Şampiyonluğu ilan ettikten sonra Fatih Hoca'nın x bir programa çıkmasını bekliyordum. Hocanın en önemli geleneklerinden biridir bu. Çok fazla dolaşmaz, 1-2 programla hem şampiyonluğu hem de gelecek planlarını anlatırdı. Bunu yapmadı, biz de bu durumu Uefa kararını beklemeye başladık derken karar gelmesine rağmen yine sessiz kaldı.
Meğer plan başkaymış. Hoca yenilikleri çok seviyor, teknolojiyi de en ince detayına kadar kullanır. Sosyal medyada daha aktif görüyoruz kendisini, son hamlesi de Instagram'da yaptığı yayın oldu. Birkaç gün önce Florya'da çalışmalar başlamıştı, şimdi de geleceğe dönük mesajlarını almış olduk. En azından belirsizlik bitti, bazı sorular cevaplandı. Hocayı da özlemişiz.
''Gençlerbirliği maçında çok üzüldüm. Maçı tekrar seyredince daha da üzüldüm. Taraftarlarımız o maç sonunda öyle bir iş yaptı ki, üzüntümüzü daha çok çalışmaya çevirdik, daha da hırslandık.''
Kırılma noktasıyla başlayalım. Gençlerbirliği deplasmanı her anlamda kırılma noktası. Deplasman fobisi mi bilmiyorum ama sahada kötü bir görüntü vardı. O gün maçı berabere bitirsek dahi lig son haftaya kalmayacaktı mesela. Kaybettikten sonra şampiyonluk için "acaba" denmeye başlamıştı ki taraftarın takımı karşılayışı, hocanın takım otobüsündeki yüz ifadesi bizleri yeniden umutlandırdı. Devamında tulum çıkardık zaten.
''İsim uydurma sezonu başladı. Bizim yanımızdaymış gibi davranan, takipçi sayısını arttırmak isteyen, duyumculuk adı altında adını duyurmaya çalışanlar var. Milik, Bennacer, Nuri Şahin, Imbula ve Bacca gibi isimleri uyduranlara selam gönderiyorum buradan."
Asıl beklenen konu bu. Transferler ne olacak, yeni yapılanma hangi ölçüde gelişecek gibi sorular var. Bahsi geçen çoğu ismin gündemimizde dahi olmadığını öğrendik. Basına alıştık, konu o değil. Sosyal medya çok büyük sorun. Duyumcu adı altında yeni yeni hesaplar ortaya çıktı ve ortalığa isim atıp insanları galeyana getiriyorlar. Maalesef bazı takipçiler de bunlara inanıyor ve takip ediyor. Soru / cevap yapıyorum mesela, oradaki sorulara kadar musallat oluyorlar. Çoğunu engelledim, umarım hocanın bu mesajı onlar üzerinde etkili olur. İfşa edeceğini de söyledi ki umarım yapar.
"Elimizi kolumuzu bağlayan maddeler var, rahat değiliz. Şartlar ne olursa olsun yapabileceklerimiz var ve elbette yapacağız. Bunu herkesin bilmesini isterim. Galatasaray'a yakışan budur."
En baştan beri yazıyorum. Beklentiyi en alt seviyede tutmak ve hocaya güvenmek gerekiyor. Uefa ile bir anlaşma var ve kısıtlamalar belli. Ya birilerini satacağız ve kaynak oluşturacağız, ya da imkanlar dahilinde hareket edeceğiz. Bu tarz kısıtlama durumlarında futbol aklı devreye girer ve gerek ikili ilişkiler, gerek scout ekibi konuşulmaya başlar. Bonservisi olan isimleri kafadan unutun derim, serbest statüde veya kiralık yapılacak hamleler hedef olacaktır. Zamanımız var, asla telaş edilmemeli.
"İhtiyacımıza ve takım uyumuna göre bazı isimler için çalışıyoruz. Artık mümkün olduğunca sizi açık şekilde bilgilendireceğiz. Benim hoşuma giden isimler de yazılıyor. Ah keşke olsa da hemen alabilsek ama öncelikle mevcut şampiyon kadromuzu korumak istiyoruz."
Ciddi teklif olan her isim ayrılabilir, bunda bir şey yok. Ama şu isimler satılığa çıktı tarzında düşünce de yanlış. Belhanda'nın piyasa yapması bekleniyor, Gomis'in Çin'e gitmesi umut ediliyor gibi söylemlerden bahsediyorum. Tabii ki iyi teklifler karşısında hayır demek imkansız ama öyle teklifler yoksa da "bu adamlar satılık" diye gezmiyoruz. Ya da bu isimler asla değersiz değil, bunu anlamak lazım. Bu isimlerin üzerine yapılabilecek hamleler esas hedef. Gitmeyen hiç kimseyi gitmiş gibi düşünmeyin..
Kırılma noktasıyla başlayalım. Gençlerbirliği deplasmanı her anlamda kırılma noktası. Deplasman fobisi mi bilmiyorum ama sahada kötü bir görüntü vardı. O gün maçı berabere bitirsek dahi lig son haftaya kalmayacaktı mesela. Kaybettikten sonra şampiyonluk için "acaba" denmeye başlamıştı ki taraftarın takımı karşılayışı, hocanın takım otobüsündeki yüz ifadesi bizleri yeniden umutlandırdı. Devamında tulum çıkardık zaten.
''İsim uydurma sezonu başladı. Bizim yanımızdaymış gibi davranan, takipçi sayısını arttırmak isteyen, duyumculuk adı altında adını duyurmaya çalışanlar var. Milik, Bennacer, Nuri Şahin, Imbula ve Bacca gibi isimleri uyduranlara selam gönderiyorum buradan."
Asıl beklenen konu bu. Transferler ne olacak, yeni yapılanma hangi ölçüde gelişecek gibi sorular var. Bahsi geçen çoğu ismin gündemimizde dahi olmadığını öğrendik. Basına alıştık, konu o değil. Sosyal medya çok büyük sorun. Duyumcu adı altında yeni yeni hesaplar ortaya çıktı ve ortalığa isim atıp insanları galeyana getiriyorlar. Maalesef bazı takipçiler de bunlara inanıyor ve takip ediyor. Soru / cevap yapıyorum mesela, oradaki sorulara kadar musallat oluyorlar. Çoğunu engelledim, umarım hocanın bu mesajı onlar üzerinde etkili olur. İfşa edeceğini de söyledi ki umarım yapar.
"Elimizi kolumuzu bağlayan maddeler var, rahat değiliz. Şartlar ne olursa olsun yapabileceklerimiz var ve elbette yapacağız. Bunu herkesin bilmesini isterim. Galatasaray'a yakışan budur."
En baştan beri yazıyorum. Beklentiyi en alt seviyede tutmak ve hocaya güvenmek gerekiyor. Uefa ile bir anlaşma var ve kısıtlamalar belli. Ya birilerini satacağız ve kaynak oluşturacağız, ya da imkanlar dahilinde hareket edeceğiz. Bu tarz kısıtlama durumlarında futbol aklı devreye girer ve gerek ikili ilişkiler, gerek scout ekibi konuşulmaya başlar. Bonservisi olan isimleri kafadan unutun derim, serbest statüde veya kiralık yapılacak hamleler hedef olacaktır. Zamanımız var, asla telaş edilmemeli.
"İhtiyacımıza ve takım uyumuna göre bazı isimler için çalışıyoruz. Artık mümkün olduğunca sizi açık şekilde bilgilendireceğiz. Benim hoşuma giden isimler de yazılıyor. Ah keşke olsa da hemen alabilsek ama öncelikle mevcut şampiyon kadromuzu korumak istiyoruz."
Ciddi teklif olan her isim ayrılabilir, bunda bir şey yok. Ama şu isimler satılığa çıktı tarzında düşünce de yanlış. Belhanda'nın piyasa yapması bekleniyor, Gomis'in Çin'e gitmesi umut ediliyor gibi söylemlerden bahsediyorum. Tabii ki iyi teklifler karşısında hayır demek imkansız ama öyle teklifler yoksa da "bu adamlar satılık" diye gezmiyoruz. Ya da bu isimler asla değersiz değil, bunu anlamak lazım. Bu isimlerin üzerine yapılabilecek hamleler esas hedef. Gitmeyen hiç kimseyi gitmiş gibi düşünmeyin..
ismi geçen futbolcular bize uygun daha iyilerini zaten alamayız daha kötüleri bize asla yakışmaz neyi planlıyoruz,neyi yapmak istiyoruz merak ediyorum,cengiz yönetiminde şu an hiçbir branşta yaprak kımıldamıyor,şunu unutmayalım fatih terime transfer borçlu mustafa cengiz çünkü gelir gelmez yaptıkları ilk iş ndiayeyi satmak oldu hocayı orta sahasız bıraktılar, hoca da kenara atılmış oyuncularla şampiyon oldu,11 e minimum 2-3 transfer gerekiyor ve bu transferleri yapmalı yönetim herşeyi seferber edip
YanıtlaSilBilmiyorum ben de ve bekleyip görmek dışında bir şey gelmiyor elimden.
SilHoca acı gerçeği söyledi maliyetli transfer YAPILMAYACAK... zaten doğrusuda bu kısa vadede başarılı olacağız diye uzun vadede kulübü batırmaya gerek yok...
YanıtlaSilHocanın ilk dönemini hatırlayın adı duyulmamış adamları getirdi ve UEFA kupası geldi şampiyonluklar geldi, hatta o takım Dünya kupasında 3. bile oldu...
Şimdi bazı arkadaşlar yıldız olmadan başarı mı olur diyodur onlara şöyle diyim futbol takım oyunudur. takım olan kazanır, bi östersund veya izlanda milli takımını düşünün yada iyi oyunculardan kurulu arjantin gibi takımları esas olan takım olmak...
Mesela N'diaye'yi 7,5 m. aldık oysa o adamı 7,5 m almak değil başarı 300 bine almak başarı, bunun gibi en az 1000 tane adam vardır. Yada yıldız oyuncuları düşünün çoğu keşfedilmeden önce yıldız falan değildi. Ki kimya mı yetenek mi dersek....
Bunu takip eden herkes söylüyordu. Ben de çokça kez yazdım, maliyetli, büyük işler beklemeyelim. Mevcut isimleri de bu kadar kolay gözden çıkarmayalım. İyi teklif alan gider, öyle teklif gelmezse de bu isimler değersiz değil. Maliyetsiz ve kiralık şartları zorlarız.
Silİhtiyaç olan bölgelere bir iki tane maliyeti az olan transfer yaparak geçirelim sezonu yeter. Transferden daha önemli olan şey kadro uyumu bu sene o acıdan avantajliyız
YanıtlaSilKadroyu korumamız lazım bu söylediğinin olması için.
SilKadroyu koruyacağımizi dusunuyorum. Sözleşmeleri iyi futbolcuların gitmezler hatta kolay kolay.
YanıtlaSilGiden isimler olabilir..
SilHocanın kıymetini bilelim. Aradan 100 yıl geçse bile Türk futboluna böyle bir hoca bir daha gelmez.
YanıtlaSilBen de zannetmiyorum..
Sil