3 Kasım 2014 Pazartesi

Klopp'un Dortmund'u Denince Akla Gelen İlk Şey Hız; BVB Türkiye

İnternet ortamı üzerinde en sevdiğim 4-5 platformdan biri BVB Türkiye diyebilirim. Bugün hemen hemen her takımın bir Türkiye hesabı var ama içlerinde en kaliteli bulduğum platform bu hesap diyebilirim ve sağolsunlar ne zaman bir ricada bulunsak bizleri kırmıyorlar. Dortmund - Galatasaray 2. maçı öncesinde de hem geçmiş ve oynanacak maçı, Dortmund ve Galatasaray'ın durumumu kendileri ile konuştuk..
 
 
Dortmund adına hayal kırıklıklarıyla başlayan bir sezon, en azından lig için bunu söylemek mümkün. Üst üste gelen yenilgiler, puan durumunda da oldukça geriye düşüldü. Bu sezonu genel itibariyle nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu görüntüyle beklentileriniz hangi noktada?
 
BVB Türkiye: Çok garip sezon yaşadığımız bir gerçek ama işin ilginç yanı kimse kızamıyor.. Anormal derecede sakat oyuncularımızın olduğu sezonda bir kaç yenilgi çok normaldi ve oldu. Daha sonra ise hala kimsenin çözemediği bir durum ortaya çıktı. Takım ligde çok iyi maçlar çıkarsada son düdükte hep tabela rakibi üstün gösterdi. Evet eleştirilerin haklı olduğu noktalar elbette vardı ama BVB son 7 haftayı galibiyetsiz kapatacak kadar olumsuz bir performans asla sergilemedi. Şu an için Şampiyonlar ligi ve Almanya kupasında hiç bir sıkıntı yok, ligde ise dibe vurulmuş durumda, bundan daha aşağısı da yok. Bu yüzden BVB bir şekilde tırmanışa geçecektir. Hala Dortmund'un Şampiyonlar ligi potasına gireceğine inancımız tam..

Şampiyonlar Ligi'nde ise farklı bir görüntü var ve gruptan da lider çıkmak adına avantaj çok büyük. Lig ve Şampiyonlar Ligi performansları arasında bu kadar fark sizce neden ve ligde bu kötü gidişat tüm hedefleri Şampiyonlar Ligi'ne yöneltir mi?
 
BVB Türkiye: Önceki soruda da bahsettiğimiz gibi ligde çok garip bir olumsuzluk yaşıyoruz şampiyonlar liginde ise bu durum yok. Tabi bu açıklamanın malesef futbolda yeride yok.
 
BVB'nin sakatlık ve maç içi kırılma anları şansızlıkları yanında şampiyonlar liginde çok güzel bir kura çektiğini söylemek mümkün. İsim olarak çok güçlü rakipler olmasına rağmen futbolları Dortmund'un tam bozabileceği rakiplerdi. Arsenal ile durmadan oynadığımız için çok fazla tanıdığımız bir rakipdi ve bize göre Dortmund Arsenaden her anlamda daha iyi bir takım. Geçen sene yenildiğimiz maçta dahi çok daha iyi bir oyun oynamıştık bu senede rahat bir galibiyet aldık. Galatasaray konusunda ise Süper lig ile Bundesliga arasındaki kalite farkı sahaya yansıdı demek mümkün. 2000 yılında ki eşleşmede Galatasaray'ın Dortmund'a sorun çıkaracağı nekadar açıksa bu senede BVB'nin fizik ve oyun planı olarak Galatasaray'dan çok daha iyi organize olan bir takım olması okadar açık bir durumdu. Grubun pek bilinmeyen takımı ise Anderlecht'ti onunda kapasitesi yetmedi diyebiliriz. Oysa grup maçlarına baktığımızda BVB'den sonra saha içinde ne yaptığını en iyi bilen takımın Belçika temsilcisi demek mümkün ama henüz kapasite olarak bir noktaya gelemediği için bu devler arenasında 1 puanda kalması kaçınılmaz oldu.
 
Hedef konusuna gelirsek tüm odaklanma asla şampiyonlar ligi olmaz. Şampiyonlar ligi çok güzel bir arena ve amaç orada çok başarıdan daha fazla hep o arenada olabilmek. Bu da lig performansına bağlı olduğu için şuandan itibaren kafalarda şampiyonlar liginden çok Bundesliga olacaktır. Sonuç olarak BVB bir şekilde bu gruptan üst tura çıkacak gibi gözüküyor. 1 tur daha geçebilir isek çeyrek finale ulaşırız ondan sonrası her maç kar olacaktır. Ama Bundesliga'da olmazsa olmaz 24 maç oynanacak. Bonkörlüğümüz bizi bu duruma mecbur bıraktı. 
 
 

Galatasaray sezona istenildiği gibi başlamadı, özellikle de Şampiyonlar Ligi'nde. Arsenal ve Dortmund karşısında varlık gösteremediğini gördük. İlk maç için soruyorum, Galatasaray hangi noktalarda yanlış yaptı ve Dortmund'un İstanbul deplasmanında bu kadar rahat galibiyet almasını neye bağladığınız?
 
BVB Türkiye: Arsenal maçı için söylenecekler belli, Galatasaray o gün kötü oynadı ve İngiliz takımları evlerinde rakibi güçsüz yakaladı mı hiç şans tanımıyorlar. BVB maçı için ise Galatasaray kötü oynadıdan çok Galatasaray hiç hazırlanmamış demek mümkün. Önce basında BVB hakkında çok saçma yorumlar dinledik, BVB hakkındaki bilgisi sadece Bundesliga puan durumu olan yorumcular, kulaktan dolma bilgilerle içi boş analizler yaptılar. Son iki maçta hatalı gol yedi diye 3 ay öncesi dünya şampiyonu olmuş, 2 sene önce şampiyonlar liginin en iyi kalecisi olmuş, kazıya kazıya dünyanın güncel olarak en iyi milli takımına seçilmeyi başarmış isme zayıf kaleci dendi. Klopp Türkiyeden teklif alsa koşarak gelir dendi.. Basının bu huyu bilindiği için şaşırmadık ama Galatasaray'ın en olmaması gereken anlayış ile BVB karşısına çıkması gerçekten garipti. Galatasaray'lı oyuncular aslında istekliydi ama en olmaması gereken şeyi deneyerek kendi iplerini çektiler. Klopp'un Dortmund'u denince akla gelen ilk şey hız ve Galatasaray bu maçta oyunu hızlandırmayı seçti.. Konu bu kadar basitti.
 
İkinci maç üzerinde Galatasaraylıların çok büyük beklentileri yok, özellikle de ilk maçta izlenen görüntüden sonra. Galatasaray açısından değerlendirmek gerekirse, sizce Galatasaray, Dortmund'u yavaşlatabilmek adına neler yapmalı, nasıl bir düzen kurmalı ve bu maç adına kilit noktası ne olur?
 
BVB Türkiye: İki takımıda iyi tanıdığımız için ilk maçta 3 puan çok fazla beklediğimiz bir şeydi, Galatasaray taraftarıda haklı olarak puan yada puanlar alacaklarını düşündüler. İkinci maç için ise Galatasaray taraftarının inancı biraz azalmış durumda buna rağmen bizim BVBye olan güvenimiz ilk maçtaki kadar fazla değil. Tabiki kağıt üzerinde BVB çok büyük favori ama Galatasaray'ın şansı yok demek olmaz. Sonuçta BVB bugün ligin 17. sırasında ve hızla tırmanması gerekiyor. Şampiyonlar liginde ise 3 maç sonunda maksimuma ulaşılmış durumda. Bu durum en azından risk almayı bıraktıracaktır..
 
Galatasaray nasıl oynamalı konusuna gelince kısaca asla hızlanmamalı.. Çünkü ulaşacağı en büyük hız büyük ihtimalle BVB'nin normal seviyesinin bile altında kalacaktır.
 
Özellikle arka dörtlüsü arkaya sağlam kalırsa defans arkasına sarkmamız engellenecektir. Kalabalık savunmaları fakat iyi koşan kalabalık savunmaları açmakta zorlandığımız bir gerçek. Galatasaray bunu başarabilirse evine mutlu dönmesi mümkün çünkü Galatasaray hücumda Avrupa'nın her takımında oynayabilecek kapasiteye sahip bir oyuncuya ve önemli yeteneklere sahip.  
 
 
 
Galatasaray ve Dortmund arasında oynanan maçın basın toplantısında Klopp'un Türk futbolu üzerine çok sert ama yerinde söylemleri oldu. Klopp tarzı bir proje hep hayal edilir ama Türkiye'de tutmaz, bunu yıllarca gördük. Dortmund bu performansı Türkiye Ligi'nde gösterse Türk kafa yapısı Klopp'u çoktan göndermişti ama Klopp'un Dortmund'da yıkılmaz bir kale olduğunu görüyoruz. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
 
BVB Türkiye: Klopp'u göndermek haddimize değil tabiki ama şunu açıkça söylemeliyiz bu sezon defalarca yenildik aklımızdan bir kez bile Klopp gitsin geçmedi. O ekibi ile birlikte bu başarının mimarı, bize çok güzel günler yaşattı ve yaşatacak. Günlük planların ne kadar zarar getirdiğini ülke futbolundan biliyoruz. Klopp bu sezon kötü bitirse bile onu yollamak günlük plana dönmüş olmak demektir.. Klopp bu takımı yerden ayağa kaldırdı, yürüttü ve koşturdu şimdi takım tökezlediyse bize düşen bu takımı ayağa nasıl kaldıracağını en iyi bilen isim Klopp'a destek vermektir.
 
Türkiye'de artık bu konu malesef geri dönüşü olmayan bir yola girdi. Siz biz ne anlatırsak anlatalım, basında gözü geçenler ve futbolu yönetenler bizim tam tersimizi düşünüyor. Sonuç olarak  bırakın başarısız günleri, şuan süper ligde son 3 sezonun şampiyon teknik adamları takımlanın başında değil. Bu sadece komik.. 

Son olarak özellikle Galatasaray taraftarlarına açıklamak istediğimiz bir durum var sizin blogunuzda Galatasaray taraftarları için önemli bir platform, yinede bunu eklemek yada çıkarmak sizin insiyatifinizde. Yanlış olarak görürseniz yayınlamayabilirsiniz, Galatasaray'ın gruptan çıkmasını inanılmaz isteriz fakat Dortmund - Galatasaray karşılaşmalarında Dortmund'u destekliyoruz. Kulüp takımlarını Milli takımdan ayıran durum da bu bizce Türk olduğumuz için Türkiye milli takımı bizim için her şeyin üstünde fakat kulüp takımı konusunda yaşadığımız, para kazandığımız, büyüdüğümüz şehrin takımına olan hislerimiz 2000 kilometre uzaktaki takımlardan daha fazla. Sonuç olarak sokağa çıkınca BVB'yi görüyoruz, stadyum atmosferini BVB ile yaşıyoruz. 
 
Takımın başarılı ya da kötü günlerinde şehre yansıyan havadan etkileniyoruz ve bizce taraftarlıkta bu etken çok önemli. Sadece televizyon ya da yazılı basından takip ederek taraftarlık duygusunun tam yaşandığına inanmıyoruz. Bu çok ayrı ve üzerinde çok fazla konuşulması bir gereken konu ama Türkiye'deki futbolun tüm sorunlarının kaynağının şehir takımı tutma kültürü yerine 3 4 5 6 takım odaklı bir sistem olmasından kaynaklandığınıda düşünüyoruz.
 
Tabii ki bunlar bizim düşüncelerimiz ve herkesin fikrinede saygımız var umarız bu gruptan Galatasaray ile beraber çıkarız, Avrupa liginde Beşiktaş ve Trabzonspor inanılmaz başarılar yakalar.. Biz kimseye saygısızlık yapmıyoruz ama ilk maç sonunda siz zaten Beşiktaşlısınız, Fenerbahçelisiniz, Trabzonsporlusunuz gibi yorumlar aldık. Yüzlerce de küfür.. İnsanlar Dortmund galibiyetine Dortmund için sevindiğimizi bilmeli. Bizce bundan başkası saygızılığa giriyor. Maç öncesi Galatasaray'a başarılar dileriz..  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir