Dedemden Metin Oktay'ı dinleyerek, birlikte Hagi'yi izleyerek büyüdüm

9. yıl yazılarının 3. bölümü, konuğumuz Cihan Şerbetçioğlu. Benim için yeri bambaşka olan ve bunu tarif edemeyeceğim bir adamdan bahsediyorum. O da en eski arkadaşlarımdan biri ve farkı ilk tanıştığımız andan son ana kadar hiç kopmamamız. Sanırım konuşmadığımız, x konu hakkında muhabbet etmediğimiz herhangi bir gün yok. Yıllarımızı Galatasaray'ı kurtarmaya verdik, belki beceremedik ama bundan da hiç geri durmadık..

İnternet aleminin dili olsa da konuşsa. Şu ortamdaki en eski arkadaşlarımdan birisin ve tanıştığımız günden bu zamana konuşmadığımız bir gün bile olmamıştır. Hayatımız Galatasaray'ı kurtarmakla geçti, nice hocalar yedik. Geriye dönüp baktığımızda sen ne dersin, sence doğru yolda mıyız ve bu Burak Eren nasıl bir adam?

Cihan Şerbetçioğlu: Evet çok uzun yıllar oldu, her gün konuşuruz ve konuşmalarımızın yüzde 90'ında Galatasaray'ı kurtarırız. Hakkını yediğimiz insanlar da oldu, az bile yapmışız dediklerimiz de. (futbolcu ve hoca bazında) . Ama menfaatimiz hep Galatasaray olduğundan doğru yolda olduğumuzu düşünüyorum.

Burak Eren sohbeti bol, her konuda bilgili ve dürüst ama bazi günlerde zor bir adamdır :) Bazen çatışırız, bazen ters düşeriz ama hic küsmeyiz birbirimize, öyle bir bağımız var. Eminim ki uzun yıllar bu böyle devam edecek.

Seninle de GSCimbom Fanzin'inde birlikte yazarken tanıştık. Devamında bu işin Scoutgs süreci var, birçok ortak iş de yaptık. Sen işin daha saha içi noktasındaydın, ben ise editörlük kısmında. Şimdi de Sportif Cümleler için belki özel yazılar yazmıyoruz ama birçok konuda danışman gibi kullanıyorum seni. İçerik üretmem noktasında olmazsa olmazsın. Sportif Cümleler için ne dersin, memnun musun bu konudan?

Cihan Şerbetçioğlu: Ben uzun uzun yazılar yazmayı sevmeyen, daha çok kısa kısa analizleri seven biriyim. O yüzden danışmanlık bana daha kolay geliyor. Sen zaten 2 cümlemden uzun uzun yazacak malzemeyi bulacak kadar yetenekli bir editörsün. Ve bence sandığından çok daha üst düzey bir futbol yazarısın. Futbol bilgin hep söylediğin kadar kötü değil. Daha cesur ve derin futbol yazmanı bekliyorum ilerleyen yıllarda.

Sportif Cümleler'e gelince, bunca yıl istikrarla giden ve büyüyen bir blog için fazla söz söylenemez. İşini aşkla yaptığını bizzat biliyorum. Sürekli yenilik arayışındasın ve çoğu yenilikler başarı olarak geri dönüyor. Aynen devam..

Seni de tanıtmak lazım, tanımayan insanlar olduğunu düşünüyorum ki Twitter hesabını da paylaşalım hatta;

https://twitter.com/gsarena_gio

Bugünlerde evlilik hazırlıkların var ama benim sormak istediğim bugünden ziyade dün. Neler yaptın bugüne kadar, Cihan Şerbetçioğlu nasıl bir adam ya da neden Galatasaray diyelim. İnsanların seni daha yakından tanımasını istiyorum..

Cihan Şerbetçioğlu: Ben genelde kapalı kutu kalmayı tercih eden biriyim. Sosyal medya ile gerçek hayatımı ikiye ayırırım. Bazı istisnalar dışında pek sosyal medya ile özelimi paylaşmam.

Almanya'da doğup büyüdüm. Yaklaşık 20 yıl futbol oynadım. 14-15 yaşlarımda Gençlerbirliği, 17-18 yaşlarımda ise Şanlıurfaspor ile görüşmelerim oldu ama bazı sebeplerden dolayı transferim gerçekleşmedi. Ağır sakatlıklar neticesinde futbolu 24 yaşında bırakmak zorunda kaldım. Daha doğrusu meslek hayatimi zora sokmamak için futbol oynamaktan vazgeçmek zorunda kaldım.

Ben bir otomobil fabrikasının deposında çalışıyorum, yani sıradan bir işçiyim. Boş vaktimde futbol izlerim, Fifa oynarım ve Senin sayende de dizilere sarmaya başladım :) İleride hayalim teknik direktör kurslarına katılıp, profesyonel seviyede olmasa bile teknik direktörlük yapmak. Teknik taktik işlerine aşırı derecede meraklıyım, Futbola olan sevdam sadece televizyon karşısında veya tribünde kalmamalı diye düşünüyorum ama şartlar ne gösterecek göreceğiz.

Galatasaray, 12 yaşımda kaybettiğim dedemin bana mirasıdır. Galatasaray'ı bana öğreten, en önemlisi doğru öğreten adamdır kendisi. Rakiplerle takışma olsa bile saygı duymayı, sadece iyi günde değil yenildiğinde bile Galatasaraylı olmayı öğretti bana. Metin Oktay'ı anlatarak büyüttü, beraber Hagi'yi izleyerek büyüdüm. Eskiden Galatasaray Almanya'ya gelirken otobüs tutar, milleti maça götürürmüş kendisi. Benim için önemli olan bu mirası ve sevgiyi devam ettirmek, onun izinden yürümektir. Onun için Galatasaray sevgim çok farklı ve özeldir. Her boşlukta uçak ile iki günlüğüne İstanbul'a kaçar ve maçı izler dönerim. Hedefim ise bunu çocuklarıma miras bırakmak, çünkü Galatasaray ayakta kalacaksa bu sevgi ve aşk ile olacak. Bunun bilincinde olmalı bütün Galatasaraylılar.

Burak Eren / Cihan Şerbetçioğlu ikilisi denildiğinde akıllara transfer yazıları gelir, birkaç tane de örnek paylaşayım;

https://www.sportifcumleler.com/2010/01/thomas-hitzlsperger.html https://www.sportifcumleler.com/2009/11/galatasarayda-her-sey-hazr-ressam.html https://www.sportifcumleler.com/2009/12/defansmzn-yeni-chefi.html

O dönem için müthiş okunan yazılardı. Bu zamanlarda tek başıma yazıyor gibi görünüyorum ama işin altyapısında olan isimlerden birisin yine. Ne dersin bu isimler için, özlüyor musun o zamanları? Ya da şunu sorayım, seninle yazdığımız ama getirebildiğimiz bir futbolcu oldu mu?

Cihan Şerbetçioğlu: Özlemesine özlüyorum ama zaman dar olunca haliyle insan yarım yamalak işler yapmak istemiyor. Hem bu dönemde tüm bilgilere ulaşmak çok daha kolay. Bizim yaptığımız dönemlerde bilgi toplamak çok zordu. YouTube gibi yerlerde o kadar videolar yoktu şimdi ki gibi, oyuncuyu tarif etmek çok zordu. Simdi alt yapıdaki futbolcuların bile 10 dakikalık videosu var, altına iki cümle yazıyorsun ve analiz bu diyorsun. Onun için bizim emeğimiz çok daha özeldi.

Yazı yazıp da getirebildiğimiz bir futbolcu yok aslında. Ama aramızda konuşup da istediğimiz futbolcular geldi tabi. Koray Günter, Tolga Ciğerci bunlara örnek. Yalnız hoca konusunda daha yüzdeliyiz :)

Skibbe'yi anmadan geçemem, özellikle o dönem seninle ortak heyecanımız vardı. Beğendiğimiz bir teknik adam ve o dönemin 4-2-3-1'in hücum keyfini bir daha yakalayamadım. Koruyamadık Skibbe'yi, belki de bizim tecrübesizliğimiz. Skibbe ve o günler için ne dersin?

Cihan Şerbetçioğlu: Skibbe iyi bir antrenör ve eğitmen ama Galatasaray teknik direktörlüğüne bunlar yetmiyor. 4-2-3-1'i çok iyi oynasak da hamle konusunda kısıtlı kalıyordu. B planı yoktu ve yönetim, futbolcular tarafından ezilmeye çok müsaitti ki nitekim ezildi. Kocaeli maçındaki ihaneti herkes biliyor ve ben o ihaneti asla unutmayacağım. Zaten o dönem ki futbolcuların, Skibbe yerine gelen Bülent Korkmaz ile pozları ortada ve maçta yaşananlar malumunuz. Skibbe'yi her şeye rağmen iyi anacağım. Yolu açık olsun, güzel adamdır..