Seyreyle maziyi #40; Geçmişe inip "şöyle / böyle olsaydı" diye düşünmeyi çok severim

"Keita ile ilgili şu anda bir yorumum yok. Ama uğraşılıyor. Keita beğendiğim, sevdiğim, Galatasaraylıların da istediği bir oyuncu ama şartlara bakıyoruz"

Geçmişe inip "şöyle / böyle olsaydı" diye düşünmeyi çok severim. Keita olayı da biraz öyle, Fatih Terim'in 3. döneminde transfer olması olası bir futbolcuydu. Engin Baytar'la birlikte "görüşmelere başlandı" diye kap bildirimi yapılmış ama transferi gerçekleşmemişti. Gelse çok şey değişir miydi bilmiyorum. Tek diyeceğim şu olur, Fatih Hoca'nın elinde heyecan verecek bir futbolcu izlerdik.

Keita'nın Galatasaray sonrası kariyeri kayıp aslında. Katar günleri o kadar parlak geçmedi ve gerçek anlamda çakıldı diyebiliriz. 2 sezon sonra serbest kaldı ve kulüpsüz kaldı, devamında Macaristan Ligi takımlarından Honved'le imzaladı, oradan Endonezya'ya gitti derken futbolu bıraktı. Galatasaray'da ise iyi bir dönem yaşadı, taraftarların en sevdiği isimlerden olmuştu ve izlerken heyecanlanıyorduk.

Keita gelene kadar da bu tarz bir isme hasrettik. Gerçi Keita sonrası da bu hasret dindi diyemem. Fatih Terim'le birlikte iyi bir takım olduk, işleyen, güçlü düzenimiz vardı. O süreçte fazlasıyla iddialı transferlerimiz de oldu. Tek fark şu, bu tarz bir kanat gelmedi. Amrabat'dan bu anlamda beklenti olsa da altını doldurdu diyemem. 

Keita'nın Galatasaraydan ayrılığına da anlam verememiştim. Gönderilmesi için bir sebep olduğunu düşünmüyorum. Rijkaard'lı ilk sezonun hayal kırıklığı doğru olsa da o sezonun heyecan veren yegane ismi Keita'ydı. Biz ise onu sadece 1 sezon sonra aldığımız paraya Katar'a yolladık. Devamında da arkasını dolduramadık, o zihniyetle bu beklenmiyordu zaten.

Galatasaray formasıyla ligde 27 maçta 5 gol 12 asistten bahsediyoruz. Avrupa Ligi'nde ise grup aşamasında 8 maçta 2 gol 2 asist, elemelerde 3 maçta 3 gol. Atletico Madrid serisini hatırlayın, forveti olmayan o takımı Keita sırtlamıştı. 2011 - 2012 sezonu yaz döneminde Keita gündem olunca doğal olarak heyecanlandım. Özlemiştim çünkü, yeri dolmamıştı.

Keita transfer edilmiş olsa Riera'nın transfer durumu değişebilirdi. Keita'yla yabancı hakkını dolduracaktık diye biliyorum. Arda Turan da ayrılmıştı, o kanadı Keita'yla doldurma düşüncesi olmuş olabilir. Keita'nın menajeri kandırdı bizleri, hikayenin özeti de bu. Kiralık olarak getirebilirim dediğini biliyorum, kap açıklaması da bunun üzerine geldi. Sonra karşımıza ciddi bir bonservis bedeli çıkınca vazgeçtik. Sezon ortasında ise Shaqiri transferi gerçekleşmeyince Keita yine gündem olsa da bu sefer hoca istemedi.

Muslera

Eboue Ujfalusi Semih Balta

Keita Melo Selçuk Çolak

Necati Elmander

Şöyle bir kadro oluşabilirdi diyelim. Tek fark var, Engin Baytar yerine Keita'yı yazmış oldum. Riera bu durumda transfer olmazdı, ertesi sezon sol bek gündemi değişirdi. Belki de hayırlısı olmuş deriz, hele ki Keita'nın büyük düşüşünün ardından. Toparlayabilirdi de, aşırı yetenekliydi ve hoca da böyle isimlerden verim almasını bilir. Keşke hiç Galatasaray'dan ayrılmasaydı diyorum..