Hayaldi, büyük ihtimalle de hayal olarak kaldı

Kardeşleri, aynı forma ve çatı altında görmek isterdik. Hayaldi, büyük ihtimalle de hayal olarak kaldı. İrfan Can Kahveci, Leipzig karşısında öyle şeyler yaptı ki, beklenen eşik oydu. Kırması gereken kabuğu vardı, kırmış oldu. Ülke içinde zaten kendisini kanıtladı, kendi pozisyonunun belki de en değerli yerlisi oldu. Bu saatten sonra ondan asıl beklenti "uluslararası" bir futbolcu olmasıydı. O eşiği de atladı. Şampiyonlar Ligi'nde vitrine çıktı ve kendisini kanıtladı.

Çok büyük ihtimalle, ciddi bir transfer yapacaktır. Ocak olur, yaz olur bilmiyorum. Başakşehir de kendisinden ciddi anlamda bir bonservis bedeli kazanacak. Şampiyonlar Ligi önemli bir vitrin. Şu an 3 puanları var ama grubun seviyesi ve oynadıkları maçlardaki mücadelelerine bakınca saygı duymamak elde değil. Okan Buruk sonrası son 2 yılda Avrupa'da çok büyük işler yaptılar. Mağlubiyetle gurur duyulmasa da, "gurur duyulacak mağlubiyet" dedikleri bu. Saygı duymak gerekiyor.

Bu vitrinde de bazı futbolcular aşama kaydetti. Bazıları da sınırlarının Türkiye olmadığını gösterdi. İlk yılları bir de Şampiyonlar Ligi'nde. Okan Buruk'un futbolculuk döneminden kalma tecrübesi olsa da, takımdaki çoğu isim ilk kez bu vitrine çıktı. İrfan Can Kahveci'nin Leipzig karşısında attığı birbirinden güzel 3 golle gurur duyduk. Resmen takımı sürükledi, tek başına takıma dönüştü. Eşiği de atladı artık, buralarda zaman kaybetmesin.

Gelelim bizim kardeşlere. Umarım çok daha iyisini, Galatasaray forması altında yaparlar. Taylan Antalyalı o ışığı sezon başında yaktı ve yükselerek devam ediyor. Oğulcan Çağlayan da bu seviyede var olacağını 2 maçta kanıtladı, umarım o da üzerine koyacaktır. Bizde de değerli yerliler var. Yeniden Şampiyonlar Ligi seviyesine geri dönmek ve bu futbolcuları vitrine çıkarmamız gerekiyor. O eski mücadele ruhu olan, kafa olarak maça mağlup çıkmadan, kaybetse dahi durur duyacağımız takımı "yeniden" izlemek dileğiyle.