3 maçlık seri geldiğinde, ivme nasıl da bir anda değişti. 1. Lig böyle. Kısa seriler dahi, görüntüyü bir anda değiştirir. Puanlar birbirine yaklaşık çünkü, aday çok. Seri yakalamak bu açıdan hiç olmadığı kadar değerli. Samsunspor da, Hüseyin Eroğlu'nun göreve gelmesiyle birlikte yükseliyor. Bu dönem "iyi futbol" değil, sonuç alma dönemi. Çünkü takımın eksikleri var. Mevcutta dahi orta sahası problem iken, kadro dışılar sonrası "derinlik" problemi de oluştu.
Ocak ayı transferine kadar da, hem takımı ayağa kaldırmak, hem de sonuç almak lazımdı. Bu da başarıldı gibi duruyor. Hücum kalitesi anlamında da yukarıya gidiş var ki, ön alan baskısı artan bir takım izliyoruz. Tuzlaspor karşısında müthiş bir 2. yarı vardı. Maçın 2-1'e gelmesini geçtim, 5-1'e de getirebilirlerdi. 45. dakikada gelen Harris hamlesiyle birlikte, hücumdaki taşlar tam anlamıyla yerine oturdu.
Tanque ve Laura'yı büyük kalite olarak görüyorum. Ahmet Sagat da bu isimlerin arkasında müthiş bir 12. adam. 11 için, 3. hücumcu bulunamadı. Harris de 11 oynuyor ama istikrar sağlayamadı. Fofana sakat, kolay da değil iş. Hoca, bir yandan aramak zorunda. Ararken de, alttan gelen gençlere de çatır çatır şans veriyor. Yunus Emre Çift, en başından bu yana 11. Polat Yaldır ve Muhammet Ali Özbaskıcı ise rotasyonun ana isimleri oldu. Hüseyin Eroğlu farkı da bu.
Şampiyonluk umuduyla kurulmuş, iddialı bir takımdı bu. Bayram Bektaş ile de başarısızlık için bile bile lades denilmiş ve haftalar kaybedilmişti. Zararın bir şekilde kıyısından dönüldü de, o kaçan haftalar yüzünden şu an rahat konumda değilsin. Maç fazlasıyla da olsa, 2.'liğe yükselmek güzel. Aynı seri içinde, kazanarak devam edilmeli. O zaman, maç fazlası ya da eksiği konuşulmaz, çünkü herkes puan kaybediyor. Eyüpspor o istikrar sayesinde rahat. Samsunspor da o konumda olabilirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder