SC nostalji #94; Yasin Öztekin

Giderken bir teşekkürü hak ediyor. Çoğunlukla eleştirdiğimiz bir isim olsa da geriye dönüp bakınca Galatasaray günleri "kendi adına" o kadar da kötü değildi. 148 maçta 31 gol 30 asistlik bir performanstan bahsediyoruz. İyi ya da kötü, bu adamın kazanılan başarılarda bir şekilde payı vardı. Yine de ayrılığı doğal ve alınması gereken bir karardı.

Transferine büyük bir anlam verememiştim. O sezon başlangıcında yapılan transferlerle de öyle şişen bir kadromuz olmuştu ki 30 - 32 kişilik oyuncu gruplarından bahsediyorduk. Türkiye'ye önemli bir potansiyel olarak gelmiş ve Gençlerbirliği performansıyla adından konuşturmuştu. Sonra büyük beklentilerle Trabzonspor'a gitti ama tutunamadı. Kayseri Erciyesspor'da ise yeniden ayaklandı ve Galatasaray'a adım attı. 

Galatasaray'daki yükselişi Hamza Hamzaoğlu'yla başlar. O sezonun devre arasında takımdan gönderilmesi söz konusuyken kalmayı başardı ve sezonun 2. yarısında gösterdiği performansla da şampiyonluğun x faktörü oldu. Bugün Donk için söylediklerimizin fazlası o dönem Yasin Öztekin için geçerli. Onun adına zirve performanstı ve ilerisi adına beklentileri bu anlamda yükseltti. Düşüşü ve beğenilmemesi de o zirve performansın ardından yaşananlarla oldu.

Sonrası ise Galatasaray'ın kötü dönemleri. Rotasyonda en çok şans bulan isimlerden oldu, o sürede golleri ve asistleri de var ama her zaman daha fazlasını istedik. Oyunu biraz da kendine yönelikti, çalım ya da şut atmayı seven bir isim, ısrarla kaleyi zorlayan bir tarzı var. Biten sezon haricinde şans bulduğu tüm sezonlarda 10 gol sınırını zorlasa da takımı yükseltme anlamında o kadar iyi bir isim değildi.

Böyle bir futbolcudan iyi rotasyon olmasını beklersiniz. Onun da formayı kaptırması ve rotasyona geçmesi uzun sürmedi. Verdiği etki ise daima aynı çizgide kaldı, ta ki bu sezona kadar. Tudor'la yıldızı pek barışmadı, Fatih Hoca geldikten sonra ise ilk etapta şans bulsa da beklentinin uzağında kaldı. Aşama kaydeder, büyür diye beklenen isimlerdendi ama bulduğu tüm şansa rağmen buna iyi cevap veremedi. 

Haliyle de sözleşmesi bittiğinde takımdan ayrılması kaçınılmaz oluyor. Yaşı da 31 oldu ki gençleşme hareketinde bir değişim gerekiyordu. Teşekkürü hak ediyor tabii, hiç bir şey için değilse bile ilk sezonu gelen şampiyonlukta verdiği katkı için. Türkiye'de adı Beşiktaş gibi bir takımla da anıldı, Avrupa'da da takım aradığı söyleniyor. Kendisi hakkında hayırlısı olmasını diliyorum..