14 Nisan 2021 Çarşamba

Her şeye rağmen kazanabilirdin de, ne değişecekti?


Samsunspor'la alakalı sürekli aynı şeyleri yazıyor gibi hissetsem de, farklı bir yorum yapmak imkansız. En başından bu yana söylediğim gibi. Takım fazlasıyla bireysel yetenekler üzerinden ilerliyor ve hücumun temel kaynağı da "doğaçlama" oluyor. Hele ki forvetinde Tomane ve Nadir Çiftçi gibi çalışkan pivot yerine, Coureur gibi kanat özellikli, daha çok rakip savunma arkasına sarkmaya çalışan bir isim olunca işler daha da sarpa sarıyor.

Böyle bir forveti oynatmak organizasyon ister. Aslında Coureur'u da savunma arkasına sarkıtacak ayaklara sahipsiniz. Forvetinin arkasında Yasin Öztekin, Hamroun, Gökhan Karadeniz ve Savicevic gibi isimler var. Pas oyunu diye yola çıkıp, pas oyunu oynayamamak büyük hayal kırıklığı. Ne topa sahipsin, ne oyunu rakip yarı sahaya yıkabiliyorsun. Daha da kötüsü organizasyonun yok. Biri 2 çalım atsın, biri 25 metreden vursun ya da duran toplar. Samsunspor hücumu adına başka bir şeyden bahsedemezsin.

Bu ligin bazı "bug'ları" var. Gökhan Karadeniz de onlardan biri. Forvet özelliği olan bir 10 numara ve net bitiricidir. Onu rakip ceza sahası çevresinde mümkün olduğu kadar topla buluşturman gerekirken, bunu başaramıyorsun. Forvetin sürekli rakip savunma arkasına sarkmaya çalışırken, onu gören yok. Ön alanda Tomane ya da Nadir Çiftçi olunca en azından geriden uzun vurduğun topları alabiliyorsun ya da kaosta etkilisin. Ön alanda çalışkan bir forvetin varlığı da, arkasındaki isimleri rahatlatıyor.

İlginç olan şu. Coureur'u Tomane gibi kullanmaya çalışmak. Forvetin taca çıkar haliyle. Doğal olarak da bir organizasyondan söz edememiş olursun. Hadi günü kurtaracaksın, bireysel yetenekler seni ayakta tutsun diyelim. Papaz da her zaman pilav yemiyor, Menemenspor gelip sana cezayı kesiyor. Veli Çetin / Yalçın Kılınç belki de Türkiye'nin en ağır stoper ikililerinden. Menemenspor'un da tek yaşam kaynağı öndeki hızlı hücumcuları. Sen öyle kontrolsüz risk alırsan, gelip cezayı keserler.

1-0'ı bulana kadar işler fena değildi. 1-0'dan 1-1 olana kadar ise ilginç şekilde vites düşürüldü. 1-1 sonrası da kontrolsüz riskler alındı ve maç 2-1'e geldi. Sonrası yine doğaçlama. Pozisyonlar var, çünkü senin elinde ciddi anlamda bireysel yetenekler var. Rakip de hataya müsait, çok güçlü bir takıma karşı oynamıyorsun. Her şeye rağmen kazanabilirdin de, ne değişecekti? Ben bunu aylardır yazıyorum. Hadi ligin ilk yarısının mazereti vardı da, Ocak transferi sonrası yapılanlardan sonra ihalenin bırakılması gereken isim belli.

4 yorum:

  1. yazıda baştan aşağı Galatasaray'ı okudum sanki :)

    YanıtlaSil
  2. o değil de, şu an tff 1.lig gol krallığı listesinde zirvedeki oyuncunun sadece 7 golü var. asist kralı da şu ana kadar sadece 5 asist yapmiş. çok ilginç bi lig.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her açıdan enteresan lig. 3 maç üst üste kazanan bir anda kendini bambaşka noktalarda bulabiliyor.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir