1 Mart 2017 Çarşamba

Linnes konusu, tariflendiremediğim adam


Çözemediğim bir konu, nedenini bilen varsa yazsın. İçinde değiliz tabii, uzaktan gördüğümüzü yazmak durumundayız. Keşke olaya tam olarak hakim olsak ve buna göre yorumlasak. Görünen ise şu, her gelen teknik direktörün ilk olarak üzerini çizdiği isim Linnes oluyor.

Uzaktan baktığımda sorunsuz bir arkadaş, bu izlenimi veriyor. Performans noktasında bakıyorum, Linnes'in muhteşem bir performansından söz edemem ama Linnes'den çok daha kötülerini izliyoruz, ısrarla şans bulan. Linnes'in üzerinde ısrarla durulmadığı bir gerçek, potansiyeli ve yeteneği olduğuna inanıyorum. Bu noktada hakkı yeniyor gibi görünüyor, neden her fırsatta Linnes kesiliyor.

Sağ bek oynuyor, bu sezon ihtiyaç oldu ve sol beke de geçti, oynuyor yani. Sol bek performansının Carole'den daha iyi durumda olduğunu dahi söyleyebilirim ve Beşiktaş maçında 18'de olmamasını pek anlayamadım. İlk 11'de olmasını bir derece anlarım ama 18'de olmasına pek bir anlam veremedim. Ve bunu yapan Tudor, hiç beklemediğim bir hareket.

Beşiktaş karşısında üçlü savunma oynadık, 3-4-3 gibi bir dizilimle. Linnes'i nasıl biliriz dersek, teknik özelliği olan, hücumu seven bir bektir. Kanat bek deriz böyle adamlara, gerektiği zaman açıkta da oynatırsın böyle isimleri ya da üçlüye döndüğünde o kanadı tek başına böyle isimlere emanet edebilirsin. Böyle bir formasyona dönmüşken Linnes'i 18'e dahi almamayı hiç anlamam.

Ama her teknik adamın ilk uygulaması bu, Linnes bir şekilde dışarıda kalıyor. Linnes'de mi acaba sorun bilmiyorum, düşünüyorum bunu da. Uyum anlamında olmadı belki de, alışamadı, yapamadı, bir türlü kendini ifade edemedi. Her ihtimali göz önüne almak istiyorum ama dışarıdan baktığımda Linnes konusunda yapılan olumsuz uygulamalar bana göre yanlış. Kazanılması gereken bir isim, üzerinde durulmamasına anlam veremiyorum.

6 yorum:

  1. ben hocalardan cok yanında ki türk yardımcıların bir şekilde olumsuz yonde yonlendirdiğini düsünüyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her gelen teknik direktörün yanına (Ft gibi ağır toplar yemiyor) bir yönetim sokuşturması yardımcı olduğu için :) Jor döneminden ayhan devam ediyor mesela o dönemde ve şimdi aynı uygulama yapılıyor. Kişi olarak ikisine de şahit olan tek o var :)

      Sil
  2. Su takim en son Eboue varken Galatasaray'a yakisir bir sag bek gordu. Linnes minnes hikaye.. takim duzgun yonetilse antreman topcusu olur, kupa da oynar.

    Ha Sabri'den daha mi kotu? Ya da sagbekimsi oynamaya calisan Semih'ten ... Sanki Ayhan kazan kaynatiyor gibi hafiften.

    YanıtlaSil
  3. Oyuncuya dayali düzenin sabri etkisi bence.

    YanıtlaSil
  4. Dünyanın birçok takımında takımların (Bülent Timurlenk tabiriyle) "Papaz"ları vardır. Totti, Sergio Ramos, Ronaldo, Terry, Maldini, Inzaghi diye sıralayabiliriz. Kaliteleri de muazzam tabi :) bizdeki Papazlara bakın ve yediklerine :) Ronaldo Bale ile birlikte oynuyor misal. Ama bizde Selçuk oynamazsa sıkıntı yaratıyor Sabri oynasın diye 50 milyon Euro'luk sağ bek transferi yapıyoruz. Bizdeki Papazlar hudutsuzca herkesi yiyip hiçbirşey vermeyebiliyor :) Madrid mafyası Mou'yu yedikten sonra dibe vurmadı mesela. Bu kez başka bir hırs ve gayretle yukarı tırmandı. Böyle yapsınlar demiyorum elbette ama aradaki farka bakın :)

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir