8 Nisan 2012 Pazar

Manisaspor 0-4 Galatasaray, Normal Sezon Biterken

Rakibin durumu ne olursa olsun, sezonun son maçı ve önümüzde play-off var. Doğal olarak bazı şeyler riske edilmek istenmiyor, rotasyonun gelmemesinin nedeni de bu. Benim şansı fikrim bu tip maçlarda rotasyondan yanadır daima ama Fatih Terim'in de görüşü bu, garantiden yana. İdeal 11'i gördük bu yüzden, Elmander dahi sahadaydı.

Melo'nun yokluğu büyük bir sorunsal tabii, etkisini Manisaspor karşısında bile hissettirdi. Selçuk İnan'la birlikte ortaya koydukları müthiş bir uyum var ve o uyum ne kadar ayaktaysa, Galatasaray hücumları da o kadar organize ve ayakta. Benim görüşüm, Melo ile o kavganın olduğu gün yolları ayırmaktan yanaydı ama hala tam anlamıyla bir karar çıkmış değil. Şu görüntü, play-off'ta sahada yerini alacak ama gelecek sezon bu takımda olmayacak gibi.

Dediğim gibi, onun saha içerisindeki varlığı bu takımın olmazsa olmazlarından biri olmuş. Ayrıca alternatifleri de yok, Selçuk İnan'ın da aynı şekilde. Selçuk İnan'ın yokluğunu görmedik {Allah da göstermesin} ama Melo'nun olmadığı maçları bu sezon izledik. Genellikle Engin Baytar göbeğe çekiliyor ve sağ kanatta farklı bir isim kullanılıyor. Engin Baytar, patlayıcı gücü yüksek ve mücadeleci bir futbolcu olmasına rağmen özellikleri anlamında Melo'dan çok farklı. Tarz olarak olmasa bile sistem içerisinde Ceyhun Gülselam'ın Melo'nun yerine oynaması bana göre daha doğru, özellikle de defansif aksiyon düşünüldüğünde. Zorlu bir maçta Engin Baytar ve Selçuk İnan ikilisi savunma anlamında daha fazla sırıtabilir.

Melo'nun da yokluğu zaten hücum organizasyonu anlamında epey zorladı Galatasaray'ı. İlk yarıda doğru düzgün pozisyon bulunamadı, top Elmander ve Necati Ateş'e gelmedi bile. Genelde topu ceza sahasının dışında alan kaleye şut attı ama Manisaspor'un gücü belli. 10 kişi de kalınca ve çıkan isim Yiğit İncedemir gibi defansif aksiyonlu bir orta saha olunca dirençleri iyice düştü, ikinci yarının başında gelen penaltıyla da dağıldılar zaten. Goller ve pozisyonlar da devamında geldi, ikinci yarıyı çok rahat çıkardı Galatasaray. Aydın Yılmaz'ın altını çizelim ama, şu anki görüntüsü yeni bir transfer misali, direk etki edebiliyor oyuna girdiğinde. Kazanılma evresinde, umarım sakatlık belası olmaz, Fatih Terim de bu konuda dediğini yapıyor.

Bunun dışında yazacak fazla birşey yok. Sabri Sarıoğlu'nun sağ açık olarak etkisizliğinden söz etmek mümkün. Oyuna sonradan girdiğinde o enerjiyi getiriyor ama 11 başladığınızda sisteme ayak uydurmak zorundasınız, o enerjiyi yaymak ve bu da patlayıcı gücünüz önünde önemli bir etken. Aydın Yılmaz da bunu çok yaşadı, Sabri Sarıoğlu da yaşıyor. Genel anlamda ise kazanmak güzel, kayıpsız şekilde, 5 puanlık avantajı da alarak play-off'a giriyoruz...

2 yorum:

  1. merhaba , hocam bir konuda dikatinizi cekmek istiyorum . blogunuzu cok uzun zamandir keyifle takip ediyorum. Yalniz, yazilarinizda surekli olarak ''SORUNSAL '' kelimesini kullandiginizi farkediyorum.Kullanim sekliniz keimenin yapisiyla ters. Yani aslinda sifat oan bir kelime, isim olarak kullaniliyor yazilarinizda. niyetim kesinlikle karalamak veya ktülemek degil , bir yanlisi gorup soylemek . Cunku , sorunsal kelimesinin kullanimi biraz zorlama gibi duruyor yani uslup acisindan. Kesinlikle kisisel olarak algilamayin , ama sorunsal yerine probem veya sorun deseniz cumle anlamindan bir sey kaybetmeyecektir. yani sorunsal kelimesi yaziya bir deger katmamamktadir. Umarim , bu gorusumu ciddiye alirsiniz

    iyi aksamlar

    YanıtlaSil
  2. İlk yarıda kesinlikle organize olmayan verimli ataklar geliştiremeyen bir Galatasaray vardı. Bunun çeşitli nedenleri var. Ama en önemlisi; artık verimsizleşen, motivasyonu düşen, iyi oynamayan Sabri'dir. Galatasaray'ımızın sene başından beri göze çarpan en önemli eksik tarafı; hücumda kanatları verimli kullanamamasıdır.
    Özellikle bu maçta sağ kanada Sabri monte edilmeye çalışırdı ancak her atak Sabri'ye kadardı.Sabrini maça katkısı sıfırın altında olduğu gibi hücum yememizi sağladı. Artık, Sabri hakkında çok fazla yorum yapmaya gerek yok. Sahadakilerden daha fazla Galatasaraylı olabilir ama bu yetmiyor tribünde de ondan daha çok takımını seven insan var ama saha içinde bu da yetemez.Verimli ve istekli olmak zorundasınız,doğru pas atıp takım oyuncusu olmalısınız. Artık sabri-servet çetin-gökhan zan-hatta hakan balta dönemi bitti. Yeni yeteneklere yer verilmeli.
    Maçın en güzel tarafı bence 4-0 olması değil hatta musleranın gol atması da değil. Bence maçın en güzel hareketi Sabri'nin çıkartılıp oyuna Aydının alınmasıdır. Yani hatanın fark edilip çözüm üretilip, düzeltilmesidir.
    Başka bir notta MELO için:Melonun bu kadar ahlaki değerler göze alınıp harcanması"ki bu noktada fener medyasının bence çok fazla etkisi var" anlamış değilim.Melosuz orta saha Manisa gibi kendi çapında olan bir takımı yenmede zorlandı. O Melo ki bize çok fazla maç kazandırdı. Hemen gaza gelip fişi çekilemez. Önce kazanılmalı. Diyelim ki Meloyu gönderdik bu işten en fazla kim karlı çıkar Galatasaray mı yoksa rakipleri mi? Saçmalamayın ey Galatasaraylılar.Tabikide basında çığırtkanları çıkıp asılsın kesilsin diyecek ama en mantıklısı bu yanlı basın kuruluşları dinlemeyip onların yarattığının aksi şeklinde davranılmalıdır.
    Bir kısım yazarsa çok yüksek maliyeti olduğunu savunuyor. Evet haklılar ama Daha iyisini bulana kadar en iyisi bu arkadaşım. Eğer aynı performansı gösteren daha iyi adam varsa melo gönderilsin yerine o alınsın.Demek kolay almak zor. Şunu da hatırlatayım uzun zamandır bu kadar verimli bir göbek ikilimiz olmamıştı
    Bence önümüzde ki seneye şampiyonlar liği için Melo kalmalı kavganın diğer karakteri Riera gönderilmeli ve yerine iş yapan kanat oyuncuları alınmalı.......

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir