Tüm sezonun emeği, bu saatten sonra oynayacağın 3 maça bakacak

İlk 3 sıra 70'er puanla ve 3'lü averaj durumu Samsunspor'u 3. kıldı. Bu da play-off demek. İş dönüp dolaşıp, kendi sahanda kaybettiğin Adana Demirspor ve Giresunspor maçlarına baktı. En azından 1'ini kaybetmemiş olsan, şu an Süper Lig üzerine bir şeyler yazıyorduk. Play-off'u sevmiyorum, kumar çünkü. Anlık gelişmeler sonucu belirliyor. İş taktik, tekniği de aştı. Oraya kim daha iyi hazırlanıp, şanslı olursa Süper Lig'e yükselecek. Tüm sezonun emeği 3 maça bakıyor.

Sezona yönelik yorumumu ise zaten takip edenler biliyordur. Her Samsunspor maçının ardından aynı şeyleri yazmak durumunda kalıyordum. Samsunspor'un futbolcu kalitesi, bu lige göre fazla seviyede olsa bile, olay fazlasıyla teknik direktör dokunuşuna bakıyor. Hadi ligin ilk yarısının mazereti vardı diyelim. Orada da bu yabancı futbolcuları kim transfer etti onu eleştirmek gerekiyor. Gyasi, Plumain, Yameogo gibi isimlerden hiç katkı alınamadığı gibi, Boli ve Tomane'nin de uzun sakatlıkları vardı.

Sen de 1 önceki sezonun iskeleti üzerinden ligin ilk yarısını tamamladın. Alt ligde, bir üst ligin kadrosunu kurduğun için bu avantajına oldu. Hadi o geçiş dönemiydi, istediğin olmadı, gemiyi bir şekilde karaya yanaltırman gerekiyordu diyelim. Ocak transferleri ortada. Yasin Öztekin, Hamroun, Gökhan Karadeniz, Mücahit Albayrak gibi transferlerin var. Coureur tutmamış olabilir de, senin elinde bu lige göre üst düzey bir hücum hattı oluştu.

Ortada organizasyon ya da iyi bir taktik göremedim. Ligin 2. yarısından itibaren de, Samsunspor tam anlamıyla bireysel yetenekler üstünden bir futbol oynamaya başladı. O an kim iyiyse diyelim, takımı ayakta tutan oydu. Son haftalarda takımı Yasin Öztekin sürüklüyor mesela. Covid süreci öncesi de, yine son haftalarda Hamroun'un yükselişi vardı. Yer yer Gökhan Karadeniz de sahne aldı ve gelebildiğin nokta bu.

Benim açımdan 2 kritik isim var. Djedje ve Savicevic. Savicevic çok eleştiriliyordu mesela, bir türlü kendini beğendirememişti. Oysa ligin ilk yarısındaki kadro yapısında ne denli ortaya çıkabilirdi ki? Net bir 10 numara algısı oluştu da, bu adam 8. Hatta 4-3-3 gibi kurguda, pasör 6 diye düşünüyordum. Djedje geldikten sonra, biraz daha nefes alabildi. Ön alanda da iş yapacak isimler var çünkü, beklenti farklılaştı. Djedje de takımın temposunu neredeyse tek başına ayarladı. 

Savicevic'in önemi de, onun olmadığı maçlarda daha net şekilde ön plandaydı. Zaten o haftalarda yaşanan kayıplarla Samsunspor bu noktaya düştü diyelim. Ligin ilk yarısı sıkıntılı geçti, 2. yarıya iyi başlansa da, o ara dönemde büyük kırılmalar yaşandı. Her maç 1'er, 2'şer yenen kırmızı kartlar, sakatlık ve yine covid süreci (covid süreçlerini disiplinsizliğe bağlarım) seni geri attı. Tam toparladın, bu sefer kimse puan kaybetmemeye başladı. 

Seni eleştirdiğimiz halin, 70 puanla ilk 2 sıra ile aynı yerde. Rakiplerine kendi sahanda kaybettiğin için bu noktadasın. Bu Samsunspor tarafı ve eleştirilecek. Galatasaray için diyorum ya, sezonun hataları yüzde 33 33 33 diye. Samsunspor'da da bunu yüzde 33 33 33 diye ayırıyorum. Yüzde 33 Ertuğrul Sağlam, yüzde 33 özellikle yabancı transferinde karavana atan sportif direktör, yüzde 33 de özellikle ligin son döneminde izlediğimiz tiyatro. Hakem hatalarını izledik. Rakipler iç sahada neredeyse full seyirci ile oynuyor, aldıkları destek, onlara el verenler.

Bunları da es geçmeyeceğiz tabii ki. Yüksel Yıldırım ilk olarak konuşurken, başkan niye bu denli sivri çıkışlar yapıyor diyordum. Haklıymış adam, hatta söylediklerinin eksiği dahi var. Yine de ona eleştirim şu yönde, ipleri çok geç eline aldı. Tabii onun da covid süreci ağır geçti, bir şey de diyemiyorum. Şu kadro dışılar 2-3 hafta önce gelse görüntü değişebilirdi. Yapacak bir şey yok, Samsunspor önüne bakacak ve ağır favori olduğu play-off'tan çıkmak için mücadele verecek.