10 Ekim 2019 Perşembe

3-5-2'de çok daha dengeli yerleşmiştik


Gençlerbirliği maçını geride bırakmak gerekse de o maçtan çıkarılacak birçok ders var. Elbette ki PSG maçının ardından böyle bir mücadele beklenmiyordu. Milli Takım arasına giriliyor diye de rotasyondan uzak duruldu. Oysa bu maç rotasyon kaçınılmazdı. Fatih Hoca da maç sonunda yanlış yaptım derken bunu söylüyordu.

Aslında rotasyon da değil konu. Bazı isimlerin mümkün olduğunca bu formayı giymemesi gerekiyor. Nagatomo ve Mariano'yu liste başına yazarız mesela. Bu oyunla herhangi bir alakaları kalmadı. Mariano ne kadar pas oyununa yatkın olsa da tempoyla alakası yok ve sırıtıyor. Nagatomo'nun da defansif aksiyonu var ama hücumdaki varlığı sıfır.

Nzonzi'nin temelini oluşturduğu bir pas oyunu var. Nzonzi gibi bir 6 numaranın transferi de "pas futbolu" üzerine yapıldı. Takım hareketsiz yalnız, bu sorun. Nzonzi'nin oyun aklı ne kadar yüksek olsa da kimse hareketli değil, herkes topu ayağına istiyor. Bu anlamda biraz Feghouli fark yaratsa da o da hazır değil.

Selçuk İnan mesela, konuşmayalım bile. Belhanda da aynı şekilde, çenesi kırıldığından bu yana piyasada yok. Gençlerbirliği karşısında topu ayağına istese bile ona yetişemeyen bir Belhanda vardı. Takım da sağ tarafta Mariano / Feghouli ekseninde paylaşmış ama bunun hücuma herhangi bir yansıması yok.

Andone yalnızları oynuyor, besleyen yok. Falcao gibi de pas oyununa katılacak bir isim olmadığından iyice koptu. Babel aynı şekilde, çok hareketsiz. Tek tek sayma işine girersek de Muslera, Donk, Marcao ve Nzonzi dışında kimse iyi değil. Galatasaray bu sayede gol yemiyor, hücumdaki varlığıyla da gol atamıyor. Dengesi bu.

Gençlerbirliği karşısında 4-3-3 var ki herkes sola yatmış. Nzonzi / Belhanda aynı hizada, sağda büyük bir Feghouli / Mariano yalnızlığı var. Solda da Andone, Babel, Selçuk İnan gibi isimler kümelenmiş. Takımın yerleşiminde de çok büyük problem var. Oysa 3-5-2'de çok daha dengeli yerleşmiştik, keşke ısrarcı olsaydık.

7 yorum:

  1. 3-4-1-2 şeklinde oynar terim bunu.. ve böyle olursa ileride falcao - andone(babel) olacağını düşünürsek, 10 numara pozisyonunda kesinlikle feghouli olmalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fark etmez, düzen değişsen de gerisi önemli değil. Rakamlara çok takılmıyorum.

      Sil
  2. Hoca genis kadrodan daha fazla yararlanmali. Sadece oyuna sonradan girme amacli degil, ilk 11'de gørmek lazim bircok yedek ismi. Ben hala Jimmy Durmaz bir lig macinda 90 dakikada ne yapabilir henuz gørmedim. 20 dakika oyunda kalmakla 90 dakika kalmak ayni degil. Herkes Emre Mor ve Bayram gibi hiziyla temposuyla oyuna direkt ekti etmez girirgirmez. Jimmy, Taylan, Emre Tasdemir, Atalay. Bunlari ilk 11'de mac basindan gørmek lazim oyuna katkilarini. Resmi maclarda oyuncular hazirlik macina gøre daha ciddi oynarlar. Denemek lazim. Mumkun oldugunca herkesten katki alinmali. Sampiyonluklar bøyle gelir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Malatya maçı berabere bitmesine rağmen güzel sınavdı, devamını getiremedik.

      Sil
  3. 3-5-2, 4-3-1-2 diamond veya 3-4-1-2 sistemler elimizdeki oyuncu grubuna daha yatkın gibi. Ben hala Fatih Hoca'nın kafasında hayal ettiği ya da görmek istediği Galatasaray'ın ne olduğunu merak ediyorum. 2017'nin aralığında geldiğinden beridir yaklaşık 2 sene olacak. Geçen sene bu zamanlar bize ocak - yaz hatta gelecek ocak'a kadar müsade edin demişti. Aynı açıklamayı Gençler maçından sonra da yaptı. Ocak'ı işaret etti. 17 oyuncu almış. Bir sürü oyuncu gitti. Daha da gidecek gibi. Mariano, Nagatomo, Belanda hatta belki Fegholi gidecek gibi görünüyor. İstediğimiz oyuncuları alamıyoruz, bunun için işi gücü bırakıp oyuncu satmalıyız diyor. Belhanda'yı hoca getirmedi. Tudor zamında alınmıştı. Ama hoca da geldiğinden beri banko oynatıyor. Anahtar oyuncum demişti Brüj maçı öncesinde. Acaba 10 milyon eurosu olsa 2,5 yıl önce belandayı mı alırdı başkasını mı?
    Hoca nasıl bir GS kurmak istiyor? Ne oynatmak istiyor? Nasıl bir mantalite, diziliş ve sahaya yayılım istiyor? Ben 2 yıldır bakıyorum, sadece kafası karışık tamamen günün şartlarına göre hareket eden bir teknik adamlık görüyorum. Hele bu yıl. Yaz döneminde radikal değişim yaşadık. Sadece orta sahaya 3 tane çok kritik yabancı alındı. Babel, falcao, andone, seri, lemina, nzonzi 6 direk 11 oyuncusu demek.
    Pas futbolu derken ne kastediliyor? kısa ve seri paslarla, topun tempolu bir şekilde hızlıca çevrilip aniden boştaki ters kanattaki adama oynandığı oyun mu? Bunu dünyada benim bildiğim bir tek Barça yapabildi onlar bile artık yapmıyor. Bunu yapabilmen için 1 milyar dolarlık bir takım kurman lazım. 3 sene de uğraşman lazım. Çünkü futbolda en zor iş ayağa pas atmaktır. üstelik bunu büyük bir baskı altında çok hızlı ve accurate şekilde yapmak daha zor. Bunun için 100 milyon ueroluk adamlar gerekir. Ayrıca buna ne gerek var ve nereden çıktı? Fatih Terim'in teknik adamlık stilini tek kelime ile tanımlarsak; o kelime PRES olurdu. Dünya literatüründe henüz gegen diye bir şey yokken, Klopp daha vitaminken bu adam önde baskının, presin, ani baskın sonucu top çalmanın, temponun kitabını 20 sene önce yazmış ve bizzat pratik etmişti. üstelik bunu yerel ligde değil UEFA kupasında ciddi takımlara karşı da test etmiş bir hocaydı. O takımdaki her bir oyuncu bizzat kendi eseridir. Fatih hoca hem iyi bir taktisyendir hem iyi bir oyuncu geliştirme ve potansiyelini bulma hocasıdır. Ayrıca da doğuştan 'winner'dır. Şimdi dünyada zaten herkes 3-4 pas ile kaleye inme, geçiş oyunu tempo ararken nerden çıktı bu pas oyunu?
    Hoca etki altında mı? birileri kafasına mı girdi?Levent bilmem ne akademisyen arkadaşın zihni sinir işleri mi bunlar?Yani bu soluyla adam öldüren bir boksöre sakın solunu kullanma sağını kullan diye telkin etmek gibi bir şey. Tempo, baskı, balata, sobalama, odunlama, rakibe dayak atarak, kuvvetle, tempo ile döverek yenme bizzat adamın ruhunda can bulan karakterine işlemiş ve ordan tüm Galatasaray taraftarının benliğine sarı ve kırmızının rengine vahşiliğine işlemiş ve bu kadar yakışan bir oyunu bırakıp bu safsatalarla zaman kaybetmenin manası yoktur.

    YanıtlaSil
  4. devamı ...

    Bana kalırsa bu kadro hatalı kurulmuş bir kadrodur. Önce bu gerçeği kabul etmek lazım. Bu kada yaşlı, ağır, statik oyuna alışmış, atarlı giderli olmayan oyuncularla benim dediğim oyun oynanmaz. Ama eldeki en azından genç, aç, diri, daha hızlı ve tempo yapacak ama nispeten tekniği zayıf oyuncular kullanmanın vakti geldi.
    Sağından solundan fırıldak gibi kaçan ömer, şener, emre mor, taylan olursa seri ve nzonzi gibi klas ayaklar bunların ister koşu yoluna ister ağzına o pası bırakır. Sen yeter ki koşacak, basacacak, ileri geri körük gibi çalışacak 5-6 tane asker adam bul. Takımda babel, feg, seri, nzonzi , falcon gibi ayağına mahir adam çok. Oyunu zaten rakip ceza sahasına yıkmayı başardığında bunlar işi bitirir.
    Hocanın hem kadro seçimlerini hem de oyun sistemini, mantalitesini ve dizilişleri yıkıp yeniden yapması lazım. Winner adamların içinde yıkıp yeniden yapma özelliği hep vardır. Hocanın bitmeyen ateşine ve pragmatizmine güveniyorum. Kimseyi dinlemesin özellikle o teorisyen akademisyen kılıklı pratikten uzak tipleri. Hislerine güvensin yeter.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 3lü savunmalarda daha iyi diziliyoruz. 3lü savunmada stoper rotasyonu sorun olsa da beklerden biri oraya devşirilebilir. Forvet rotasyonu güçlü, orta sahada kalabalığız. Israr edilmeli bu kurguda.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir