20 Nisan 2016 Çarşamba

Podolski'ye Hoşgeldin Diyelim, Rizespor 1-3 Galatasaray


Riekerink tutarsız bir teknik adam, Rizespor deplasmanında ona rağmen kazandık diyebilirim. Kupa önemli, elde bir tek o kaldı. Bu maçın motivasyonu elbette farklı olacaktı, bunu gördük. Donk'suz Galatasaray'ın "gam" dozajı yüksekti ve daha rahat kazanabileceği bir maçtı (doğru değişiklikler gelse). 3-1'in avantajı büyük, final geldi diyebiliriz ama takımı bu noktaya getiren de Podolski'nin bireysel çabası.

Maça iyi başlayan bir Galatasaray vardı, hücum anlamında iyi bir 20 dakika yaşadık. Hücum riskinden ve savunmanın kalitesizliğinden kaynaklı pozisyonlar da verdik ama çok daha fazlasını bulduk. Geçmiş haftalarda da yazdım, savunarak kazanamayız diye. Bu takım (mevcut malzemeyle) hücum oynamak zorunda, bugün hücum oynayarak kazandı.

İlk 20 dakika iyiydik, pozisyonlar yakaladık ve golü de bulduk. Podolski hücumda hareketliydi, Sneijder'le iyi bir etkileşim kurdu, Yasin Öztekin'i de dahil ederek o üçgen bizi iyi taşıdı ama Sneijder'in sakatlığı sonrasında da oyun aklı Olcan Adın'e evrildi. Podolski zaten serbest oyuncu gibi gezerek oynuyordu, ileriye Umut Bulut'u alıp Podolski'yi arkasına çekmek en doğru hareket olacaktı ama ilk hatalı hamle böylece geldi. Devamında tempo düştü, pozisyonlar kesildi ama bir şekilde ilk yarıyı 1-0 önde tamamladık.

Rizespor kötü bir takım, şu an bu noktada olma nedenleri de fazlasıyla Kweuke. O olmadığında görüntü sıradan bile değil. Ahmet İlhan, Mehmet Akyüz gibi isimlerle hızlı oynamaya çalışan, kontra arayan bir takım. 4-3 kaybettiğimiz maçı hatırlayın, görüntü bundan farklı değildi. Ama bugün Galatasaray savunmasında etki az daha iyiydi, Koray Günter iyi bir maç çıkardı mesela, golü Carole yedirdi ama maçın genelinde iyiydi, Semih Kaya da geçmiş maçlara oranla iyi bir görüntü verdi. 

2-0'ı bulunca rahatlamamız gerekiyordu, rakibin 10 kişi kalması da dirençlerini düşürdü, 2'yi bulduk, Podolski ve Yasin'le hücumda kalıp pozisyonlar üretirken Hakan Balta'nın kırmızısı dengeleri bozdu. Kırmızı yok bu arada, müdahale topa ve temiz ama Hakan Balta iyi durumda değil. Deniz Kadah'ı az kalsın kaçırıyordu ki ilk kez yapmıyor bunu, bu sezon yaşadığı sık sakatlıklar onu çok geriye attı. Biz 10 kişi kalınca da dengeler bozuldu, kim sağ bek, kim orta saha çözemediğimiz dakikalar.

Mesela, Tarık Çamdal'ı oyuna alınca daha iyi savunma yapacağız mantığı. Yasin Öztekin'in yerine girmesi hata, sağ açık oynaması diğer hata, Linnes'e rağmen oyuna girmesi en büyük hata. Linnes'le hem hücum hem savunma mümkündü ama Bilal Kısa'nın sakatlığında Linnes oyuna dahil oldu, Sabri Sarıoğlu orta sahaya geçti derken bayağı bir kaos yaşadık, buna rağmen Podolski ayakta kaldı ve bireysel çabasıyla 3-1'lik skoru getirdi. Rakibin ofsayt diye verilmeyen bir golü var ki bence o da temiz. 2-2 olsa iş daha kötü noktalarda olabilirdi, şu maçta dahi kendimizi ateşe attık bir anlamda.

Galatasaray'dan sistemli oynamasını zaten beklemiyorum, beklediğim tek şey biraz direnç, mücadele. Bireysel yetenekleri var bu takımın, tarihin en kötü sezonu diyorum, 2010-2011'den daha kötüyüz ama kadro kalitesi o dönemin çok üzerinde. Muslera, Podolski, Sneijder gibi isimler o dönem yoktu. Bugün Podolski kazandırdı, bundan sonra da kazandırmasını bekliyorum. Sol ayağını, mücadelesini, azmini çok özlemişim. En büyük tepkiyi de ona gösteriyordum, nedeni beklentimin yüksek olması. Şu takımda herkesin yapabilecekleri belli, beklenti dahilinde tepki büyüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir