14 Ekim 2017 Cumartesi

Konyaspor 0-2 Galatasaray, Selçuk İnan'ı da ivmelendiren bir düzen


Beşiktaş'ın Gençlerbirliği'ne kaybetmesinin ardından, Konyaspor / Fenerbahçe maçlarını 2 maçlık bir seri olarak gördüğümü yazmıştım. Beşiktaş'a karşı açılan 8 puanlık bir fark var, haftaya Fenerbahçe karşısında alınabilecek bir galibiyetin ardından ise onlarla 11 puanlık fark söz konusu. Derbi sonrası oynanacak Beşiktaş - Başakşehir maçında ise her şey olabilir, bu anlamda 2'de 2 olmazsa olmazdı. Konyaspor deplasmanını sorunsuz atlatıyoruz, şimdi derbiyi bekleyelim.

Mustafa Reşit Akçay'ın "Mariano, Feghouli, Belhanda" sağ kanadı üçgeni üzerine bir vurgusu vardı, ilk yarıda bu noktada durdurdular Galatasaray'ı. Hızlı bir takım, iyi bekleri var ve cezayı kesebilecek kalitedeler. İlk 15 dakikada Galatasaray'ı topla oynarken gördük ama bu Konyaspor'un tercihi. Kaptıkları toplarla hızlı gelmek istediler, Galatasaray savunmasını geçemedi onlar da. Yine de etki yarattılar diyelim, pozisyon bulamamış olsalar bile. 

Galatasaray'ın ilk 30 dakikada isabetli şutu bile yoktu, koca ilk yarıda rakip ceza sahasında sadece 3 kez topla buluşabildik. Pas yapıyoruz ama Feghouli dışında hücumda hareketli kimse yoktu. dikine hareketlenen herkes topu kaybetti. İlk yarıda Belhanda'yı iyi bulmadım, sağ tarafı tamamen unuttuk, soldan Latovlevici'yle geldik ama isabetsizdi bu ortalar. Denayer'in topla çıkmasına baktı orta saha geçişleri, çok fazla merkeze yıkıldı oyun. 

Taktik esneklik noktasına geliyoruz yine, Tudor'u özel kılacak olaya. Garry Rodrigues'in oyundan çıkışı sakatlıktan ama onun yerine Selçuk İnan'ın oyuna girmesini kimse beklemiyordu. Bir anda şablon değişti, yeniden 3-4-2-1'e döndük ve oyun biraz da bu sayede açıldı. İlk yarıyı kötü bitirdik ama bu düzenin etkisini 2. yarıda hissettik, hem gol geldi, hem de oyun üstünlüğü. Daha hareketli bir oyun izledik, pas oyunu işlemeye başladı, daha önemlisi ise kanatları da hatırladık.

Selçuk İnan'ı maçın adamı olarak görüyorum, galibiyet için mutluyum, onun bu oyunu için ise apayrı seviniyorum. Kilidi açan isimdi, merkeze çakılan oyunu yaydı, attığı paslarla kendimizi pozisyon içinde bulmaya başladık. Gomis'i iyi kullandı, Burak Yılmaz'ı kullandığı gibi. Kanatlara iyi açıldık, Mariano'yu yeniden oyunun içine katmayı başardık. Badou Ndiaye biraz daha sakinledi, sarı kartı aldığında oyundan düşmüştü ve tehlike sınırındaydı. Selçuk İnan'ın boşta kalan 10 topu kazandığını görüyoruz, orta sahayı süpüren isimdi.

İyi savunuyoruz, bunun da altını çizelim. Ligin en iyi savunan takımıyız desem kimse itiraz etmez. Akan oyunda pozisyon vermiyoruz, bu çok kıymetli. Serdar Aziz'in yokluğunda Denayer'in de iyi iş çıkardığını görmek güzel, topla çıkışlarıyla da kendi farkını yarattı. Risk alıyoruz, önde basıyoruz, 3'lü savunmalara dönüyoruz, kanatlara yakın stoperler hücuma çıkıyor ama hızlı bir rakibe karşı bile açık alanda yakalandığımızda sorun yaşamıyoruz. Bugün Fernando da stoper gibiydi mesela, o kadar iyi oynadı ki.

Müthiş bir futbol oynamamıza rağmen maç içinde doğruyu yakalayabiliyoruz ve taktik noktasında sürprizlerimiz var. İlk yarı biterken neden 3-4-2-1'e döndük diye herkes isyanlardaydı, 2. yarıda ise bu düzenin getirdiği bir maç daha izledik. Selçuk İnan'ın ivmelenmesi güzel, onu dikine oynarken görmeyi herkes özlemiştir. Gomis geri döndü, özellikle aldığı penaltı tamamen onun imzası. Derbi öncesini sorunsuz atlatmış olduk, şimdi nefes alma zamanı. 

Galatasaray için zorlu maçlar oynamıyor demeye devam etsinler, öyle diye diye 8'er puan farkları geliyor. Oyunundan, taktik esnekliğine kadar hepsi var. Tudor'un düzeni işlediği gibi daha da büyüyor, artık olmaz dediğimiz Selçuk İnan'ı bile kazanma yoluna girdik. Her hafta koş koş oynamak imkansız, bazen tempo düşecek ve bu anlarda kazanmak, pozisyon vermemek önemli. Hücum için ise, belki organizasyon tam oturmadı ama çok kaliteli ayaklara sahibiz..

35 yorum:

  1. Maça garry ve feghouliyi çizgide değil içerde oynatarak başladık zaten. Bu nedenle iyice set hücumuna kaldık. Kanatları kullanamadık. Buna karşın topu sakız edip kaptırdığımız toplardan 3-4 atak yedik birini Maicon birini Muslera son anda kesti. Latovleviciyi kötü buldum. Linnes'in hatası nedir anlamıyorum.
    Garry Selçuk değişikliğiyle Ndiaye öne atılır mı diye düşündüm ama ndiayenin hızında deparından yine faydalanamadık. Ndiayenin de hatası var bunda daha sakin oynu okuyarak oynamalı biraz.
    Hücumda oldukça kısırdık. Ne yapıcaz first touch ilk teması vasat (43dk topu bomboş kontrol edemedi) Belhanda yerine bari Eren'i koyup oynu yığalım rakibi ilerde tehdit edelim derken Belhanda'dan daha iyi saha görüşü olan Selçuk'un katkısıyla gol geldi. Tudor da takım da şanslıydı bu sefer. Takımda garry dışında süratli deparlı adam yok ndiayeyi batista gibi kullanmak dışında hızından deparından faydalanacak şekilde hazırlamalıyız.
    Hucum anlamında iyi oynamasak da eskisi kadar enerjik görünmesek de kazanmak önemliydi. Tudor'un denemeleri güzel taktik konusunda takıntılı olmaması avantaj bence. Eleştirim daha adaletli forma dağıtması konusunda. Eren'i de kazanmalıyız. Son dakikalarda Linnes varken Denayer'i stoperden beke çekip sarı kart handikaplı Serdar'ı almanın mantığı nedir? Ya Serdar kart görseydi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Linnes kadroda yokmuş özür dilerim sakatlık haberini görmedim Linnes neden yoktu ki...

      Sil
    2. Merkeze gömüldük, oradan da iyi top çıkaramadık. Selçuk İnan oyuna girdikten sonra oyun rahatladı ve daha yayıldı. Selçuk, Badou, Fernando ekseninde Badou beklentimizi karşılar, kendini daha çok öne atar. Taktik esneklik noktasında katılıyorum, bu avantaj.

      Sil
    3. Selamlar,
      açıkçası ben de Linnes olayına takığım, neden kadroda yoktu bilmiyorum ama Latovlevici'nin bulduğu boşlukları bugün Linnes bulmuş olsaydı çabukluğu ve isabetli paslarıyla golü daha erken bulmamızı sağlardı diyorum. Lato bu ortalarla bence sol tarafın Sabri'sidir, 1 tane isabetli ortası yoktu, haftaya umarım Linnes oynar.

      Sil
    4. Ocakta Asamoah gelirse Latovlevici sıfır bonservisle gönderilebilir. Linnes kalsın.

