18 Kasım 2022 Cuma

Geçen zaman ki #7; Gerets'in "kontrol" dediği nadir maçlardan


2005 - 2006 sezonu, Galatasaray adına müthiş bir finaldi. Asla unutulmayacak bir şampiyonluk kazanıldı. Hem de, tarihin en iyi Fenerbahçe kadrolarından birine karşı. Bunu da gerçekleştirirken, türlü imkansızlıklar içinden çıkıldı. O sezona dair öyle hikayeler var ki. Yine de böyle müthiş bir sezonun, Tromso faciası ile başladığını unutmamak gerekiyor. Galatasaray'ın Tromso'ya elenmesi de asla unutulmayacak bir hadiseyken, sezonun müthiş bitmesiyle birlikte, aklımıza dahi getirmiyoruz.

İlk maç deplasmandaydı ve 1-0 kaybettik. O maçta yapabilecek bir şey yoktu. Zemin ve hava şartlarını hatırlarsınız. Fotoğrafta da paylaştım. Çamur deryası içerisinde ve müthiş bir yağış altında bu maç oynandı. Oradan sağlıklı dönebilmek gerekiyordu. Neyse ki sakatlık verilmedi ve 1-0'lık kurtarılabilir bir mağlubiyet alındı. Rövanşa gelirken, Galatasaraylıların beklentisi büyüktü. Beklenti fark olsa da, asıl hayal kırıklığı yaşanacaktı.

Rövanş 1-1 biterken, Galatasaray elendi. Gerets'i de sadece bu maç üzerinden eleştiririm. Hocayı, çılgın hücum düzeni ile biliriz. Elinde iyi bir yerli forvet hattı vardı ve bu isimlere Iliç'i de ekleyin. Yeri geldi, bu isimlerin hepsini aynı anda dahi oynattı. Tek ön libero Saidou'ydu ve olabildiğince hücum odağı ile hareket ederek sonuç aldı. Tromso rövanşında da, galibiyet ararken bu hücum düzenini ararsınız. O ise bu maç için, kontrollü oyun sevdasına kapıldı ve yanlış yaptı.

Saidou ve Volkan Arslan aynı anda sahadaydı. Volkan Arslan da, 10 numara olarak geldiği Galatasaray'da, 6 numaraya kaymıştı. Tromso rövanşında, bu 2'li ile oynayıp, hücumdan ödün vermişti. Sonrasında 1-0 geriye düştük ve 38 dakikada Volkan Arslan / Hakan Şükür değişikliği geldi. Sasa Iliç de bu 2 maçta yoktu, o da bir handikaptı. 38. dakika sonrası baskı kuruldu, gol için her şey denendi ama maç ancak 1-1'e gelebildi. 

1. turda elenip, gruplara kalamadık. Belki de hayırlısı oldu. Kazanılan şampiyonluğu düşünülünce böyle düşünüyorum. Kadro derinliği bence her 2 kulvarı zor kaldırırdı. Gerets, gençlere şans veren bir teknik adamdı. Gençlere şans verirken, kadro derinliği de bunda etkendi. Avrupa'da yürümesi de zordu. Tek kulvara düşünce, tüm odak lige kırıldı ve sonuca ulaşıldı. Ertesi sezon da Şampiyonlar Ligi'nde boy gösterildi.

4 yorum:

  1. Gerets hocam o kadar zeki bir adamdı ki. Türkiye liginin şifresini hemen çözmüştü. Bu ligde özellikle anadolu takımlarına karşı içerde dışarda çılgın hücum oynamalısın taktiğini anlamıştı. O sezon elinde ne kadar forvet varsa hepsini boca edercesine kullandı. Niteki 80 küsür puan gibi inanılmaz bir puan topladık. Hakan, Ümit, Hasan, İliç, Necati, Kabze ne kadar forvet varsa sahaya atardı.
    Tarihimizin en görkemli en anlamlı en kudurtucu şampiyonluğudur bence. Hocama ne kadar teşekkür etsek azdır. 2006 yılının o mayıs gününde, maçı Tarabya sahilinde bir arabanın içinde radyoda ve hatta sonra radyoyu dahi kapatarak takip etmiş biriyim. hüngür hıçkırık ağladığımı bilirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bugün de bence aynı taktik geçerli. O döneme göre, ligin makası daha dar da, hücum kalitesi ve bunu coşkulu yapabilmek her şeyi çözüyor.

      Sil
    2. Okan Hoca da aynı kafadan. Bu sevindirici. Önde baskı ile rakibi hataya zorlayıp çok gol atmak. Derbilere özgü başka taktikler olur ama diğer maçlarda mutlaka önde oynamak şart. Ligin şampiyonluğu her zaman anadolu maçlarında belli olur derbilerde değil.

      Sil
    3. Oyun mantığı, zihniyeti güzel. Ben inanıyorum..

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir