15 Ekim 2017 Pazar

Selçuk İnan'ı kazanabilmek sezonun en önemli hikayelerinden biri olur


Dün dündür, bugün bugündür. İnandığım bir söylemdir, her konuda sık sık kullanırım. Dün olanlar dünde kalır, bugün bambaşka bir gün. Geçmişi elbette unutmam, bugünü ise geçmişle yargılayamam. Futbola indirgeyeceğiz bunu, konumuz Selçuk İnan. Galatasaray'da son yılların en çok eleştirilen futbolcusu, buna ben de dahilim. Bir maçla yükselmek istemem ama günün de hakkını veririm, Selçuk İnan'ı kazanabilmeye sanırım kimse hayır demez.

Selçuk İnan için sezon içinde tek bir beklentim vardı. Tüm sezon koş koş oynayamayız, son 15-20 dakikada oyuna girer ve top tutması, kalçayı koyup faul alabilmesi, duran toplardan bulabileceği gol ya da asist gibi beklentim vardı. Antalyaspor deplasmanında ise bu beklentimi de yitirdim, tamamen ayrılığı üzerine hayaller kuruyordum. 

Finlandiya karşısında ise uzun bir aranın ardından ilk kez iyi oynadı, en azından bildiğimiz standartına yakın. Mücadeleciydi, top kaptı, asistler yaptı, en önemlisi dikine oynadı. En büyük eleştiri bu değil mi zaten, ısrarla geriye oynaması ve mücadeleden kaçması. Sen teknik bir oyuncusun, güç olarak düşebilirsin ama pas özelliğin kaybolmamalı. Dikine oynadığında etki ediyorsun işte, unuttuğu buydu.

Konyaspor karşısında zannederim ki son 2 sezonun en iyi performansıydı. Kitli ve açamadığımız bir oyun vardı, onun oyuna dahil olması kırılma noktası oldu. Selçuk İnan'ın dikine o kadar iyi oynadı ki, Gomis'i Burak Yılmaz gibi kullandığını gördük. Oyunu kanatlara açtı, takımı rahatlattı, geri değil, ısrarla ileriyi zorladı, üstelik çoğu uzun top olmak üzere. Yarattığı fark büyük oldu haliyle, eski günlerinden bir pasaj.

Bu özelliğini neden unuttu, geçtiğimiz yıllarda niye geriye gitti. Bunlar sorulacak ama bugüne bakalım, Selçuk İnan'ı kazanma yoluna girdiğimizi düşünüyorum. Çok fazla alternatif yok, Selçuk İnan'ı kazanabilmek ekstradan önemli bir değer olur. Şu da artı yalnız, iyi bir takımız, düzen işliyor. Selçuk İnan da bu kaliteli takımın arasında başka işlere bulaşmadan farkını göstermiş olabilir. Eminim ki Badou ve Fernando gibi isimlerin varlığı savunmada, Gomis, Feghouli gibi isimler ise hücumda rahatlattı.

Kazandığımız için mutluyum ama belki Selçuk İnan için daha çok seviniyorum. Finlandiya maçında da söylemiştim, özlemişim bu oyununu. Eleştiririm ama sevmediğim bir isim asla değil, dününü unutmam, yükselmesini en çok ben isterim. Tudor'un en önemli sınavlarından biri, kazanabilmesi durumunda bu sezonun en önemli hikayelerinden biri olur..

8 yorum:

  1. Bu yaziyla pek alakasi olmayacak ama 2-3 ønce Lorik Cana futbolu biraktigini acikladi. Gerci 2016'dan bu yana bostaydi ama resmi bir aciklamasi yoktu. Lorik Cana'nin onuruna kisada olsa bir yazi bekliyorum musait zamaninizda. Evet Galatasaray'da basarisiz bir døneme geldi, ama hayatimda gørudugm en buyuk karaktere ve liderlige sahip oyunculardan biri. Her gitigi yerde kisa surede kaptan olan cok oyuncu yok. Arnavutlarin herseyi bu adam, kulup degil, koca bir ulke icin kahraman. Totti bir sehir'in, Roma'nin efsanesi. Cana ise koca bir milletin. Oda Kewell,Podolski gibi sampiyonlugu hak edip olmayanlardan. Futbolu gercekten takip edenler bilir, Lorik Cana bir Yaya Toure, Patrick Viera degil futboluyla, ama onlardan daha buyuk bir karakter.. umarim bir gun Cana'yi teknik direktør olarak bu kulupte gøruru...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lorik Cana ile alakalı daha detaylı yazarım. Öyle kötü döneme denk geldi ki kendisini iyi ifade edemedi diye düşünüyorum. Büyük bir liderdi, iyi de bir futbolcuydu.

      Sil
  2. Cana'nın Marsilya formasıyla Şampiyonlar Ligi'nde Beşiktaş'a karşı performansı efsaneydi. Bizde berbat oynadı bence. Meira ve Conceaio gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizde o dönem kim iyi oynadı ki. Conceicao'nun performansı iyiydi bu arada, hakkı yenen isimlerdendir.

      Sil
  3. 3-4-2-1 yerine 3-5-2 denenmeli 3 lütfen savunmaya geçen seneki deneyim nedeniyle tukaka yapılıyor ama Tudor adını koymasa da bal gibi 3 lu savunma oynatıyor. Hücumda Maicon Serdar kanada çıkıyor Fernando atak başlatıyor.Savunmada Fernando zaten 3. stoper ön stoper gibi oynuyor. Önlibero oynayan Fernando değil Ndiaye.

    Dediğim gibi Eren-Gomis çift forvet denenebilir.

    Yine eski dizilişte kanatlarda Belhanda-Garry ikilisini kullanıp Feghouli forvet arkası serbest kullanılabilir. Feghoulinin oyun zekası top kontrolu hatta şutu daha iyi çünkü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 3-4-2-1 iyidir, her pozisyonda 1 isim fazla olmanı sağlar. Eren / Gomis yaparsan o topu onlara götüresiye yaşayacağın sorun, ön alandaki baskı gücünün düşmesi sorun yaratacak.

      Sil
  4. Derbiye ne zaman başlık gelecek :-) derbiyi kazanacaksak göz açtırmayarak Hagi dönemindeki 2-0 gibi oynayarak kazanabiliriz.

    Yani Tolga kesin oynamalı solda mı savunma önünde mi orta ikiside mi bilmem ama ilk 11 Belhandadan önce tolgayı yazarım.
    Selçuk'u yedek başlatılırım 70 sonrası kesin oyna alırım.
    Garry ya da Belhandayı yedek başlatıp yedek olanı 70 sonrası oyna sokarım yine.

    Maça Garry'nin hızıyla mı Belhanda'nın çok yönlülüğüyle mi başlarım. Ya da 70 den sonra hangisi daha faydalı olur?

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir