6 Kasım 2019 Çarşamba

Bazı Galatasaray taraftarında bitmeyen bir Badou Ndiaye aşkı var


Bazı Galatasaray taraftarında bitmeyen bir Badou Ndiaye aşkı var. Medyada gazlıyor tabii bunu, ısrarla Galatasaray'la adının anılmasını sağlıyor. Takımda tutulacak olsa tutulurdu, geçen sezonun 2. yarısı ne çabuk unutuldu. Bir ara maç kadrosuna dahi giremeyecek durumdaydı. Tartışmasız olarak geçen sezonun en büyük hayal kırıklığı.

Kendi sahamızdaki Lokomotiv Moskova maçı dışında "şu maç iyiydi" diyebileceğim bir maç yok. En azından aklımdan çıkmış. Oysa transfer döneminin ilk gününden bu yana konuşuyor ve sabırsızlıkla bekliyorduk. Ben de yazmıştım, ara taşı gibi görüyordum. Badou Ndiaye'yle birlikte parçalar tamamlanacak diye bekliyordum.

Fatih Hoca'nın futbol düzeninde, Badou Ndiaye gibi tempolu isimlerin büyük önemi var. Oyunun iki yönünü oynayacak, tempodan bir an olsun vazgeçmeyecek futbolcular gerekiyor. Bugün Seri değil de Lemina'nın olmazsa olmaz oluşu da bundan. Badou Ndiaye'den de çok daha iyisini beklesek de o görüntüyü vermedi.

Galatasaray'a transfer olduğunda da olağanüstü bir durumda değildi ama görüntüsü iyiydi. Tabii biraz da Tudor'un Badou Ndiaye'yi orta saha derinliklerine çekmesiyle alakalı durum vardı. Fatih Hoca geldiğinde tam yükselecek derken satıldı. Güzel de kazandık. Transfer olduğundaki "asla zarar etmeyeceğiz" söylemim de doğrulandı.

Badou Ndiaye, bugünlerde de kötü durumda. Stoke City formasını giymeye devam etmekte ve şu an Championship'de son sırada yer alıyorlar. Badou Ndiaye'nin de kötü performansı konuşuluyor, geçen sezonun da gerisine geldi. Haliyle de özlemle anılacak, gelmesi gereken bir futbolcu olduğunu düşünmüyorum. Tarzına aldanmamak gerekiyor, geçen sezon o hatayı yaptık.

16 yorum:

  1. Kariyerinin ilk kısmının büyük çoğunluğunu 10 numarada oynamış bir adamı inatla 6 numaraya evirmeye çalışırsan sonuç böyle oluyor. Osmanlıspor'da oynarken 10 gol 10 asist bandında gezen bir oyuncuydu. Defansif aksiyonu bir 10 numara için iyi ama bir 6 numara için çok akılsızca, çünkü ölümüne pres yapıp arkada boş alan bırakıyor.

    Hoca bunu fark edince zaten umudu kesti ve tribüne yolladı, ki geçen sene şampiyonluğun yolunu açan karar da bu oldu. İstediğini hiç ama hiç sanmıyorum. Tarz olarak aradığımız oyuncunun N'diaye, Mensah gibi oyuncular değil de fakir Kante/Makelele'si olduğunu düşünüyorum. Orta sahada agresif ve tempolu bir oyuncu eksikliği bariz. Ama bu oyuncunun defans aksiyonunu biraz daha akıllı yapması gerekiyor. Beklerin değişimiyle 4-2-3-1'e dönebilirsek ligi silip süpüreceğimize hala inancım var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mensah daha farklı, o teknik özelliğiyle daha ön plana çıkar. Badou daha mücadeleci ama Osmanlı dönemi gerçekten de 10'a daha yakındı ve tabela yapardı. Geldiğinde bunu ben de işaret etmiştim. Farklı kullanıldı, yıllar içinde de düştü.

      Sil
    2. Farklı oyuncular tabii, ama defansif profil olarak yanlış oyuncular olduğunu belirtmek için aynı kefeye koydum. Badou defansta alan boşaltan, Mensah ise oyuncu takibine bile tenezzül etmeyen bir orta saha. Elimizde Mensah'ın iyisi Lemina var zaten :)

      Sil
    3. Mensah ofansif karakterli fazlasıyla, sadece öne oynamayı düşünüyor.

      Sil
  2. Bence bu aşkın sebebi izleyenin uykuya dalmasını sağlayan düşük tempomuz ve dikine oynayamayışımız. Haliyle Badou da dikine çıkış ve temposu ile akılda kalan bir isim olunca aşk depreşiyor ama evet nostalji bence de...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaldı da o özelliklerinin bir etkisi olmadı ki :(

      Sil
  3. insan eldekileri görünce istemiyor da değil. geçen sezon hayal kırıklığıydi ama form tutarsa iş yapar. lemina-ömer ikilisini övdük rize maçında. lemina-ndiaye ikilisi ve arkalarinda seri ya da nzonzi fena olmazdi. ya da 4-4-2'de lemina-ndiaye merkezi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben istemiyorum, form tutabileceğine de pek inanmıyorum. Geçen sezon dev hayal kırıklığıydı.

      Sil
  4. tudor 4-2-3-1 oynatıyordu orada işini yaptı ndiaye ve transfer oldu.
    terim garip biçimde 4-2-3-1 den nefret ettiği için 4-3-3 te denedi ve olmadı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tudor döneminde de sezona iyi girmiş, sonrasında düşmüştü. Garip bir biçimde her yazıda bir Terim nefreti kusayım tavrı var, asıl olay bu :)

      Sil
    2. Sevgili Burak Eren haddim olmayarak bir eleştiri yapacağım. Her Tudor gördüğünüz de saldırmaya başlıyor ve bu durumu Terim nefreti olarak adlandırıyorsunuz. Aslında sizin yaptığınız Tudor nefreti yapmak.
      Tudor u gömerek Terimi yüceltmiyor aksine daha da dibe gömüyorsunuz.

      Fatih Terim gibi bir ismin bu şekilde aklanmaya ihtiyacı yoktur.
      Neredeyse Tudors reklamı alan Trabzonspor un bunu Fatih Terim e komplo yaptığı şeklinde yazacaksınız. Bu tarz sizi ne yazıkki antipatik göstermekten başka etkisi yoktur.
      Umarım bu dediklerimi dikkate alırsınız. Sizi severek takip eden Samsundan takipçiniz Emir Erel

      Sil
    3. Dilediğin eleştiriyi yapabilirsin, saygım var. Tudor görmeyi adlandıramıyorum sadece, kötü olanı sevmeyi bu bloga yakıştıramıyorum. Fatih Hocayı aklamak benim haddim değil, Galatasaray dediğin tarihin yüzde 60'ı sadece bu adam. Abartmışsın olayı, Udinese izlemeni öneririm.

      Sil
    4. aynı şeyi yine yapıyorsunuz. Hala Tudor u gömme çabaları. "Udinese'yi izlemeni öneririm. " ne diyeyim Galatasaray'ı izliyorum ondan daha kötü takım olamaz mı diyeyim, Udinese bu kadar transfer yapmış mı ki diyeyim, Udinese şampiyonluğa koşan takımdı da Tudor mu engel oldu sanki mi diyeyim. Hangisini diyeyim sen söyle.

      Sil
    5. Tudor kim ki ben onu gömmeye çalışayım :) Tablo ortada zaten, konuşmaya gerek yok. Tudor sevdası Karabükspor'da olur, burada farklı işler olaylar.

      Sil
  5. Daha da kötüsü Tudor aşkı var :(

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir