor.
YanıtlaSil