      Sil
  2. Konyaspor geriye çok yaslandı.Mariano-Feghuli tarafını özellikle kapadılar.Gole kadar çoğu zaman sekiz kişi sabit defans yaptılar.Orta sahayı aldık bu sayede ancak Badou sürekli pas hatası yaptı, Fernando stoperlere yardımla uğraştı top ileri gidemez oldu.Selçuk değişikliği bu tabloda mantıksız değildi tabi ki. Düzgün şekilde topu ileri aktarmalıydık Selçuk'ta bu işi yaptı.Badou defansif oynayınca Fernando da rahatladı orta saha da kritik hamleler yaptı.Konyaspor defansını doğru dürüst iki kere sıkıştırdık ikisi de gol oldu.Bugünkü görüntümüze göre FB maçı ortadadır.Puan kaybından daha çok FB etkilenir o yüzden akıllı-sabırlı oynayıp,dalavereye gelmeden fişi çekmeliyiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk yarıda kapadılar, 2. yarıda ise çok doğru top kullandık ve orayı da açtık. Selçuk İnan değişikliği kırılma noktası, hiç beklemediğim bir etkiydi.

      Sil
  3. Solumuzdan çok rahat ve fazla geldiler, bu latovlevici'yi hiç beğenmiyorum bindirip duruyor fakat ortası yok. Denayer serdar gibi ilk anda müdahale edecek şekilde kollamıyor rakibi adamın yanında gidiyor. Denayer lato aynı anda oyunda olduğu maçlar çok sorun yaşayacağız bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lato'nun şu aşamada etkisi yarattığı baskı. Kanat etkisini dengeliyor ama isabet sağlayamaması kötü, katılıyorum.

      Sil
  4. feghouli'yi sağ kanatta hiç göremiyoruz anlamadım bu işi. git keita gibi oyna kardeşim. yoksa rıdvan gibiler seni ozan tufan sanmaya devam edecek..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Feghouli daha serbest bir roldeydi, Belhanda'yla birlikte. Feghouli daha orta saha, 10 numara özellikli bir kanat. Keita tarzında bir isim değil.

      Sil
  5. Kesinlikle katılıyorum, bugün Linnes olmuş olsa çok daha erken koparmıştık maçı, önceden maske var da orta açamıyor mu diyorum ama Lato resmen Sabri ayarında orta açıyor ya da açamıyor, defans desen savruk bu adam nasıl bu kadroda yer buluyor anlaşılır gibi değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Linnes'in tekniği mühim, özellikle bugün pas oyunu oynadık, etki ederdi. Şu var, onunla 3lü savunmaya dönemezdik, sol çizgide olmazdı.

      Sil
    2. Hocam zaten Lato ile de dönemedik ki yani kağıt üzerinde dönüldü ama çok açık verildi. Onun üzerine ileriye gidişlerde de hem isabetli orta yapamadı hem de geri dönemedi, Tudor baktı orası otobana dönüyor çıkardı Latovleviciyi.

      Sil
    3. Lato sakatlıktan döndü, daha iyi olacağına inanıyorum.

      Sil
  6. Özlemişiz be selcuk... senden çok istiyor bu taraftar hiç unutma olur mu

    YanıtlaSil
  7. İyi bir selçuk, belhandadan daha üstün olduğu kanısına vardım.niye mi? attığı ara toplar derinlemesine pasların iyi bir oyunda olması gerektiği ve maalesef bu tarz bir hücümu yaratma adına Belhanda da yok gibi birşey.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Katılmakla birlikte Selçuk Tugay gibi arkada oynayan bir playmaker Belhanda ise ileride serbest oynayan playmaker diyemeceğim herşeyi az çok yapabilen çok yönlü ama orta kalite bir ofans oyuncusu.

      Belhanda konusundaki itirazım sınırsız krediye sahipmiş gibi formsuz olsa da oyundan çıkarılmaması. Gomis tafra yaptığından da eleştirmiştim takım olmanın bir gerekliliği de Forma Adaleti.

      Sonra yakınmayalım Galatasaray oyuncuların yönettiği papaz oyuncu takımı diye... Terimin nerdeyse bütün numarası disiplini ve oyuncusuna söz geçirebilmesi.

      Tudor taktik test ederken bir günde Belhandasız veya Belhanda'yı sol açıkta kullanarak deneme yapmalı.

      Sil
    2. İyi bir Selçuk dahi Belhanda ile kıyaslanmaz, çok farklı iki pozisyon. Selçuk İnan en iyi olduğu zamanda bile forvetin arkasında tutunamadı.

      Sil
    3. Sezon sonu olası bir şampiyonluğun ardından avrupada başarı ve beraberinde elde edilecek gelir eklenmeye başladığında, aynı zamanda alıcısı da bulunursa da kadro derinliği değil kalitesyi üst seviyeye çıkarma adına kesinlikle elden çıkarılacağını düşünüyorum.

      Sil
  8. İyi günde eleştirmek zordur ama iyi bir takım isteyen taraftar bunu yapabilmeli.
    Öncelikle oyunu değerlendirmek istiyorum.
    Maça 3-4-2-1 gibi bir sistemle başladık. Maçın ilk 26 dk sında topu kendi yarı sahamız ve rakip yarı alanın ilk metrelerinde topu çevirerek istatistiğe oynayan bir tablo çizdik. Konyanın topu almak gibi bir niyeti yoktu. Biz ise ne hızlı oynayabiliyor üçgenler ile rakip sahaya geçebiliyorduk nede kanat oyuncuları ile buluşturabiliyorduk. Selçuk un girmesi ile in girmesi ile 3-4-2-1 ile 3-5-1-1 arasında gidip geldik. Bu anlarda bek oyuncularını biraz daha topla buluşturduk ama özellikle Lato nun Sabriyi aratmayan isabetsiz ortaları yüzünden çok fazla top kaybı yaptık. Neyseki Konyanın kontra gibi bir düşüncesi olmadığı için bu durum pek sıkıntı yaratmadı.
    böylece harcanmış rezalet 45 dk izlemiş olduk.

    İkinci yarıya hiç bir değişiklik olmadan çıktık. İlk yarıdan farklı görüntü çizmeyen Gs rakibin daha çok topa sahip olması ile kendi yarı sahasında oyunu kabul eden bir görüntü çizdi. Bunun sonucunda azıcık da olsa Belhanda Gomis Feghouli bir kaç şey yapabildi. İşi çözen ise Selçuk un 10 sene önce yaptığı defansın arkasına atma toplarını hatırlayıp "ofsayt" Gomis i defansın arkasına kaçırması ile oldu. Neyseki takım hızlı bir şekilde ceza sahasına kalabalık bir şekilde girdi. Bunun sonucunda rakibin defansı 4 üncü plana itmesi ile geniş boşluklar bulduk. Bu anlarda üçüncü lig takımlarından basit ve kötü pas hataları,top kayıpları ile rakip ceza sahasına bile geçemedik ve rakibe güven verdik. Bu anda imda da Gomis yetişti İkinci gol ise Gomis in bireysel çabası ile "basit" bir penaltı sayesinde ikinci golu atıp rahatladık.
    Bu anlarda takım topu tutamaması gerekiyorken şaşırtıcı bir şekilde defansta rahat pas yapma imkanı bulduk. Ancak takım yine hücum konusunda oldukça kısırdı. Tüm maç boyunca Erenin saçma sapan şekilde harcadığı top dışında rakibe tedirginlik yaratamadık.

    İşte koca 90 dk nın özeti bu. Eğer haftaya Fenerbahçe karşısında da bu şekilde oynarsak biz bu stat dan çıkamayız. Malatya karşısındakinden daha rahat bir oyunlar karşılaşırlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maça 3-4-2-1 başlamadık, Selçuk İnan oyuna girdiğinde buna döndük..

      Sil
    2. Işık hızında ve her zamanki gibi formunuzdasınız. Garry ve Feghouli hücumda merkeze çekilmiş gibiydiler. Bu yüzden pek oyunda gözükmediler. Belhanda ve Ndiaye de bir birine yardım etmek için yan yana oynadılar gibi geldi. Ndiaye nin Belhandaya yakın oynadığını görünce sevindim ama oyun merkezi gerideydi.
      Selçuk İnan girdikten sonra iki sistem arasında gittik geldik.
      Tabi keşke maçları bir kez daha izleyebilme imkanı olsa. Birbirimizi daha somut bir şey ile ikna edebilirdik.

      Sil
    3. İknalık bir durum yok bence, herkesin kendi yorumu var :)

      Sil
  9. Bir yorumda Fenerbahçe karşısında böyle oynarsak karşılaşacağımız durumu anlatmak için olacak.
    Bizlerin zaafiyeti stoperlerimizin yeterli sertliği gösteremiyor olmaları. Eğer Valvuena yı Maicon , Dirar ı Serdar ile bire bir her hangi bir yerde bırakırsak oldukça rahat pozisyon bulacaklardır.
    Ozan nın son haftalarda rakip ceza sahasına girip pozisyon bulması sıkıntı gibi gözüksede Ozan gelene kadar kendi sahamızda kalabalıklaşabiliriz.

    Bir başka sıkıntı yeni düzen ile Fernando yu kendi sahamıza atıp orta saha daki üstünlüğümüzü kaybetmemiz yüzünden oldu. Eğer Fernandoyu orta sahaya çekip Belhanda-Ndiaye-Fernando üçgenini kurmazsak Fenerbahçenin bu orta sahası bile bize üstünlük kurar.

    Bir başka sıkıntımız Ceza sahasına çok az adamla girmemiz. Bu kafa ile gidersek Gomis bile Neto - Skerter stoperlerini geçemez.

    Sonuç olarak oyuncular ve Tudor toparlanması gerek. Konya maçı son 3 sezonki en kötü oyunumuz oldu. Fenerbahçe maçı bu oyunu affetmez. Şampiyonlukta hayal olur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu Konya maçında oldu bir tek, Karabük maçında Türkiye rekoru geldi. Ceza sahasına çok isimle giriyoruz, bu maça özel bir durumdu bu. Düzelecektir.

      Sil
    2. Umarım. Feghouli bu konuda daha iyi ancak Belhanda ve Garry bu konuda pek iyi değil. Ki Belhanda nın forvet oynama yeteneği olmasına rağmen. Tolganın oynaması bu konuda biraz düzeltiyor takımı.

      Sil
    3. Buna katılırım ama ceza sahasına girmekte kötüyüz diyemeyiz :)

      Sil
  10. Bu yorumda da oyuncuları değerlendirmek istiyorum.

    Muslera: İyi bir kurtarışı oldu onun dışında pek iş düşmedi. BU maçta saçma hatalarından birini yapmadı. Oyun kurma konusunda da her zamanki gibi iyiydi.(10/10)

    Mariano: Hücumda topla buluşturamadık. savunmada da aksamadı. Ona da pek iş düşmedi. Ortaları isabetsiz olması can sıkıcı bir durumdu (8/10)

    Maicon: Her zaman ki gibi hücumda attığı isabetsiz topları bizlere top kaybı olarak döndü. Oyun kurmada zayıftı. İnsiyatif almadı. Savunmada kendini zorlayan bir rakip olmadığı için aksamadı. Duran toplarda Mariano ile iyilerdi. (6/10)

    Denayer: Hızlı rakibine karşı pek aksamadı. Maicon ile iyi bir görüntü çizdiler. İnsiyatif alıp topla dribling denedi ancak takımda bu işe uyanıp pozisyon alan olmadı. Bu işi deneyen tek insandı. Pas işini Maicon a bıraktı. (8/10)

    Latovlevici: 3 lü savunma oynadığımız için pek savunmaya gelmesine gerek kalmadı. Ancak hücumda 10 ortasından 10 unuda rakibe atmayı başardı. Ceza sahasında kalabalık laşmadığımız halde,müsait olmamasına rağmen orta kesmeye çalışması çok saçmaydı. (1/10)

    Fernando: Çok savunmanın içine gömüldü. Rakibin fırsatları başlamadan bitti onun sayesinde birazda rakibin kendisi sayesinde. Oyunu kurma konusunda geride olduğu için en kötü günündeydi. Pek dikine oynamadı yada oyunun yönünü tek pasla değiştiremedi. Anca yan pas. (3/10)

    Ndiaye: Eski formundan çok uzak top kapma sırasında faulleri daha çok göze çarpıyor. Adam eksiltmeyide denememesi yüzünden maç sırasında daha çok geriye oynadı. Maçın ikinci yarısında daha çok orta sahaya gömülmesi büyük bir eksi. Oyunun iki yönünde de kayıptı.(2/10)

    Belhanda: Etkisiz oyunlarından birini daha sergiledi. Pas ve adam geçme konusunda daha çok korkak oyun oynadı. Rakip sahada basmayıp kendi sahamızda savunma yaptığımız için pres yeteneği de hiç bir işe yaramadı. Kafalarda soru işareti yaratmaya başladı. 8 milyon euro nerede diye sorgulamaya başlamalıyız. 8 milyon euro böyle mi oynamalı? (1/10)

    Feghouli: Topla çok buluşamadı, buluştuğu ortamlarda çok müsait olmadığı için adam geçemedi. Bir kaç elverişli orta pozisyonu yakaladı ancak bunları da takımca kötü harcadılar. Maçta akılda dönerek vurduğu şut kaldı.(5/10)

    Garry Rodriquez: Oyunda kaldığı sürece top ayağına gelmedi sanırım. Takım mantığı veya kendi düşüncesi olabilir. (0/10)

    Gomis: Takımın en iyisi top kazanma konusunda istekliydi. Ancak hava toplarını tutma konusunda ve arkadaşlarını oyuna katma konusunda oldukça kötüydü. Günün en iyi tarafı iki hafta sonra 2 gol ile dönmesi oldu. (7/10)

    Selçuk İnan: Takım bu kadar kötü olduğu için iyi gözüktü. Bir kaç uzun pas denemesi başarılı oldu. Kanat beklerin yakaladığı orta imkanı bu sayede oldu. Takım bu kadar merkeze gömüldüğü için oyunu bu kadar iyi gözüktü. Normal düzende ve sistemde oynaması imkansız. Defans olarak bir kaç iyi top kapması oldu. (6/10)

    Serdar: Niye girdi anlamadım. Oyuna pek etkisi olmadı. Başka bir oyuncuyu kazanmak daha mantıklı olabilirdi.(0/10)

    Eren: Bir kaç kez hava topu alıp arkadaşlarına kazandırdı ama harika bir kontra atağı rezil etmeyi başardı. Aldığı süreleri kötü değerlendirmeye devam ediyor. Bu sene fayda sağlamaz.(0/10)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fernando nasıl 3, Serdar Aziz nasıl 0 :) Yok artık. Fernando sahanın en iyilerinden biri, stopere çektiğin bir isimden ne bekliyorsun. Maicon ve Denayer sürekli topla çıkıyor, pas deniyor zaten. Fernando oranın sigortası, tek bir tane Konya atağı yoksa bu onun sayesinde.

      Sil
    2. Hemen açıklayayım. Fernando nun 3 almasının nedeni kendisinden daha fazlasını beklediğimizden. En azından ben. Kendisi savunmayı önde başlatan bir oyuncu olarak karşımıza çıkmıştı. Bunun yanında hücumda çok kritik katkıları olurdu. Bunları bu maçta göremedik. Stopere çekilmesi onun bileklerine palanga bağlanmasına neden oldu. 3 almasının bir nedeni Tudor oldu. Yani bundan önceki maçlarda Fernandonun sigortası savunma iken bu sefer tam tersi oldu. Ayrıca Maicon ve Denayer in başlıca görevleri oyunu kurmak değil bunu daha iyi yapan Fernando'nun görevleri. Yani görev dağılımları mantıksız. Ayağı daha iyi olandan savunma bekliyorsun, ayağı daha kötü olandan oyun kurmasını.
      Kısadan hisse oyun olarak Fernando ya kötü diyemeyiz ama kendisinin yeteneklerine bakınca düşük puan aldı benden.

      Serdar Aziz in 0 almasının nedeni ise toplamadaki 0 elemanı gibi olmasıydı. Maçın sonunda girdi. Ben o an maçı kaçırmıştım, Lato nun adını duymayınca ne kadar kötü oynadığını düşündüm. Meğer oyuna Serdar girmiş. Pek bir tehdit gelmedi bu yüzden kendisine de pek iş düşmedi. Buradaki 0 kendisinin oyuna pek bir etkisi olmadığı için. Yoksa oyunu ile ilgili bir değerlendirme değil.(- işaretide koyabilirdim)

      Sil
    3. Fernando'nun ligde 8 maçı var, performansı henüz 10 üzerinden 8e düşmedi. Daha fazla ne bekliyorsun bilmem ama bu adam Melo değil, çok başka bir tarz. O da kalitesini her maçta gösterdi ve Galatasaray adına sezonun 1 numarası. Eminim ki yüzde 99 da benim gibi düşünüyor.

      Serdar Aziz oyuna girdi, nedeni Lato nun düşmesi. Denayer sola geçti, Serdar sigorta oldu. O kısa sürede de gayet iş yaptı. Nasıl etkisiz eleman oluyor.

      Sil
  11. Hocam takip ettigim tek Galatasaray bloggerisin, sectigin konular ve uslubun mukemmel ama su Latovlevici sevdani anlayamiyorum. Lato macin basindan beri yoktu zaten dusmedi ki ve bu adam defans yapamayan Sabri gibi, Fenerbahce maci Latoyu kaldirmaz, kulis yapip Linnes icin farkindalik yaratmaliyiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevdam yok, gördüğümü yazıyorum. Linnes'in de çok fark ettiğini düşünmüyorum, farklı iki tarz.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir