28 Şubat 2013 Perşembe

Gündem; Pavel Horvath


Napoli'yi beklerken Pizen'in Fenerbahçe karşısına çıkacak olması, Fenerbahçe'yi umutlandıran unsur oldu. Pizen demişken de eski bir tanıdık olan Pavel Horvath'a çevrildi gözler.

Kendisi 37 yaşında şu sıralar ama Pizen formasıyla yıllanmış şarap etkisi veriyor. Takımının en önemli kozlarından biri olmuş ve Avrupa Ligi'nde de bu noktaya kadar gelebildiler. Bu onlar adına büyük bir başarı olmalı.

Horvath işini biliyor ama, bizler bu tur öncesinde onun için ''eskiden Galatasaray forması giydi'' diyecekken şimdi açıklamaları üzerinden yürüyoruz. Bir de cevaplar geliyor kendisine, Ayhan Akman ve Bülent Korkmaz bu konu hakkında yorum yapmış. Ümit Karan ise twitter'dan daha ağır yükleniyordu.

Hikayeyi başa saralım. 2001-2002 sezonu öncesine giderek. Maddi sorunların ortaya çıktığı sezondur. Uefa Kupası'nı alan takım, bir sonraki sezon Şampiyonlar Ligi'nde de çeyrek final oynadı ama ekonomi aynı oranda büyümedi, hatta küçüldü. Takımın en önemli isimleri takımdan ayrılmak zorunda kaldı. Kimi Ümit Davala misali iyi bir bonservis kazandırdı, kimi Emre Belözoğlu, Okan Buruk ve Fatih Akyel misali bedavaya takımdan ayrıldı.

2001-2002 sezonunda yeni bir takım kurmak zorunda kaldı Galatasaray. Sponsor kriziyle başlamıştı zaten sezona, buna ödeme sorunları da eklenince küçülme politikasına gidildi ama Galatasaray'ın hedefi yine büyüktü. Lucescu bu anlamda büyük bir şanstır, az parayla büyük işler yapan teknik adamların hastasıyız.

Jardel de dönemin ekstra transferiydi. Şimdilerde Drogba, Sneijder gibi isimleri alıp, maliyetini de rahatlıkla karşılıyorsun ama o dönemde böyle bir durum yok. Jardel geldi ama ikinci sezonunda o maliyeti karşılayamayacak duruma gelmişti Galatasaray. Bu yüzden de gözden düşmek durumunda kaldı, batan geminin malları misali bir transfer öyküsüne imza atıldı.

Jardel ülkesine dönerken, bu sefer rotasını S.Lisbon'a kırdı ve S.Lisbon da bu transferi para + takasla gerçekleştirmek istedi. Onlar adına da büyük maliyetti bu transfer. Galatasaray da mecbur kabul etti. 5 milyon dolar gibi bir para ve Horvath, Mbo Mapeza, Spehar geldi.

Bu oyuncular Şampiyonlar Ligi listesinin bildirileceği zamanın 2-3 gün öncesinden gelmişti, son anda kendi ücretlerinde bir arttırım istediler, bunu da kabul etmek durumunda kalmıştı Galatasaray, böyle bir transfer öyküsüdür.

Geri kalan hikayeyi de biliyorsunuz. Mbo Mapeza hiç şans bulmadı diye hatırlıyorum ve bonservis karşılığı gönderildi. Spehar'ın Antalyaspor'a kiralanma durumu vardı ama o bunu kabul etmedi ve kalitesini de sonradan oyuna girdiği Malatyaspor maçında görmüştük zaten. Bir tek Horvath dayanabildi biraz, o da 2-3 maç oynayabildi sadece, o da 45'er dakikalar.

Bu üçlüyü hatırlamamızın sebebi de Jardel'in ismi yine, o transferin ilginçliği. Karakter olarak bilmem bu futbolcuları ama Horvath'ı az çok şimdilerde tanıdık. Söyledikleri bana göre alakasız şeyler, gündem yaratmaya çalışıyor, kendisini ön plana çıkarıp ama gereken cevaplar, o dönemin futbolcu ve yöneticilerinden gelmiş zaten.

Bakalım Horvath, Fenerbahçe karşısında neler yapacak, söylemleri kadar iddialı bir futbol oynayabilecek mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir