
Fernando Muslera {Kaleci}: 13 milyon avro'luk bir yatırım aslında, böyle bir hamle ülkemizde pek görülmez, kaleciye böylesine bir ücret yatırılmaz. Ama Muslera bir kaleciye göre genç ve geleceği de bir o kadar parlak bir kaleci. Sezona kötü başladı aslında, beraberinde eleştirileri de getirerek ama Galatasaray'ın yükseldiği dönemdeki katkısını kimse yargılayamaz. Uzun yıllardır güven sorunu yaşayan Galatasaray kalesine o güveni getirdi ve her geçen zaman üzerine kolarak geliyor.
Emmanuel Eboue {Sağ Bek}: İsmi olan, kariyerli bir futbolcu. Transfer olduğunda da çok heyecanlanmıştık ama biz işin daha çok joker kısmındaydık. Sezonun ilk bölümünde de sol açık gördük, sağ açık gördük derken sağ beke geçtiği dönemde beklenen katkıyı verdi. Hem skorer yönü, hem dengeli oyunuyla Galatasaray'ın bek sorununa gelen güzel bir ilaç oldu. Afrika Uluslar Kupası'nda olacağı dönemde yaşanacak sıkıntı büyük olacak tabii.
Egemen Korkmaz {Stoper}: Sessiz ve sakin bir ilerleyişi var aslında. Trabzonspor günlerinde de gösterdiği performans bunun paraleliydi ama hakettiği saygı ve değeri Beşiktaş günlerinde görmeye başladı diyebilirim. Carvalhal'in vazgeçilmez isimlerinden biri olmayı hemen başardı, ilerleyen haftalarda da üzerine koyarak ilerlemeye devam etti ve belki de şu an ülkedeki en iyi yerli stoper alternatifi durumunda.
Tomas Ujfalusi {Stoper}: O da çok tartışıldı, özellikle de yaşı paralelinde. Ama işin yaşta değil, sahada gösterilen performansta olduğunu çabuk gösterdi. Tam bir istikrar abidesi niteliğinde bir gidişatı var, oynadığı ilk maçtan son maça kadar. Galatasaray'ın çok iyi izlenim veren savunma hattının da lideri, olmazsa olmazı.
Dede {Eskişehirspor}: Skibbe'den bahsediyoruz, yarattığı büyük etkiden. O etkinin bu kadar büyük görünmesinin bir diğer nedeni de, bu takım aslında onun takımı değil. Sadece Dede'yi o transfer etti diyebiliriz ve o Dede de müthiş bir performans gösteriyor. Kariyerine, tecrübesine asla laf söyleyemeyiz, Eskişehirspor açısından kesinlikle çok büyük bir değer.
Felipe Melo {Galatasaray}: Her transferde olduğu gibi o da sezon başında çok konuşuldu. Genelikle de aldığı yıllık ücret özelinde tabii. Zaten hep öyle olur, yıldız bir isim gelir ve hemen aldığı ücret tartışılır. Ama Melo gösterdiği performansla bu tip eleştirilerin uzağında oldu, o da sürekli üzerine koyarak ilerliyor. Hepsinin ötesinde de Galatasaray taraftarıyla müthiş bir bütünleşme yaşadı, takımın farklı bir yüzü oldu diyebilirim.
Manuel Fernandes {Beşiktaş}: Kalitesi ortada olan bir futbolcu ve o kalitenin neticesinde de Beşiktaş onun bonservisini zor da olsa aldı. Bu sezon ise bazı gelgitler yaşadı, bir dönem takıma alınmadı, biz burada suçu Carvalhal'e attık ama Carvalhal'in asıl planı Fernandes'i sirkelemek üzerineydi ve bu sirkeleniş neticesinde de Beşiktaş'ın bu başarılı grafiğindeki payı çok büyük. İnanılmaz teknik bir futbolcu, oyunun iki yönünde de aktif ve Beşiktaş'ın olmazsa olmazı.
Selçuk İnan {Galatasaray}: 5 gol 6 asist bazı şeyleri anlatıyor aslında. Selçuk İnan'ın Melo misali gösterişli bir futbolu yok, sistem içerisinde yapması gereken herşeyi yapıyor. O da sezona kötü başladı aslında, çok tartışıldı ama ilerleyen bölümde, özellikle de 4-4-2'ye geçiş sürecinde katkısı oluşmaya başladı ve oldukça iyi iş çıkardı.
Burak Yılmaz {Trabzonspor}: Kısır bir ligden bahsediyoruz, az gol atılıyor bu sezon. Gol krallığına bakınca da bu görülüyor aslında ama Burak Yılmaz'ın 16 gol gibi müthiş bir rakamı var. Trabzonspor'un iyi durumda olduğunu söylemek güç ama Burak Yılmaz'ın performansı takımın genelinin aksine oldukça iyi. Şöyle bir kötü durum oluştu ama, Burak Yılmaz'ın kaybolduğu, gol atamadı haftalarda Trabzonspor oldukça sarsıldı, Burak Yılmaz varsa Trabzonspor var gibi bir tablo oluşmaya başladı, bu düzeltilmesi gereken başlıca unsur.
Pierre Webo {İstanbul B.B}: Oynadığı 15 maçta 7 golü var. Gösterdiği performansta bir o kadar etkileyici durumda. IBB'nin son haftalardaki kötü gidişatına rağmen Webo ayakta diyebilirim, çok isabetli bir transfer olduğunu bizlere gösteriyor.
Johan Elmander {Galatasaray}: 15 maçta 6 golü var ve gol anlamında çok düşük bir istatistik aslında bu ama Elmander'in yarattığı etki çok farklı. Forvetten gol atmasını beklersiniz ilk etapta ama Elmander'in yararlılığı farklı. Savunmayı hücumda başlatan isim olması, teknik oyunu, topu rakip yarı sahada tutması, asistçi özelliği ve bunun gibi sayabileceğim birçok özellik. Galatasaray'ın iyi gidişatındaki temel taşlardan biri de o diyebilirim. Formayı kaptığı günden bu yana istikrarlı bir futbolu var.
Fatih Terim {Teknik Direktör}: Carvalhal, Aykut Kocaman veya Skibbe'yi de buraya ekleyebilirdim aslında. Hepsi çok başarılıydı. Carvalhal'i çok eleştirdik mesela ama beklenilenin çok daha üzerinde bir gidişatı var. Aykut Kocaman'a baktığımızda zor durumdaki takımını ayakta tutmayı başaran isim oldu. Skibbe de az paraya büyük işler başarmanın imzasını attı, eldeki potansiyeli çok daha fazla parlattı. Ama ligin ilk yarısını Galatasaray lider bitirdi, üstelik futbol anlamında da sürekli üzerine koyarak ilerliyor ve yeni bir takım devraldığını, enkazdan çıkarıp birşeyler yarattığını eklemem lazım.
kazım ayhan balta semih ve aydını unutmuşsun
YanıtlaSil