
Necati Ateş'in transferi de buna benzer aslında, hatta daha da çetrefilli bir durum. Galatasaray açısından da daha büyük bir vurgun misali. Karakter olarak hiçbir zaman iyi bir imaj çizmedi, çok sevilen bir futbolcu olduğunu hiç hatırlamam ama yine istatistik anlamda baktığımızda da oynadığı dönemde en yararlı futbolculardan biri olmuş, harika işler yapmış. 3.5 sezon formasını giydiği Galatasaray'daki ortalamaları harika, 10 numarayı da bir dönem giymiş hatta {10 numara psikolojisinin en ağır olduğu dönemler}. Ama dediğim gibi sevilen bir futbolcu olmadı kariyerinin hiçbir döneminde ve birgün Kalli geldi, takımdan gönderdiği isimler arasına Necati Ateş'i de ekledi. Şaşırtıcı, beklenmeyen bir karar olmuştu bu ama devamında Necati Ateş'in düşüşünü ve Galatasaray'la dansını izledik.
Birçok takımda kiralık oynadı, belki de kariyerinin en iyi dönemlerinde. Ankaraspor, İstanbul Belediyesi ve Real Sociedad bunlara örnek. Sürekli bir çıkış aradı, kendini bulmaya çalıştı ama hiçbir dönemde de Necati Ateş Galatasaray'a dönse denmedi. Taraftar da istemedi bunu, takım yöneticileri de. Kiraladılar durdular onu ve sonunda da sözleşmesini fesh ederek Antalyaspor yolunu tuttu Necati Ateş. 29 yaşındaydı Antalyaspor'a gittiğinde, bu detayı da atlamayalım. Yani kariyerinin en güzel zamanlarını çeşitli takımlarda kiralık oynayarak geçirdi. Galatasaray da sonunda onu bedavaya bırakmış oldu, herhangi bir kazanım göstermeden.
Olayın garip boyutu da burada başlıyor zaten. O parlamayı Necati Ateş gösterdi, bir anda kendi takımının en önemli kozu oldu, eski günleri kadar olmasa da ülkenin sayılı forvetleri arasına dahil etti kendini. Bu da ona aslında daha büyük bir takımın kapılarını bir kere daha ve ama bir gün Galatasaray'a tekrar geri döneceğim dediğinde güldüğümüz bu adam bugün Galatasaray'a geri döndü dönecek. Hem de 32 yaşında, ilk geldiği gün olduğu gibi yine bir devre arası transfer döneminde. Onu zamanında Galatasaray'a aldıran da Terim'di ama beraber fazla çalışamadılar, Fatih Terim hemen ayrılmıştı çünkü. Bu da ilginç bir detay.

Geçen sezon bu transfer yapılabilirdi aslında, geç kalınmış bir iş olabilir ama şu şartlarda da bir yerli forvete ihtiyaç vardı. Yabancı bir hamle de gelir mi bilemem ama Elmander & Baros ikilisinden memnun olan Galatasaray'ın şu aşamada bir yabancı forvete ihtiyacı yok. Ülke içine baktığımızda da yerli forvetlerin o kadar önemli noktalarda olmadığını görüyoruz ve bu yüzden de kısa vadeli bir adım adına Necati Ateş yararlı bir alternatiftir, kendisini ne kadar sevmesem de bu realiteyi gözden kaçıramam. Top saklayan, orta sahaya yakın oynayan, hücum kurabilen, bitirici ve etkili bir forvet. Onu anlatmaya pek gerek yok aslında, herkesin yakından tanıdığı bir isim ve gelmesi durumunda da neler yapacağını kestirmek kolay.
piyasada türk uyruklu güvenilir kaç yedek forvet var? bence yaralı olur. sabrinin, gökhanın,ayhanın yedek rotasyonunda olduğu bir takımda hiç sırıtmaz hatta en iyi 12. adam ödülü olsa alır. problem yok yani, iş yapar.
YanıtlaSilNeden Türk yedek forvet gerekiyor? Ben bunun arkasındaki matematiği anlamıyorum. Zaten yabancı forvet ikilisiyle çıkıyorsun, yabancıyla yedekleyebilirsin bu oyuncuları. Hiçbir kontenjan sorunun da olmaz. Sonuçta oyuncu değişikliği veya rotasyon durumunda sahadaki yabancı sayısında bir değişim olmuyor.
YanıtlaSil@nedegilefendim; Şu açıdan gerekiyor. Sağ tarafa bir yabancı olabilir, kanat rotasyonuna ve bu durumda da kesilecek isim Baros olabilir ve bu durumda da yerli bir alternatif şart.
YanıtlaSilSağ tarafa yabancı alınacak o zaman - bunun anlamı o.
YanıtlaSilAma o durumda sorulacak soru değişiyor. Necati rotasyon için iyi bir eleman mı sorusu Necati yeterli bir 11 elemanı mı? Sorusuna dönüşüyor.
Çünkü sağda yabancıyı kullandığınız zaman Necati'yi oraya koymaya mecbursunuz.