Olabildiğince yakın nostalji diyoruz ve en mutlu olduğumuz anlardan birine gidiyoruz. Yıllar sonra, Fenerbahçe'yi deplasmanda 3-1 yendiğimiz maçı detaylıca hatırlamak istedim. Bunu da soru / cevap gibi yapıp, işin biraz daha teknik kısmına değinelim. Bu noktada da Furkan Buğra Yolcu (@fbugrayolcu1) bizleri kırmadı. Bu maçın üzerine farklı yazılar da gelir, önemli bir gündü. Hele ki maç hazırlığı ve teknik noktada Fatih Hoca'nın imza işlerinden.
Onyekuru ve Falcao'nun durumlarını maç öncesi tartışıyorduk. 2'si de tam anlamıyla hazır değildi ve bu maçta ilk 11 başlamaları soru işaretiydi. Maçın geneline bakınca da sahada olmalarının önemi ortaya çıkmıştı. Özellikle de Falcao'nun Onyekuru'ya açtığı alanlar oldukça işimize yaradı. Sence de Galatasaray hücumundaki farkı bu mu sağlamıştı?
Furkan Buğra Yolcu: Onyekuru ve Falcao herkesin kafasında acabaydı o maç öncesi ancak ne kadar önemli ve değerli
parça olduklarını maçta bir kez daha gösterdiler. Gerçekten galibiyette en önemli paylara sahiptiler
diyebilirim. Çünkü ilk dakikadan 100. Dakikaya kadar boş alanlara koşan, savunmayı bozan, kendi sol
bekine yardıma gelen bir Onyekuru vardı ki belki de kimse ondan bu kadarını beklemiyordu. Keza
Falcao aynı şekilde çok önemli bir star olduğunu ve o futbol aklının hala elit seviyede olduğunu biz
izletti. Belki toplu oyunda çok yoktu ancak stoperleri kendine çekmesi olsun, geriden koşu yapan
arkadaşlarına alanlar yaratması olsun ve 80.dakikada -çoğu ismin o atmosferde ayağı titrer- penaltıyı
büyük soğukkanlılıkla gole çevirmesi olsun derbinin kilit ikilisiydiler diyebiliriz.
En önemli hamle de, Lemina'nın yokluğunda Seri'nin 6 oynaması, Belhanda / Ömer Bayram 2'lisinin onun önünde yer alarak 4-3-3'e dönülmesi gibiydi. Ligin 2. yarısında bu maça kadar da 4-2-3-1'le devam ediyorduk. Bu yapıdaki 4-3-3'e dönüşü nasıl yorumladın ve maç özelindeki etkisi sence ne düzeyde olmuştu?
Furkan Buğra Yolcu: Bu maç özelinde kadroları görmeden önce ben böyle bir diziliş bekliyordum açıkçası. Çünkü
Fenerbahçe sezon boyunca kanatlardan çok merkezden getirdiği toplarla rakibini boğan ve iç sahada
daha da efektif oynayan taraftı. Belki Gustavo olsa bu sistem o kadar işlemeyebilirdi ancak Gustavo
yokluğunda Ozan ve Tolgay ikilisinin -belki de ilk kez beraber oynadılar- aksiyonları minimuma
indirmek hedeflenmişti ki çok net şekilde başarı da sağlandı. Ömer ve Belhanda oyunun iki yönünü de
çok iyi oynadılar ve özellikle Ozan’a rahat hareket şansı da vermediler ve Fenerbahçe’nin o
savunmadan topla çıkışlarını çok iyi kilitlediler. Tabi her şeyden öte merkezde sayıca da üstün olan
taraf Galatasaray’dı. Bununda ciddi şekilde etkisi oldu ve 3 oyuncu da çok iyi maç çıkarttı.
Fatih Hoca, maç sonunda Levent Şahin'e ayrı bir parantez açmıştı. Sonrasında öğrendik ki duran toplara kadar özel bir çalışma varmış. Bu maçta da ilk golü korner organizasyonuyla bulmuştuk. Bu maç adına en ince detayına kadar bir çalışma var diyebiliriz. Sen bu planı nasıl yorumladın ve gelecek adına ne gibi mesajlar verdi?
Furkan Buğra Yolcu: Uzun zamandır duran toptan gol attığımızı hatırlamıyorum. Ama dediğin gibi her detay çok iyi
analiz edilmiş ve en ince noktasına kadar çalışılmış. Dünya futbolunda artık her takım için duran
toplar çok önemli. Sevgili Serkan Akkoyun’dan bir not paylaşmak istiyorum duran topların ne denli
önemli olduğuna dair;
Dünya devleri bile duran toplar için haftalarca belki aylarca çalışmalar yapıyor. Bu yüzden
galatasaray’ın da bu tarz çalışmalar yapması ve bunları ilerletmesi ilerisi için umut verici. Takımda
buna uygun ayaklar ve bu toplara vuracak çok isim var. O yüzden böyle alternatif çalışmaların daha da
artmasını ümit ediyorum.
Luyindama'nın sakatlığı sonrasında o pozisyonda Donk'u kullanmak sanki farklı bir yapıya bizleri itti. Luyindama daha atlet, fizik olarak güçlü ve açık alanda da Di Maria gibi bir rakibi yakalayabilecek hıza sahip. Donk ise yine fizik özelliğiyle ön plana çıkabilen ama daha pasör, teknik ve geriden oyun kurabilen bir stoper oldu. Marcao'yla birlikte oynadıklarında da bu özellikleri takıma farklılık getirdi gibi. Hem Donk'un bu oyununu nasıl yorumluyorsun, hem de Luyindama döndükten sonra bizleri neler beklemeli?
Furkan Buğra Yolcu: Luyindama sakatlığı sonrası ciddi bir stoper arayışı var gibiydi ancak Donk orada çok ciddi bir
opsiyon olunca belki de transferden vazgeçildi. Donk yaşı ilerledikçe yeteneği de ilerleyen isimlerden
gerçekten. Ondan çok şey beklemezken o savunmanın en önemli isimlerinden oldu. Hem önde
oynayabilmesinden dolayı pasör özelliği büyük bir artı. Sakin kalıp topu dinlendirmeyi bilen ve sık sık
topla ön alana hareket edebilen bir isim olması onu değerli kılan birkaç şeyden biri aslında.
Luyindama fizik olarak daha diri ve güçlü fiziğiyle var olan bir isimdi. O döndükten sonra ben zaman
zaman 3’lü bir stoper hattını hocanın denemesini bekliyorum. (Marcao – Donk – Luyindama) Çünkü
hoca gerçekten emek veren ve özveriyle oynayan isimlerin hakkını veriyor ve Donk şu an bu formayı
ciddi şekilde hak ediyor. Bu performansını ilerisi için yorumlamak gerekirse hocanın elini güçlendiren
ve farklı planları daha rahat şekilde uygulamasını sağlayacak önemli bir opsiyon oldu diyebilirim Ryan
Donk için.
Belhanda'nın katkısı da bu maçta sürpriz bir etki gibiydi. O ana kadar çok tartışılmış ve kulübeye çekilmişti. Lemina yokluğunda ise forma onun oldu. Oyunun 2 tarafında yaptığı katkıyla da galibiyetin anahtarlarından biriydi. Tabii bunu genele yayabilmek büyük bir sorun. Bu maç özelindeki Belhanda'yı nasıl bulmuştun ve galibiyetteki etkisi sence ne düzeydeydi?
Furkan Buğra Yolcu: Belhanda benim saha genel olarak beğendiğim isimlerden aslında. Tabi üzerinde olan 10 numara
baskısı onu zaman zaman zorluyor. Ama bu maça dair çok net bir plan olması ve Belhanda’nın da bu
planın önemli parçalarından biri olması hocanın ona verdiği değeri gösteriyor bence. Maça dönecek
olursak Ozan ve Tolgay ikilisine yapılan hatta zaman zaman stoperlere kadar ciddi bir baskı uygulayan
Belhanda vardı ki Fenerbahçe’nin çok zorlanmasının nedenlerinden biri bu şekilde yapılan baskılar
sonrası pasla çıkamayıp topu uzun vurmalarıydı. Buna çalışıldığı çok net şekilde belliydi.
Belhanda da
kendisine verilen bu rolü çok iyi uyguladı. Top Galatasaray’dayken Seri’ye yapılan baskılarda oyunu
çok iyi yönlendirdi ve sakin kalarak belli bir dakikaya kadar orta alanda Galatasaray’ın bu denli baskın
olmasının önemli parçalarından biriydi. O yüzden bu maç özelinde oyundan çıktığı dakikaya kadar çok
beğendiğimi söylemek isterim. Çünkü özetlemek gerekirse rakip çıkarken yaptığı o yıldırıcı baskılar ile
takımının topu daha kısa sürede kazanmasını sağladı. Top takımındayken de baskılarda sakin kalarak
topu en doğru noktaya iletmeyi başardı çoğu kez. O yüzden onun merkezde verdiği katkı yadsınamaz
ve galibiyette de önemli pay sahiplerinden biri Younes Belhanda. Umarım bir gün genele yaydığı o
günleri de tekrardan izleyebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder