30 Temmuz 2011 Cumartesi

Kraliçenin Dönüşü

Atletizm bireysel bir spordur ama ben Isinbayeva'yı takım tutar gibi desteklerim. Atletizmin çok önemli idol isimlerinden biri ve onun dönüşü en çok beni mutlu etti. Uzun bir ayrılık oldu tabii, geri dönmek için fazla acele etmedi. Nasıl olsa kazanabileceğim herşeyi kazandım mantığıyla hareket etti ama yaş 29 ve hala çok erken.

Kariyerinde çıkışlar vardır, sonra biraz daha çıkışlar, daha da çıkışlar. Ama bir anda bakarsınız dibi görmüştür, olmadık bir yükseklikte sıfırı çekmiştir. O sıfırı çektiği yer de Dünya Şampiyona'sıdır ve bakarsınız bir hafta sonra Dünya rekoru kırmış. Çizgisi inanılmaz yüksek ama inişleri ve çıkışları da bir hayli yüksek olan bir atlet. Onu en son bıraktığımızda inişteydi, 1.5 yıllık rehabilitasyon dönemi de yaşadıktan sonra geri döndü.

Bu kadar uzun süredir atletizmden uzak olan bir atletin de dönüşünde neler yapacağı bilinmez. Ne kadar iyi atlet olursa olsun. Isınbayeva da sezona iyi başlamadı ama Diamond League Stockholm Grand Prix’sinde formda olduğunu gösterdi. Rahat bir birincilik kazandı diyebiliriz ama eski çizgisinden de uzakta. Daegu'ya kadar bu çizgisinin de mutlaka üzerine koyar ama 5.00 civarlarında dans ettiği zamanlara ulaşmasına biraz daha var. Dünya Şampiyonası'nda rahat bir şampiyonluk elde etmesini bekliyorum ama 5 metrenin üzerine çıkması, Dünya rekoru kovalaması için 2012 Londra'yı bekleyeceğiz.

4.76 atlatarak geri döndüğünü belirtelim, bu yılki en iyi derecesi ise 4.60'dı. Üstelik rüzgar etkisi olan bir günde atlanan 4.76 da çok önemlidir.

Usain Bolt da belli ki bu yılı eksiklerini kapatmaya odaklanmaya adamış. Nasıl olsa Tyson Gay de yok ve önünde de ciddi sayılabilecek bir rakip yok. Özellikle de 200 metrede. 20 saniye civarı bir derece elde etmesine rağmen rahat kazanıyor yani. 100 metreye oranla 200 metrede daha rahat. Onun da Daegu'ya kadar eski çizgisine yaklaşacağını düşünüyorum ama dediği gibi rekor kırmaktan öte unvan koruma peşinde olacak.

Şunu da eklemeden geçmeyeyim, Semanya kafa olarak hala çok gerilerde. 2009'daki temposunun çok uzaklarında seyrediyor ama yaşadıklarını düşündükçe de normal bunlar. Çok genç bir atletin üzerine resmen bir enkaz bıraktılar ama Semanya bunu aşacaktır. Şu anki 800 metre görüntüsü iyi olmasa da onun da zamanı var.

Vivian Jepkemoi Cheruiyot ise Daegu'nun en büyük yıldız adayı. 5000 metre tarihinin en iyi 3. derecesini Stockholm Grand Prix’sinde elde etti, üstelik kendisiyle yarıştığı bir ortamda. Rekoru elinde bulunduran Dibaba ile bu rekoru kırarken çekişmeli bir ortam vardı. Dibaba şimdilerde uzaklarda ama dönüşünde Cheruiyot ile baş etmesi imkansız. Daegu da Dünya rekoru beklenir yani, çekişmeli bir yarıştan uzaklarda ama Cheruiyot'un kalitesinde.

Bekele de yarışta çok uzaklarda kaldı bunu belirtelim, sakatlığının derin izleri hala mevcut. Ama ısrarla Diamond League de yer alarakta Türk atletizminde ezber bozuyor, olması gerekeni gösteriyor. Ben de bunu her Diamond League Grand Prix'i sonrası demeye devam edeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir