Bazı isimlerle ileri gidilemeyeceğini ben de biliyorum. Birçok isim kamp kadrosunda ve ilk maçtan onlar da görülmek istenmiş. Olmayacağı belli de, bakıyorsun işte. Değerlendirme yapmak, geleceğe dönük hüküm vermek adına erken. Bu futbolculardan olmayacağı zaten görülüyor. 2. maçtan da aynı isimleri görmeye devam edersek, o vakit kadro eleştirisi yapılır. Hatalar olacak, deneyeceksin, bazı noktaları görmek isteyeceksin. Hazırlık maçları bu yüzden var.
İlk yarıdaki pres gücü ve hızı oldukça iyiydi. Oyunun da temelinde bu var zaten. Kaptırılan top sonrası, topu ayağına alan rakibin etrafında bir anda 2-3 Galatasaraylı bitiyor. Orada da topu hızlıca geri kazandık. Sorun, top kullanımıydı. O da artık ilk 11 kalitesiyle alakalı. Taylan Antalyalı ve Aytaç Kara'yla topu yönlendiremiyorsun. Morutan ve Emre Kılınç da etkisiz, seni öne taşıyamıyorlar. Geriye bir tek Emre Akbaba kaldı. O da ilk yarıyı harika geçti.
İlk gol güzel bir organizasyondu. İlk yarının sonunda yine güzel bir organizasyonla gol gelse de, verilmedi. Her 2 pozisyonda da Emre Akbaba'nın imzası var. Fizik ve mental anlamda toparladığını görüyorduk. 11'i zorlayacaktır, çok ciddi alternatif. Bu maçta, tek başına hücum etmeye çalışması sorundu. Hemen hemen hiç destek alamadı. Oğulcan Çağlayan'ın ön alandaki hareketliliği iyiydi de, onunla hücumda top tutamazsın. Rakip yarı sahasında hiç kalamadık.
2. yarı ise tempo düştü. Belki de aynı 11'le başlama kaynaklı. Bu da doğaldır, hazırlık dönemi. Savunmada da ısrarla kısa pasla çıkayım derken, baskıyı yedik ve basit hatalar geldi. Hata geldi diye, hata yapan isimleri asla infaz etmeyeceğim. Sosyal medyada, Emin Bayram ve Abdülkerim Bardakcı'yı infaz edenler var, aman diyeyim. Uzun vurup da çıkabilirdin oradan. Hazırlık maçı, pasla çıkmayı deniyoruz. Bu hatalar olacak.
Gençler oyuna girdikten sonra, biraz daha hareketlenme başladı. Mesela sol öne Ömer Bayram'ı yazarak oyuna başladık. Herkesi görmek istedik ya, ilk maçtan bazı şeyleri görmüş olduk. 2. maçta aynısına dönmemek lazım. Gençlerin getirdiği hareketlilik ortada. Hamza Akman yine enfesti, keyif verdi. Sağ bekte Ali Turap Bülbül de öyle. Eren Aydın bir ara sol öne geçti, açık alanda ne yapabileceğini gösterdi. Diagne ve Gomis gibi isimlerle de kaos denendi ama iş işten geçmişti. İş o an organizasyondan çıktı. Sahne gençlere geçti ve onların sürüklemesiyle hareketlenmeye başladık.
Cica niye yoktu? Yokluğu hissedildi :)
YanıtlaSilBir dahaki maç oynar.
SilAytac, Taylan, Ogulcan, Omar bana göre yedek bile olmamalilar, gecen seneye döndüm keske izlemeseydim dedigim bir macti.
YanıtlaSilKaleci Okan'i Emin'i ve Hamza'yi begendim Eren ve Ali Turap da birkac aksiyonda keyif verdi, hata yaparsa da bu gencler yapsin gecen seneki kadrodan ilk 11'de Muslera, Nelsson, PVA harici oyuncu olmamasi lazim bence.
Bazı isimler bence de olmamalı, bazısı da alternatiften öteye geçemeyecekler.
SilSadece Aytaç yerine Oliveira, Emre Kılınç yerine Yunus olsaydı sonuç çok farklı olabilirdi. Morutan'ı bir kez olsun solda denememiz gerekiyor, Emre Kılınç, Ömer Bayram, Aytaç Kara ile de vedalaşmamız. İlk 11'e takviye yapmamız gerekiyor ama rotasyonumuzu da zenginleştirmeliyiz, bence Doğukan Sinik için 3-4 milyon euro ayırabilriz. Yine sağ bek için net bir oyuncu için kesenin ağzını açmalıyız, son 10 yılda Eboue, Linnes, Mariano, Omar, Yedlin, Yiğit, Tarık, Veysel isimler için ödediğimiz paraların yarısını nokta atışı genç bir isime ödesek 10 yıl boyunca katkı alabiliriz. Mert Müldür veya Yan Couto gibi bir transferle bunu sağlayabiliriz.
YanıtlaSilSonuca takılmamak lazım. 45'de attığın gol verilse, sonuç yine farklı olurdu :)
SilHazırlık maçları bunun için var. Mağlup olmak veya galip gelmek çok mühim değil. Burada önemli olan takım uyumunu sağlayabilmek. Emin hata yapabilir ya da Abdülkerim de hata yapabilir. Burada yaptıkları yanlışları daha sonra yapmamaları daha önemli olan
YanıtlaSilBen gelişime, oynanmak istenen oyuna bakarım.
Sil