Şampiyonluk yaşayan bir teknik adam olması ve Avrupa'daki görüntüsü

Okan Hoca'nın başarılı bir kariyeri var. Geçmişte Anadolu'da yaptıkları, Başakşehir'de kazandığı şampiyonluk çok değerliydi. Akhisarspor'da kazandığı kupa, düştü denilen Rizespor ile neredeyse Avrupa kupalarını zorlayacak kıvama gelmesi. İlk Elazığspor günlerine inelim, o kısıtlı imkanlarla en azından hayal ettirdikleri. Başakşehir'de kazandığı şampiyonluğun yanında, en önemlisi de Avrupa kupalarında yaptıklarıydı.

Gladbach ve Roma'lı gruptan, takımını lider olarak çıkardı mesela. Son 16'ya kadar da yürüdü. Araya pandemi arası girmese, belki çeyrek finali de görürdü. Kopenhag'la oynadıkları ilk maçı kazanmalarına rağmen, araya bir zaman girdi, lig bitti ama onlar dinlenemedi derken, rövanşta istenilen sonuç gelmedi. Bir sonraki sezon Şampiyonlar Ligi'nde ise, PSG, Manchester United ve Leipzig'li grupta belki sonuncu olsalar da, oynadıkları futbol ve maçları unutmadık.

İlk kez katıldıkları Şampiyonlar Ligi'nde, böylesine zor grupta gayet diş gösterip, Manchester United'i da yenmeyi başardılar. Şampiyonlar Ligi'nde, son yıllarda takımlarımızın gösterdiği performansı düşününce, Başakşehir'in başardığı iyi işti. Başakşehir'i bunun öncesinde Avrupa'da nasıl hatırlardınız derseniz, Abdullah Avcı döneminde işin o tarafında pek yoklardı. Ligde de iyi bir temel ve imkanları vardı ama şampiyonluk yarışında daima çözüldüler. 

Kazanılan şampiyonluğun ardından, 2. sezonda gelen çözülmeye gelirsek. O da doğal. Takım doymuş futbolcu kaynıyordu ve Okan Hoca "değişim" dese de bunu gerçekleştirmediler. Lig bitti, onlar tatile giremedi ve Avrupa kupası oynadı. Sonrasında yine tatile girmeden, yeni sezon hazırlıklarına başladılar. Ligde takım sayısı arttı, fikstür sıkışıktı derken, hiç nefes almadan, bir yandan Şampiyonlar Ligi oynamaya çalıştılar. Ligde de doğal olarak çözülme yaşandı.

Anormal bir sezondu. O çözülmeyi de başarısızlık olarak kabul etmiyorum. Benim için esas nokta, şampiyonluk yaşayan bir teknik adam olması ve Avrupa'daki görüntüsü. Anadolu'da da, akıllarda kalan takımlar oluşturdu. Ön alanda baskıyı seven, pas temelinden ziyade, daha direkt ve tempolu futbolu benimseyen yapısı var. Genç kazanır, mevcut futbolcuya dokunur, geliştirir. 4-3-3 sarmalından da bizi çıkaracaktır. Cebinde 4-4-2'nin olması, beni umutlandırıyor. Bu konuyu da detaylıca konuşacağız.