9 Şubat 2011 Çarşamba

Gol ve Golcü Sorunu / Türkiye 0-0 Güney Kore

Milli Takım'ın eskiden sıkıntıları başkaydı ama bu sorunların bir şekilde çözüldüğünü görüyoruz. Kaleci yok derdik, bugün Volkan Demirel'den Onur Recep Kıvrak'a, Cenk Gönen'e kadar uzanan geniş bir kaleci rotasyonu var. Stoper yok derdik, şimdilerde Serdar Kesimal'ı izliyoruz, Ersan Gülüm'ü izleyeceğiz. Günümüz orta sahasının tanımı oyunun iki yönünü oynayabilen isimlerden oluşturuyoruz ve bu açıdan da Nuri Şahin'lerden, Selçuk İnan'lara hatta Yiğit İncedemir'lere kadar inebileceğimiz bir rotasyon oluşturduk. Daha bu takıma da Arda Turan eklenecek, yani çok kaliteli bir Milli Takım kadrosu var aslında.

Ama golcü yok, Milli Takım'ın güvenebileceği, tamam budur diyebileceği bir golcü sıkıntısı var. Umut Bulut'un çok farklı meziyetleri olsa da malesef aranan kan olmadığını söyleyelim. Semih Şentürk'te bu isim değil. Hatta, Mevlüt Erdinç'in bile bu sınıfa ne kadar uyduğunu tartışırız. Birim aradığımız golcü Emenike tarzında bir isim ama böyle bir futbolcuya da sahip değiliz. Keşke Emenike olsa gibisinden de bir düşünceye sahibim ama o da kendi ülkesinin yollarına düştü. Sanırım bizim yol da günün birinde ''Bobo'yu Türk yaptık'' virajına sapabilir.

Etkili bir golcü de bulamayınca, gol sorunu çekmenden daha doğal bir durum olmuyor ama takım oyununun golün anahtarı olduğunu belirtelim. Hiddink'in de yapmak istediği bu, öncelikle takım oyununu oturtmaya çalışıyor ve bir felsefe yaratmak istiyor. Bugüne kadar Türkiye'nin bir futbol sisteminden bahsedemedik, biz şu sistemi iyi uyguluyoruz diyemedik. Ama mücadele üzerine çok yorumlar yaptık, hırs bizde fazlasıyla var ve bir Milli Takım felsefesi de varsa eğer bunun adı kaos futboluydu. Başarıyla uyguladık ayrı konu ama bu kaos futbolu sizi istikrara asla götürmez. Oysa Türkiye'nin öncelikli hedefi katıldığı şampiyonada başarılı olmaktan öte, her şampiyona içerisinde yer alabilmek.

Güney Kore karşısında da Hollanda maçında olduğu gibi takım oyununu, pasa dayalı bir futbolu aradık. Emre Belözoğlu, Mehmet Ekici, Selçuk İnan, Hamit Altıntop gibi isimlerin bir arada kullanılması bu yüzdendi. Ama istediğimiz başarıyı tutturamadık ve pasa dayalı kurmak istediğimiz futbol bu maçta işlemedi. Bunun yanında mücadelemizin de Hollanda maçına oranla daha düşük seviyede olması ortaya kısır bir döngü çıkardı.

Emre Belözoğlu için ise şunu söylemek isterim. Liderlik doğuştan gelen bir özelliktir, kaptanlık ise farklı bir vasıf. Malesef Emre bunun ikisini de karşılayamıyor, bunun bir imzası da bu maçta atılmış oldu.

İkinci yarıda Gökhan Gönül ve Kazım'ın oyuna girmesi ise sağ kanatta bir etkiden söz ettirdi ama golcü sıkıntısının olması da pozisyonları olumlu değerlendirmemizin önünde engel oldu. Zaten iyi durumda olmadığımız, henüz hazır değiliz mesajını fazlasıyla verdiğimiz şu günde mücadeleyi de sağlayamayınca, bir de 10 kişi kalınca ortaya bundan fazlası çıkmıyor. Tabii Türkiye'nin 2011'de oynadığı ilk hazırlık maçı bu ve yeniden yapılanıyor dediğimiz şu yeni ekibin de henüz ikinci kez bir araya gelmesi. Güney Kore ise daha hazır bir takım, 2011'de Asya Şampiyonasındaydı bu kadro ve bize göre daha organize olmaları normal.

Ama Servet ve Serdar Kesimal ikilisinin de iyi bir izlenim verdiğini belirtelim. Güney Kore'nin bütün hızlı akınları karşısında oldukça sağlam durdular, ileriye dönük güzel bir mesaj verdiler. Türkiye için ise bu maçta fazla olumlu konuşamıyoruz ve üzerine de konuşulacak fazla bir konu yok aslında. Eleştirdiğimiz noktaların tekrarlandığını gördük sadece ve malesef de önümüzde kısa bir süre, bunun yanında kader maçları var. Hiddink'in işi çok ama çok zor, bizi bu cendere içerisinden nasıl çıkaracağını merak ediyorum.

Herkes yeniden yapılanma, yeni felsefe uğruna 2012'yi gözden çıkarabilecek yapıda değil. Mutlaka büyük eleştiriler gelecek ve Hiddink'in koltuğunu sallayacaklar. Bu güvensiz ortamda da ne kadar başarı gelir bilinmez.

Stat: Hüseyin Avni Aker

Hakemler:
Sergii Boiko, Oleg Pluzhnyk, Sergii Bekker (Ukrayna)

Türkiye:
Volkan, Servet, Serdar Kesimal, İsmail Köybaşı,
Sabri (Dk. 78 Yiğit), Serkan (Dk. 45 Gökhan Gönül), Emre, Hamit (Dk. 59 Burak), Selçuk, Mehmet Ekici (Dk. 59 Tunay), Umut (Dk. 45 Kazım)

Güney Kore:
Jun Sung Ryong, Hwang Jae Won, Hong Jeong Ho, Lee Yong Rae (Dk. 87 Choi Hyo Jin ), Ji Dong Won (Dk. 83 Kim Shin Wook), Park Chu Young, Hong Chul, Koo Ja Cheol (Dk. 83 Yoon Bitgaram ), Lee Jung Soo, Ki Sung Yueng, Nam Tae Hee (Dk. 69 Choi Sung Kuk)

Sarı kartlar:
Dk. 59 Emre, Dk. 71 Burak (Türkiye) Dk. 31 Hong Jeong Ho, Dk. 59 Koo Ja Cheol (Güney Kore)

Kırmızı kart:
Dk. 60 Emre (Türkiye)

1 yorum:

  1. Maçın skorunu falan geçtim hadi de, Türkiye-G.Kore dost bilirdim. Hepimiz dost bilirdik hatta. Futboldan çok savaş vardı. Kartlar havada uçuştu. Servet falan absürüt yere adamları itiyor kakıyor.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir