Galatasaray bu sezon, Avrupa'da ülkesi dışında yetişmiş oyuncuya en fazla süre veren 4. takım. Kötü bir istatistik değil bu arada, şartlar ne gerektiriyorsa o yönde hareket edersin. Mevcut yabancı sınırı 3 sezondur var ve ilk kez bunun nimetlerinden yararlanıyoruz. Yabancı sınırının yürürlüğe girdiği ilk sezona bakın, 14 yabancılı düzende 7 yabancımız vardı. Son 2 sezon başarısızdık, hayal kırıklıkları ile geçen sezonlar. Yenilendik, belki ağırlığımız yabancı oyuncular oldu ama 40 yıllık Galatasaraylı gibi oynayan futbolcular. Sadece 2-3 ay geçti ama oluşan hava çok güzel, sağlam bir arkadaşlık ve takım olma duygusu var. Bu işin yabancısı / yerlisi yok, iyi olan oynar ve Galatasaray'da iyi olanın oynadığı bir sezon. Yapılanma süreci, alttan gelen gençler bu takımın geleceği ama onun da zamanı var. Onlar rotasyona dahil olduktan sonra başka bir istatistikten bahsederiz, şartlar o an ne gerektiriyorsa öyle hareket etmek gerekiyor. Lucescu'ya takıldım, son bombası da "kulüpler Milli Takım'lara oyuncu hazırlamalı" diyor. Finlandiya 11'ine bakın, takımında oynamayan sadece Selçuk İnan var, içi boş açıklamalarından biri daha. Galatasaray doğrusunu yapıyor, geçen 2 sezonun yerli futbolcular üzerinde yarattığı kötü bir algı vardı. Önce bu kırıldı, dün Serdar Aziz ve Tolga Ciğerci eleştiri alıyordu, bugün alkışlanıyorlar. İyi olan oynuyor, daha doğrusu iyi bir takım içinde onlar da yükseliyor. Yarın bu sayı yükselir ya da yükselmez, çok önemli değil. İmkanlar sonuna kadar kullanılmalı ve iyi takım olma yolunda bazı şeylerden fedakarlık yapılmamalı..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder