14 Mayıs 2015 Perşembe

14 Mayıs 2006, Saat 20:45


O sezona yönelik konuştuğumuz bir numaralı konu Galatasaray'ın maddi sıkıntılarıydı. Kötü bir dönemdi gerçekten, ligin devre arasını hatırlıyorum da bazı futbolcular kampa katılmayacak durumdaydı.

Conceicao sezon başında ayrıldı, sezon başında kampa dahi alınmayan Saidou ile o sezonu götürdü Galatasaray. 10 numara diye beklerken Sasa İliç geldi, 22 numara. Song Afrika Uluslar Kupası'na gitti, Yalçın Ayhan fena halde dağıldı ve 1.5 sezon futbol oynamamış Emre Aşık'la kırılma anlarını geçirdi bu takım. 

Allah'ı var, bir kere sesini çıkarmadı Gerets, yaşanan onca zorluğa rağmen. O zorluklar bir sonraki sezonda da devam etti ama o yolundan dönmedi. O takımı, müthiş bir hücum futbolu hatta hücum çılgınlığıyla şampiyon yapmasını bildi. Fenerbahçe'ye 6 puan bıraktığımız bir sezon ve Fenerbahçe'nin önünde şampiyon bitirdik o sezonu. Hikayenin derinlerine indikçe daha çok hikayeler buluruz.

Bu sefer kendimden bahsedeyim, gerçi her Galatasaraylının o güne yönelik yaşadığı ilginç anılar, hatıralar var. 

Şampiyonluğa olan inancım çok yüksek değildi, bir önceki maçta yaşadığımız Hasan Kabze çılgınlığına rağmen. O zaman taşları yerine oturtamadım, emin olduğum ise Fenerbahçe'nin Denizlispor'u rahat geçeceğiydi. Ben de nasıl olsa şampiyon olamayız dedim ama heyecan da yaptım, evde duramadım, bizim polis lojmanlarının karşısı araziydi, spor alanı. Ses, seda, kimseler yok. Orada kafa dinledim, saate baktım ve maçlar nasıl olsa bitiştir diyerek eve döndüm. Skorlardan haberim yok, kafamda olan Fenerbahçe nasıl olsa şampiyon olmuştur.

Eve döndüğümde Galatasaray maçı bitmişti, 3-0 kazanmış ama Fenerbahçe maçı devam ediyordu, +17 uzatma dediler, Denizlispor önde derken "insanı umuttur yaşatan" diyerek heyecan kasırgası başladı. Eve sığamadım, artık skoru da öğrendim ve dışarı çıkamadım. Evin içinde volta atıyordum, radyo açamıyordum korkudan, gol yeriz endişesi. Sonra duşa girdim, suyu açtım, dışarıdaki bağırışlardan şampiyon olduğumuzu anladım ve ağlamaya başladım.

Kolay ağlamam, sinir veya hırs patlaması beni ağlatır. Play-off'lu sezonda kazanılan şampiyonlukta da böyle olmuştu, maç sonu ağlamaya başladım, o gün olduğu gibi. Emin olduğum şu ki, 14 Mayıs 2006 sezonunda gelen şampiyonluk en azından benim gördüğüm en değerli, en büyük, hikayesi en derin şampiyonluktu, çok büyük olaydı. Asla unutulmayacak, Galatasaray'ın derin Mayıs mazisine yazılmış bir tarih daha.

1 yorum:

  1. 14 Mayıs 2015 İstanbul da açık, güneşli, rüzgarlı bir pazar günü .A.Sami Yen in eski açık kale arkası önünde arkadaşlarla buluştuk. Hepimiz sarı kırmızılı formalıyız. Maçtan önce istediğimiz şartlar oluşmuştu. Denizli kümede kalma şansını son F.Bahçe maçına bırakmıştı. G.Saray ın rakibi ise Kayserispor du. O seneki Kayseri bu senenin Bursasporu gibi ligin ilk 5 takımından biriydi. Kayseri yi İliç ve Sabri nin golleri ile 3-0 yendik ama aklımız hep Denizli den gelecek sonuçtaydı. Öğrendik ki Denizli deki maç 15 dakıka uzamış.Futbolcular teknik ekip numaralının altındaki yedek kulubesinde toplandılar . Radyonun kulaklığını taktım bende Denzili Fener maçını dinlemeye başladım. Fener sürekli atak yapıyor. Meşhur Apiah ın direkten dönen topu, falan. Fener atacak dedim. Moralim bozuldu. Radyoyu kapattım. İlginçtir heyecan dan mı, kararan havanın serinliğinden mi titririyordum. Tribünde kimsenin ağzını bıçak açmıyor du.Stad da öyle bir sessizlik var ki hani derler ya kibrit çaksan duyulur aynen öyle. Bekle, bekle 15 dakıka geçmez, sanki saatlerdir bekliyoruz. Stresden sürekli saate bakıyorum. Derken sessizlik bozuldu birden A.Sami Yen de bir müthiş bir uğultu koptu, Fener maçı berabere bitmişti. O sessiz stadda birden sanki adeta kıyamet koptu.Nasıl bir sevinç ti anlatamam. Yüzümün derisi gerildi. Sevinçden mutlulukdan uçuyordum.Trübünde tanıdık tanımadık herkes birbirine sarılıyordu, hayatımda yaşayabileceğim en unutulmaz tribün coşkusuydu, sahanın içi taraftar doluydu, yerimizde duramıyorduk, bizde arkadaşlarla tribünlerden sahanın içine atladık. Takım kutlamalara hazırlık için içeri girmişti.Sahanın içinde uzun süre coşkuyla bağırdık, çağırdık,şampiyonluğun tadını çıkardık. A.Sami Yen den zemininden o günün , şampiyonluğun hatırası olarak bir tutam çim toprak koparıp,gecenin hatırası birçok fotoğraf çekmiştim.O şampiyonluk gecesi giydiğim forma, çektiğim fotoğraflar ve kopardığım A.Sami Yen toprağından bir büyük hatıra çerçevesi yaptırdım. Hala saklarım.Ayrıca o fotoğraflardan sahanın içinde çekildiğim fotoğraf aradan on yıl geçmesine rağmen şimdi ofisimde odamda hala duruyor.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir