Fernando ve Maicon nerede diye sorulan sorular gün itibariyle son buldu

Fernando ve Maicon nerede diye sorulan sorular gün itibariyle son buldu. Tabii bunun nedeni konuyla alakalı kulüpten bir açıklama yapılmaması. Özel izinleri vardı ve takıma diğer arkadaşlarına göre biraz daha geç katıldılar. Fernando'nun büyük sakatlıktan dönüşü, Maicon'un ise geçtiğimiz yaz döneminde hiç dinlenememiş olması bunda etken.

Maicon'u bu kadar değersizleştirmeyi anlamıyorum mesela. Bence iyi bir stoper. Tarz noktasında hocaya pek yatkın olmasa da bu kadar da değersiz değil. Takımda kalması dahilinde ondan en iyi katkıyı almaya çalışacağız. Eminim ki Fatih Hoca da "kesinlikle gönderilsin" denemiştir. Talibi varsa gider ama hayal edilen gelirleri de kimse beklemesin.

Geçen sezon çok büyük bir bonservis bedeli verdik ve gün itibariyle o paranın yakına kimse yaklaşamaz. Maicon da o bonservis ederinde bir performans göstermedi. Ligin ilk yarısında her ne kadar iyi iş çıkarsa da bazı eksikler var, tramsferi de bu göze alınarak yapıldı. Hız konusu ilk sıraya yazılır, açık alanda yakalandığında rakibini yakalaması imkansızlaşıyor.

Sert bir stoper, havadan iyi, ayağı temiz, duran toplardan gol kovalamaya kadar farklı özellikleri var. Ligin 2. yarısında yaşadığı düşüşü de hiç dinlenmemesiyle alakalı. Bir sezonda 60 küsur maç oynadı, bu da yaşadığı düşüşte önemli etmen. Brezilya'da sezonu açmıştı, biz de yaz döneminde sezonu erken açtık derken nefes dahi alamadı. Bu anlamda da yeni kamp dönemine girerken Maicon'u mümkün olduğu kadar fazla dinlendirmek doğru karardı.

Kilo da vermiş. O da Feghouli gibi çalışmalarını reklam etmeyenlerden. Çok büyük umutlarım var diyemem ama takımda kalması halinde de maksimum katkıyı almak için çabalayacağız. Bu kadar kolay vazgeçmemek gerekiyor. Herkes "kesin gider" dese de durum öyle değil. En azından bu kadar değersiz bir adam değil.

Fernando'yu görünce ise insanın içini büyük bir huzur ve güven kaplıyor. Fernando'nun kıymetini kolay tarif edemem. Saha içinde takımın lideri olduğunu düşünüyorum. Takımın sigortası da, takımın sertliği Fernando'yla alakalı. Tudor onu "geriden top çıkaramıyoruz" diyerek stoperlerin arasına sokuyordu ki o işi de iyi yaptı. Fatih Hoca ise Fernando'yu 8 numara gibi kullandı, o da bu pozisyonda oynama alışkanlığı olmamasına rağmen iyi iş çıkardı.

Yeni sezonda 8 gibi kullanacağını düşünmüyorum. Belhanda'nın yanına bir orta saha isteği var, bu 2. bir Belhanda mı olur yoksa Badou Ndiaye tarzı tempolu bir isim mi bilmem. Her şartta Fernando'yu 6 gibi izlemeye başlayacağız. Stoperlerin arasına gömüleceğini sanmıyorum, ondan da mutlaka hücum katkısı beklenecek ve sürpriz çıkışlarını izleyeceğiz. Beşiktaş maçında attığı gol en büyük örnek, rakip ceza sahasına sık sık giren bir Fernando'nun da farkı büyük.

Buradan da Fernando'nun beklenenden uzun süren sakatlığına ve Badou'nun şok ayrılığına rağmen takımını bir arada tutan Fatih Hoca'ya tekrardan selam olsun. Şu ortamda gelen şampiyonluk sadece bir şampiyonluk değil. Çok daha başkası. Hocanın ustalık eserlerinden biri oldu..