Emenike akıllarda büyük izler bırakarak gitti. Önce Karabükspor'un Bank Asya Birinci Lig'den Süper Lig'e yürüyüşünde, sonrasında da Süper Lig'de iddialı bir konuma gelmesinde müthiş bir katkı sağladı ve sadece 2 sezon sonra 9 milyon avro gibi bir rakama önce Fenerbahçe'ye, 1-2 ay sonra da 10 milyon avro gibi bir rakama Spartak Moskova'ya gitti. Şimdi ise kendisine değer biçilemiyor, geldiği nokta çok kudretli.Ülkemize bu tip futbolcular bazen uğrar. Bazılarını beğenmeyiz ve yollarız ama devamında büyük işler başarırlar ve ''bu adamı nasıl göremedik biz'' deriz. Bazen de o futbolcu Emenike misali bir gelişim gösterir ve sonraki kariyeri çok başarılı olur.
Emenike de böyle bir başarı yakalayınca, yeni Emenike arayışları başladı doğal olarak. Bank Asya Birinci Lig'de de Simon Zenke, Emenike vari bir başarı yakalayınca da Zenke'yi konuşur olduk biz. Samsunspor'un o sezon en çok gol atan futbolcusu olmuştu, takımın Süper Lig'e çıkmasındaki en büyük pay sahiplerinden biriydi ve Süper Lig hasretiyle yanıp tutuşan Samsunspor taraftarlarının da gözdesi oldu haliyle, kazandığı kredi çok büyüktü.
Samsunspor da doğal olarak bu futbolcudan vazgeçmedi. Öylesine iyi geçen bir sezonun ardından futbolcunun piyasası otomatik olarak artar ve Zenke'nin de arttı. Kendisine iyi bir kontrat verildi derken Süper Lig'de de Zenke'nin alıp yürümesini bekledik bizler ama yaşanan hayal kırıklığının büyüklüğünü tarif edemem.
Bazı futbolcular da böyledir. Bir alt ligde harikalar yaratır ama üst kademeye geçtiklerinde yaşanan hayal kırıklığı büyük olur. Zenke için bunu tahmin edemedik. Petkoviç ilk göreve geldiğinde de, Zenke'yi istemedi ama yönetim Zenke'den vazgeçmedi gibisinden şeyler okumuştum. Nitekim o Zenke, Petkoviç'in sonunu hazırlayan etmenlerden biri. Petkoviç sezona başladığında kendi sistemini, oyun felsefesini uygulamaya çalıştı ama bu 2-3 maç sürdü sadece. Yaşanan 2-3 kötü sonucun ardından klasikleşen teknik direktör istifa söylemlerinin yanında Zenke Zenke diye bağırmakta var.
Petkoviç de o 2-3 maçın ardından kendi sisteminden, felsefesinden vazgeçti ve kendi içerisinde yaşadığı kaosla takımı yönetiyordu derken Zenke her maç 11 oynamaya başladı ama sonuç sıfır. Zenke çok büyük bir hayal kırıklığı oldu, bu ülkede hangi Süper Lig takımında forma giyse yine aynısı olacaktı. Mesut Bakkal'la yaşadığı sorunlar, formaya yaptığı saygısızlık falan da var, tüm bunlar da birleşince Zenke'nin Samsunspor'da tutunma şansı artık kalmadı. Samsunspor'un bu yeni dönemde sağlam karakterlere ihtiyacı var, Zenke ile yola devam edilemezdi.
O da en doğrusunu yaparak, Nancy yolunu tuttu. Kendisine başarılar diler, giderken yaptığı basın toplantısında söylediği hiçbir söyleme de katılmadığımı belirtmek isterim. Geçen iyi günler var ve bu krediyle de Zenke çok kötü bir sezon geçirmesine rağmen taraftar arkasında durdu, bu duruşta oldukça yanlıştı, taraftarın yanlışı. Ama o formaya saygısızlık yaptı, Samsun'u mu artık küçük görmeye başladı bilmiyorum ama bir anlamda sonunu hazırladı. Haliyle de kimse Zenke kumarına girmedi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder